Adalet Bakanlığı, depremden sonra Van'da kadın tutukluların tecavüze uğradığı iddiasını yalanlarken; Keskin ve Yurtsever, kadınların rızası olmadan tecavüz muayenesinden geçirilmesinin hukuka aykırı olduğunu söylüyor.
Kadın hakları savunucuları, depremin ardından Van M Tipi Cezaevi'nde bulunan erkeklerin, kadın tutuklulara taciz ve tecavüz ettiği iddiasıyla başlatılan soruşturmanın ardından Adalet Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya ve kadınların Adli Tıp'a götürülerek tecavüz muayenesinden geçirilmesine tepkili. Kadınların muayene için rızası olup olmadığının belirlenmesi ve tekrar soruşturma başlatılması gerektiğini söylüyorlar.
Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuk Bürosu'ndan avukat Leman Yurtsever uygulamanın hukuka aykırı olduğunu, kadınların rızasıyla yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiğini belirtti. Yurtsever, "Bakanlığın açıklamasına göre kadınlar tecavüz iddialarını doğrulamıyor. O zaman neden tecavüz muayenesi uygulamasına gerek duyuyorlar? Ben o kadınlardan hiçbirinin rızasıyla gittiğini düşünmüyorum. Bakanlığın açıklamasından da bu anlaşılıyor.
"Bu, insan haklarına da, kadın haklarına da, hukuka da aykırı bir yöntemdir. Kadınlar hem bu iddialarla, hem de Adalet Bakanlığı'nın soruşturma yöntemiyle aşağılanıyor. Kadınların böyle bir talebi olsa bunu avukatlarına söylerlerdi" diye konuştu.
Avukat Eren Keskin de, "kadının kendi talebi olmadan herhangi bir kontrole tabi tutulmasını uygun bulmadıklarını" açıkladı ve en kısa zamanda Van'a giderek konuyla ilgili bir çalışma başlatacaklarını söyledi.
Cinsel Şiddete Karşı Kadın Platformu ise yaptığı yazılı basın açıklamasıyla "Adalet Bakanlığı'nın açıklamasının yeterli olmadığını ve Van cezaevi ile ilgili ikinci bir soruşturmanın kadın örgütlerinin işbirliğinde başlatılması gerektiğini" ifade etti.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Sadece devletin savcılarından oluşan bir heyetin bu incelemeyi yapmasını ne samimi ne de yeterli buluyoruz. Bu heyette kadın örgütlerinden, doğrudan doğruya şiddet alanında çalışan kadınlardan kimse olmadıkça da şüphelerimiz sürecek. Bir kadın uğradığı cinsel şiddeti devletin makamlarına söylemeyebilir, bulunduğu korkunç yıkım icinde bunu öne çıkarmayı tercih etmeyebilir veya aldığı tehditler yüzünden susmak zorunda da kalabilir."
Ne olmuştu?
Haberin basına yansımasının ardından konuyla ilgili bir soruşturma başlatılmış, Erzurum Cumhuriyet Savcılığı ve Adalet Bakanlığı iddiaları yalanlamıştı.
Adalet Bakanlığı, açıklamasında "Müessif deprem hadisesinin ardından, Van M Tipi Cezaevi'nde kadın tutuklu ve hükümlülerden bazılarına taciz ve tecavüzde bulunulduğu iddiaları, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nca incelenmiştir. Alınan ifadelerde, kadın tutuklu ve hükümlülerden hiçbirisi taciz ve tecavüz iddialarını doğrulamamış ve yapılan Adlî Tıp muayenelerinde de tecavüz ve taciz bulgusuna rastlanılmamıştır" demişti.
Kaynak: Bianet