14 yaşında tutuklanan ve iddianamesi 13 ay sonra hazırlanan Ö.S, "terör örgütü üyesi" olduğu iddiasıyla yargılandığı davada, 14,5 ay sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
20 Temmuz 2010'da "terör örgütü üyesi" olduğu iddiasıyla 14 yaşında Erzurum'da tutuklanan Ö.S, 14,5 ay tutuklu kaldıktan sonra geçen hafta tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
6 Eylül'de ilk kez mahkemeye çıkan Ö.S, dosya hakiminin geçici görevle başka yere atanmasının ardından dosya hakkında ayrıntıları bilmeyen bir başka hakim tarafından yargılanmış ve Ö.S'nin tutukluluk halinin devamına karar verilerek bir sonraki duruşma 29 Eylül'e ertelenmişti.
Bu sefer duruşmaya dosyanın kendi hakimi katıldı. Ancak duruşmadan dört gün sonra serbest bırakılan Ö.S, dosya hakimi tarafından değil, bir üst mahkeme olan Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar sayesinde özgürlüğüne kavuştu.
"Soru hakkı tanınmadı"
Duruşmada öncelikli olarak tanık olarak Terörle Mücadele Şubesi'nde görevli üç polisin dinlendiğini anlatan Ö.S'nin avukatı Müşir Deliduman, Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) 201. maddenin kendilerine tanıdığı, tanıklara doğrudan soru sorma ve çapraz soru sorma hakkının tanınmadığını söyledi.
Hakimin polisleri yönlendirici sorular sorarak birbirlerine yakın ifade vermelerine yardımcı olduğunu söyleyen Deliduman, buna rağmen polislerin beyanlarının birbiriyle son derece çelişkili olduğunu ifade etti.
"Ceza hakimin cebindeydi: 4 yıl 9 ay 15 gün"
Duruşma sırasında hakimin usule ilişkin savunmalarını dinlediğini ancak esasa ilişkin savunma yapmadıklarına dikkat çeken Müşir Deliduman, duruşmaya dair notları şöyle aktardı:
* Esas hakkında savunma için bize zaman tanıması gerekiyordu. Ancak bu zaman bize tanınmadı ve biz esas hakkında savunmamızı yapamadan usul hakkında itirazlarımızı yaptık. Hakim, çocukla iki dakika göz göze gelmeden karar verme aşamasına geçti.
* Aslında bizim yapmaya çalıştığımız savunmalar hep boşunaydı. Çünkü karar aşamasında cebinden çıkardığı kağıttan hüküm fıkrasını okuyarak zabıt katibine yazdırdı. Demek ki, hakim, önceden hangi maddenin hangi fıkrasına göre ceza vereceğini belirlemişti.
* Hakim çocukla iki dakika göz göze gelmeden, çocukla ilgili fikir sahibi olmadan hüküm verdi. Usulen sorulması gereken "Suç işlemekten pişman mısınız?", "Ertelemeyi talep ediyor musunuz?" gibi soruları da yöneltmedi ve Ö.S'ye 4 yıl 9 ay 15 gün hapis cezası verdi.
* Ayrıca hakim, bu cezanın ertelenemeyeceği yönünde fikir beyan etti. Bu fikri, çocuğun tekrar suç işleyebileceği kanaatini taşıdığından dolayı ertelemediğini söyledi. İlginçtir; çocuğun hiçbir davranışını görmüyorsun, iki dakika göz göze gelmiyorsun, ifadesini almıyorsun, çocuğun kalbini mi okuyorsun da biliyorsun tekrar suç işleyebileceğini?
* Tutuklu yargılanmasına gerekçe olarak da çocuğun kaçma ihtimalini gösterdi. Burada da Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) özgürlük ve güvenlik hakkını düzenleyen 100. maddesi diyor ki, "Kaçma ihtimali soyut olamaz, somut emareler olması lazım".
* Hakimin somut emareler olmadan böyle bir yargıya varması, olsa olsa niyet okumaya yöneliktir. Oysa hukukta niyet okumak değil, somut delil emarelerine göre karar verilmesi gerekiyor.
"Bir üst mahkeme serbest bıraktı"
Hakimin 4 yıl 9 ay 15 gün hapis cezası vererek cezanın ertelenmemesi ve Ö.S'nin tutuklu yargılanması yönünde karar almasının üstüne Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz dilekçesi verdiğini söyleyen Deliduman, Ö.S'nin tutuksuz yargılanması ve tahliye edilmesi taleplerinin bu mahkeme tarafından incelenmeye alındığını söyledi.
Taleplerin incelemeye alınmasının ardından İstanbul'a döndüğünü anlatan Deliduman, üç gün sonra Ö.S'nin babasının kendisine telefon ettiğini ve mahkemenin Ö.S'yi serbest bıraktığını ifade etti.
Gelen haber üstüne Erzurum'a giden Deliduman, Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin
Çocuk Mahkemesi'nin "Tutukluluk halinin devam etmesi" yönündeki kararına ve Cumhuriyet Savcılığı'nın itirazına rağmen Ö.S'nin tutuksuz yargılanmasına karar verdiğini öğrendiğini söyledi.
Hopa tutuklularından Ö.S'ye destek
Ö.S'nin psikolojisinin artık iyi olduğunu söyleyen Müşir Deliduman, yaşadığı haksızlıklar karşısında geçtiğimiz aylarda bütün dünyanın Kürtlere düşman olduğu yönünde bazı milliyetçi hezeyanlara kapıldığına dikkat çekti.
Ö.S'nin bu hezeyanlardan kurtulması için kendilerinin çok fazla çaba sarf ettiklerini söyleyen Deliduman, bunda Erzurum Cezaevi'nde Hopa olayları nedeniyle tutuklanan kişilerin de yardımı olduğunu söyledi.
Ö.S'nin burada kaldığı sırada Hopa tutuklularının havalandırmalardan Ö.S'ye devamlı moral verdiğini, ihtiyaçlarını karşılamak için gayret ettiklerini söyleyen Deliduman, Cezaevi yönetiminin bu dayanışmayı kırmak için Ö.S'ye, "Onlar Laz, Lazlar Kürtleri hiç sevmez" gibi şeyler söylediğini hatta Ö.S'nin koğuşunu da değiştirdiğini, ancak buna rağmen Hopa tutuklularının Ö.S'ye destek olmaya devam ettiğini dile getirdi.
Kaynak: Bianet