Dört yıl önce polis kurşunuyla ölen Baran Tursun'un davası AİHM'e taşınırken, baba Mehmet Tursun, amaçlarının sadece Baran'ın hakkının iadesi olmadığını, dört yılda öldürülen 101 kişinin durumunu da AİHM'e taşıyacaklarını söyledi.
Evine giderken "Dur" ihtarına uymadığı iddiasıyla polis memuru Oral Emre Atar tarafından öldürülen üniversite öğrencisi Baran Tursun'un davası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşınıyor.
25 Kasım 2007'de arkadaşlarıyla birlikte giderken arabanın arkasından açılan ateş sonucu kafasına isabet eden kurşunla ölen Baran Tursun için önce trafik kazası tutanağı hazırlanmış, daha sonra çekilen tomografide kafatasında kurşun tespit edilmesi üzerine polisler havaya ateş açıldığını ancak kurşunun sekerek 185 metre ilerde seyreden Tursun'a isabet ettiğini ileri sürmüşlerdi.
Yapılan incelemeler sonucunda polis memuru Oral Emre Atar'ın silahından çıktığı anlaşılan kurşunun Tursun'u öldürdüğü ve Atar'ın hedef gözeterek ateş ettiği anlaşılmıştı.
Atar'a iki yıl bir ay hapis cezası verilirken, kamu hizmetinden muafiyet verilmemişti. Yeni bir gelişme olmazsa Atar, takriben 16 ay sonra polislik görevinin başına geri dönecek.
"Hukuku insani hale getireceğiz"
Baran Tursun'un babası Mehmet Tursun davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıma süreçlerini bianet'e şu sözlerle aktardı:
* Biz aslında bir polis Baran Tursun'a ateş etti, öldürdü diye AİHM'e gitmiyoruz. Biz Türkiye'deki yargı sisteminin ne kadar taraflı olduğunu, davalı "devlet" olduğu zaman yargıçların, savcıların ne kadar pervasızca davrandığını ispatlamak amacıyla AİHM'e gidiyoruz.
* Biz dört yıl içinde güvenlikten sorumlu kolluk güçleri tarafından öldürülen 101 kişiyi kamuoyu gündemine oturtmak için AİHM'e gidiyoruz.
* Amacımız yasaların insan hakları normlarına gelmesi ve özellikle hakim ve savcıların taraflı tutumuna dikkat çekmek.
* Baran Tursun Vakfı olarak Türkiye'nin hukukunu daha insani hale getirmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.
"Polisimiz görevini özveriyle yapıyor"
Baran Tursun'un ölümünden bu yana geçen yaklaşık dört yıl içinde 101 kişinin polisler tarafından öldürüldüğü bilgisini veren Mehmet Tursun, bu kişilerin siyasi olmadığına dikkat çekti.
101 kişiden 27'sinin karakollarda öldürüldüğünü vurgulayan baba Tursun, ölüm olaylarının gerçekleştiği 27 karakolun 27'sinde de güvenlik kameralarının olaylar sırasında arızalı olması ve kayıt yapmamasına dikkat çekti.
İçişleri Bakanlığı'na 27 ölümün gerçekleştiği 27 karakolda da güvenlik kameralarının çalışmamasının ve kayıt yapmamasının olağan olup olmadığını yazılı olarak sorduğunu söyleyen Tursun, Bakanlıktan şöyle bir cevap almış: "Polisimiz görevini özveriyle yapıyor"
"Amacımız hak ihlallerini kanıtlamak"
Dosyanın AİHM'e taşınma süreci hakkında bianet'e bilgi veren Baran Tursun Vakfı avukatlarından Nezahat Paşa Bayraktar, amaçlarının Türkiye'de polis birini öldürdüğü zaman yargının nasıl çalıştığını herkese göstermek olduğunu söyledi.
Baran Tursun'un öldüğü günden bugüne 101 kişinin daha polis tarafından öldürüldüğünü ve bu olayların da çok büyük kısmında polislerin ceza almadığını ya da sembolik cezalara çarptırıldığını söyleyen Bayraktar, AİHM'de Türkiye'deki polis şiddetini kanıtlamak için bu kişilere de dosyada örnek olarak yer vereceklerini söyledi.
Baran Tursun dışındaki isimler için AİHM'e başvurma yetkileri olmadığını ama bu kişilerin dosyalarındaki yargı kararlarını örnek olarak sunabileceklerini ifade eden Bayraktar, AİHM'in ihlal tespitlerinde son derece hassas davrandığını ve bu nedenle Baran Tursun'un dosyasını da kabul edeceğine kesin gözüyle baktıklarını söyledi.
Mahkemenin Oral Emre Atar'a iki yıl bir ay ceza vermesine rağmen kendisini meslekten men etmediğine de vurgu yapan Bayraktar, "Trafik kazası yapanın bile ehliyetine el konuyor ve trafikten men ediliyor. İnsan öldüren birinin silahına el konmuyor. Bu kişi yakında çıkacak ve polislik yapmaya devam edecek" dedi.
* AİHM başvuru metni için tıklayınız
Kaynak: Bianet