Dünyanın en önemli sedir ormanlarına sahip olan Antalya Çığlıkara'daki taş ocakları, yeni bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşındı. CHP Antalya Milletvekili Arif Bulut, Bakan Eroğlu'nun yazılı olarak yanıtlamasını istediği önergesinde taş ve mermer ocaklarıyla doğa katliamına sahne olan bölgenin değerini tek tek sıralayarak, "Antalya'nın maden ve taş ocağı kenti haline gelmesine daha ne kadar seyirci kalınacaktır?" sorusunu yöneltti.
'ANTALYA'DA KAÇ MADEN OCAĞINA İZİN VERİLDİ'
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun yanıtlaması istemiyle TBMM'ne yazılı bir soru önergesi veren CHP Antalya Milletvekili Arif Bulut, dünyada yalnızca bu bölgede bulunan bitki örtüsünün korunmasına yönelik Türkiye'nin de imzaladığı uluslararası sözleşmelere atıfta bulunduğu önergesinde, "iktidarınız dönemin de 2002- 2011 yılları arasında Antalya sınırları içerisinde kaç tane maden ve taş ocağının açılmasına izin verilmiştir? Çığlıkara ve Abdal Musa Dergâhının bulunduğu Tekke Köyü çevresindeki maden ve taş ocaklarının koruma alanına yakınlığı ve tehlike durumu nedir?" diye sordu.
'DÜNYADA BAŞKA SEDİR ORMANI YOK'
Çığlıkara ve Tekke Köyü çevresindeki maden ocaklarının doğaya, çevreye, tarım alanlarına ve bölge halkına verdiği büyük tahribattan dolayı faaliyetlerinin durdurulması hakkında bakanlığın bir çalışma başlatıp başlatmadığı sorusuna yanıt arayan Bulut, "dünyanın hiçbir yerinde Toros Sediri ormanı bulunmazken, ayrıca değerli bir bitki örtüsüne sahip olan bölgede neden mermer ocakları açılıyor? Bu ocakların ruhsatlarını hangi kriterlere göre veriyorsunuz? Endemik bitki türlerini koruma kapsamına alan uluslararası antlaşmalarda ülkemizin de imzası bulunurken, maden ve taş ocaklarına verilen ruhsatlar, yapılan uluslararası sözleşmelere uymakta mıdır?" sorularının yanıtını istedi.
'BÖLGE HALKINI KADERİNE Mİ TERK EDECEKSİNİZ'
Önergesinde, bakanlığın yaptığı araştırmalara da değinen Bulut, “maden ocaklarına ruhsatları verilirken bakanlığınızın yapmış olduğu çalışmaları dikkate alıyor musunuz? Eğer alıyorsanız bakanlığınızca koruma altına alınmış bir bölgeye ve çevresine bakanlığınız bu ocaklara ruhsatları hangi kriterlere göre vermektedir? Maden ve taş ocaklarının iyileştirme çalışmaları nasıl yapılmaktadır? Şu ana kadar yapılan iyileştirme çalışması var mıdır? Varsa hangi bölgede ve kesilen ağaçlar göz önüne alındığın da iyileştirme yapılan bölgede nasıl bir iyileştirme çalışması yapıldı? Bölgedeki köylülerin maden faaliyetlerinin yaratmış olduğu olumsuzluklardan dolayı meydana gelen şikâyetleri bakanlığınıza ulaşmış mıdır? Tarafınıza ulaşan şikâyetleri dikkate alacak mısınız, yoksa bölge halkını kaderlerine mi terk edeceksiniz? Antalya ilinin maden ve taş ocağı kenti haline gelmesine daha ne kadar seyirci kalınacaktır?" sorularını yöneltti.
ÇIĞLIKARA’DA ÇİNCE YOL LEVHALARI
Çığlıkara bölgesinde bulunan çok sayıda mermer ve taş ocağının yarattığı doğa katliamının defalarca kamuoyunun gündemine geldiğini anımsatan Bulut'un, önergesinde bölgenin zengin bitki türlerine de ayrıntılı olarak yer vermesi dikkat çekti. Bölgedeki taş ocaklarından en çok etkilenen köyler olan Armutlu ve Avşar köylüleri ruhsatların iptal edilmesi için geçtiğimiz yıl Antalya Bölge İdare Mahkemesine dilekçe vererek suç duyurusunda bulunmuşlardı. Çinli firmaların da çalıştığı bölgeden çıkartılan mermer, Çin ve ABD'ye ihraç edilirken ormanlık alanda bulunan ‘Çince’ yol levhaları dikkat çekiyor.
Yusuf Yavuz
Kaynak: Haberlink