8 Mart 2012 Perşembe

Akkuyu’da doğa daha fazla radyasyon yayıyormuş!

Akkuyu Nükleer Güç Santrali A.Ş için hazırlanan ÇED raporunda, yöre halkının santralden dolayı maruz kalacağı radyasyon miktarının, doğal ortamdaki radyasyon miktarının 300'de biri olacağı iddiasına yer verildi.

Türkiye'nin ilk nükleer santralini Gülnar'a bağlı Büyükeceli beldesinde kurmaya hazırlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali A.Ş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na ÇED başvurusu dosyasını sundu. 23 Şubat itibariyle halkın görüşüne açılan raporda santralin inşa, işletme ve söküm aşamalarında yaşanabilecek riskler ve bunlara karşı alınacak tedbirlere yer verildi.

Raporun 'Sosyo-Ekonomik ve Sosyo-Kültürel Etkiler' başlıklı bölümünde, yörede 2 belde ve 36 köy olduğu, buralarda 14 bin kişinin yaşadığı kaydedildi. Raporda santralin yöre ekonomisi canlandıracağı, emlak piyasası, nüfus, tıp ve sanayi altyapısı alanlarını olumlu etkileyeceği iddiasına yer verildi. Raporda ayrıca, Mersin merkez, Gülnar/Büyükeceli ve Ankara'da 3-D görsel destekli bilgi merkezleri açılacağı da duyuruldu.

'DOĞAL ORTAMDAN DAHA AZ RADYASYON’

Santralin işletme aşamasında 3 bin 600 personelin çalışacağının belirtildiği raporda, "Bu çalışanların büyük kısmı mühendisler, teknisyenler ve işçiler olacaktır. Santral 10 yıllık yapım ve 60 yıllık işletme sürecinde geçici ve daimi istihdam olanakları yaratacaktır. Projeye bağlı iş olanakları nedeniyle bölge nüfusunda artış beklenmektedir" denildi. ÇED raporunda, santralin işletim süresi boyunca yöre halkının sağlık durumunun sürekli izleneceği belirtildi ve şu bilgilere yer verildi:

"Yöre halkı santralin normal radyoaktif yayılımlarından ötürü hava, içme suyu, toprak ve gıda maddeleri yoluyla tehlikeli olmayan düzeyde radyasyona maruz kalacaktır. Bu radyasyon düzeyi, doğal radyasyon düzeyinden bile düşük olacaktır. Santral yakının da yaşayan bir kişinin alacağı radyasyon miktarı, doğal ortamda alınanın 1/300'ü oranındadır."

'ATIKLAR HAVUZDA BEKLETİLECEK’

Nükleer güç santrali ÇED raporunun 'Radyoaktif Atıklarla İlgili Önlemler' başlıklı bölümünde, işletim süresinde katı, sıvı ve gaz şeklinde atıkların oluşacağı belirterek şunlar kaydedildi:

"Santralin normal işletme süresi boyunca oluşan radyoaktif atıklar işlendikten sonra geçici ve daimi depolama yerine taşınmak üzere sabitleştirilip zırhlanır. Atıklar 10 yıl süresince atık havuzlarında bekletilecektir. Atıklar devamlı olarak gözetim altında olacağı için herhangi bir çevresel etki beklenmemektedir. NGS'nin işletmeden çıkarılması aşamasında, işletme aşamasına benzer şekilde radyoaktif ve radyoaktif olmayan etkiler olasıdır. Bu konuda en önemli husus atıkların işlenmesi, depolanması ve sonuçta berteraf tesisine gömülmesidir. NGS'nin işletmeden çıkarılması aşaması ayrı bir ÇED süreci konusudur. Hizmet ömrü tamamlanmadan, uygun bir zamanda ÇED raporu hazırlanacaktır."

Raporda ayrıca santralin kurulacağı bölgede deprem ve tsunami riski olmadığı, deniz ve kara habitatının olumsuz etkilenmeyeceği, santralin suya ve havaya kirletici etkisinin olmayacağı iddialarına yer verildi.

Kaynak: Haberlink