12 Mart 2012 Pazartesi

DİHA, duyarlılık çağrısı yaptı

DİHA, baskı ve tutuklamalara karşı tüm insan hakları kuruluşlarını, basın meslek örgütlerini ve kamuoyunu duyarlılığa çağırdı.

Dicle Haber Ajansı’na (DİHA) yönelik baskı, gözaltı ve tutuklamalara ilişkin Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde basın açıklaması yaparak genelde muhalif basın üzerinde özelde DİHA’ya karşı yürütülen baskı ve tutuklamalara karşı tüm insan hakları kuruluşlarını, basın meslek örgütlerini ve kamuoyunu duyarlılığa çağırdı.

DİHA tarafından yapılan açıklamaya BDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, ESP bölge Parti Meclisi üyesi Julide Ateş, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri ve çok sayıda gazeteci katıldı. Açıklama Kürtçe ve Türkçe yapıldı. Kürtçe açıklamayı DİHA Kürtçe Servisi Editörü Mehmet Ali Ertaş yaptı. Ardından Türkçe yapılan açıklamayı DİHA Editörü Abdurrahman Gök yaptı. Gök, DİHA’nın 4 Nisan 2002 tarihinden bu yana “Gerçeklerden asla taviz verilmez” sloganıyla yayınını sürdürdüğünü belirtti.

DİHA’nın tüm baskılara rağmen etkili bir habercilikle "Özgür basın" çizgisinde Kürtçe ve Türkçe yayıncılığı esas aldığını belirten Gök, “Ajansımız, esas aldığı bu çizgisinden dolayı kurulduğu günden beri; baskı, sindirme, tutuklama yöntemleri ile karşı karşıya kalmış, yargı yoluyla nefes alamaz hale getirilmeye çalışılmıştır” dedi.

DİHA muhabirlerinin gerek Roboski katliamında gerekse de Pozantı Cezaevi'nde yaşananlar başta olmak üzere çok sayıda haberi Türkiye ve dünya kamuoyuna ilk duyuran ajan olduğunu söyleyen Gök, “İşte bu nedenle olacak ki ardından tekrar muhabirlerimiz gözaltına alındı ve tutuklandı” dedi. Pozantı Cezaevi'nde çocuklara yönelik cinsel taciz ve tecavüz olaylarını Türkiye ve dünya kamuoyuna taşıyan DİHA Adana bürosuna yılmadıkları için baskın yapıldığını söyleyen Gök, “2007 yılında gözaltına alınıp tutuklanan ve daha sonra 7 yıl 6 ay hapis cezası onaylanan DİHA Mersin muhabirimiz Ali Buluş'un 26 Aralık 2011 tarihinde aldığı cezanın bitmesi üzerine serbest bırakılması ve 3 haftadır tekrar gazeteciliğe başlamasının ardından gözaltına alınmasının amacını işte bu nedenle bizler çok iyi biliyoruz” diye belirtti.

Gök açıklamasının devamında, “Yine Kürt basın kurumlarına düzenlenen baskının ardından Adana büromuzda muhabirliğe başlayan Özlem Ağuş arkadaşımızın, çalıştığı 2 aylık süre zarfından bir ayda 3 defa neden gözaltına alındığını da biliyoruz. 12 Şubat tarihinde 'genel kimlik kontrolü' kararı çerçevesinde Ağuş, karakola götürülmüş ve gözaltı işlemi yapılmadan serbest bırakılmıştır. 14 Şubat tarihinde de Mersin'de muhabirimiz Zeynep Kuriş ile birlikte Özlem Ağuş tekrar gözaltına alınmış ve 3 günlük gözaltının ardından savcılıkça serbest bırakılmıştır. En son Adana'da düzenlenen operasyonda muhabirimiz Buluş ile birlikte tekrar gözaltına alınan Özlem Ağuş bu kez tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir" dedi.

13 Şubat tarihinde ise DİHA Diyarbakır Muhabiri İsmet Mikailoğulları'nın evine baskın yapıldığını ve 3 günlük emniyet işlemlerinin ardından Mikailoğulları da savcılık tarafından serbest bırakıldığını, Batman muhabiri Gülsen Aslan ise 4 Şubat'ta serbest bırakılmasına rağmen savcılık itirazı üzerine 21 Şubat'ta tutuklandığını hatırlatan Gök, DİHA Hakkari muhabiri Hamdiye Çiftçi'nin savcılık iddianamelerinde de yer aldığı üzeri yaptığı haberler nedeniyle tutuklandığına dikkat çekti. Son olarak DİHA Adana muhabiri Özlem Ağuş'un Pozantı Cezaevi'ndeki taciz ve tecavüz olaylarını haberleştirdiği için tutuklandığını belirten Gök, "Zaten muhabirimizin konuştuğu ve tutuklanan Pozantı mağdurlarından T.T.'nin de tutuklanması bunu tüm çıplaklığıyla göstermiyor mu” diye belirtti.

Gök, son olarak “TMK ve Basın Yasası'nda yapılan değişiklik ile Türkiye'de basın özgürlüğü yargı yoluyla ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Muhalif olan basın kuruluşlarına yönelik baskıcı politikalar devam ettikçe, Türkiye'de yayın yapan hiçbir basın kuruluşunun özgür bir şekilde yayın yapabileceğinin garantisi olmayacaktır. Bu yüzden genelde muhalif basın üzerinde ve özelde ajansımıza karşı yürütülen baskı ve tutuklamalara karşı tüm insan hakları kuruluşlarını, basın meslek örgütlerini ve vicdanlı kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz” dedi.

Tutuklu DİHA muhabirleri ve çalışanlarının listesine bu linkte yer alan haberin sonunda ulaşabilirsiniz.

Kaynak: ETHA