1994'te "bir operasyonda kılavuzluk etmesi" gerekçesiyle evinden alınan 61 yaşındaki Gülmez, bir daha geri dönmedi; kızı "Her yaşlı adam bize babamızı hatırlatıyor" diyor.
"342 haftadır devletin güvenlik güçlerince gözaltına alınarak kaybedilen insanlarımızın akıbetlerinin açıklanmasını, faillerinin yargılanmasını istiyoruz."
61 yaşındaki Nazım Gülmez, Dersim'in Hozatlı ilçesindeki Taşıtlı köyünde yaşıyordu. 14 Ekim 1994'te sabah 09:30'da Bolu Komando Tugayı'na bağlı askerlerce, yapılacak operasyonda arazide kılavuzluk etmesi için evinden alındı. Götürülüşüne muhtar ve bütün köylüler tanıklık etti.
Bu, ailesinin onu son görüşü oldu. Jandarma karakolları, savcılık ve valilik de dahil tüm resmi kurumlara başvuran çocuklarına, "Asker almış, sonra kent merkezine götürüp bırakmış" dendi. Çocukları ise "Bıraksalardı eve dönerdi" diye itiraz etti.
11 yıl boyunca hiçbir girişimlerinden sonuç alamayan Gülmez Ailesi, avukatları aracılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu, AİHM başvuruyu kabul etti, işlemler sürüyor.
Nazım Gülmez kaybedildiğinde; Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı, Tansu Çiller Başbakan, Nahit Menteşe İçişleri Bakanı, Mehmet Gölhan Savunma Bakanı, İsmail Hakkı Karadayı Genelkurmay Başkanı, Ünal Erkan Olağanüstü Hal Valisi'ydi.
"Kaybedenler hala korunuyor"
Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın 342. buluşmasında, kayıp yakınları adına konuşan İnsan Hakları Derneği'nden (İHD) Leman Yurtsever, "bu isimleri sorumlu tuttuklarını, onların yargılanmasını istediklerini" söyledi. Yurtsever, "Gülmez 90'lı yılların hukuksuzluğunda kaybedildi, bugün de hukuk çok farklı işlemiyor. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali, eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın'ın itirafları üzerine Ayhan Efeoğlu'nun işkencede öldürülüp kaybedilmesi hakkındaki soruşturma talebimize görevsizlik kararı verdi. 'Kaybedenleri' korudu. Efeoğlu'nun işkenceyle öldürüldüğünü bizzat bu fiilde yer almış devlet görevlisi itiraf etmişti" diye konuştu.
"342 haftadır devletin güvenlik güçlerince gözaltına alınarak kaybedilen insanlarımızın akıbetlerinin açıklanmasını, faillerinin yargılanmasını istiyoruz. Geçen hafta İstanbul'daki KCK (Kürdistan Topluluklar Meclisi) operasyonlarında tutuklananlara, Cumartesi Anneleri'nin fotoğrafları gösterilerek, hak ve adalet arayışımız özel yetkili savcılarca 'suç isnadı' olarak gösterildi. Savcılar, evlatlarımızı kaybedenlerin, ölüm listelerini cebinde taşıyanların peşine düşmek yerine bizi kriminalize etme peşindeler."
"Her yaşlı adam bize babamızı hatırlatıyor" diyen Nazım Gülmez'in kızı Sariye Gülmez Çetin de "Kaybedilenler burada olsalardı onlar konuşacaktı" dedi.
Kaynak: Bianet