27 Ağustos 2011 Cumartesi

Mahkeme: TİB Kayıtları Göndermeli

Hrant Dink cinayetinin davasında mahkeme, telefonla konuşan kişinin tespiti için istenen kayıtların verilmesine itiraz eden TİB'i haksız buldu, kayıtların gönderilmesini istedi.


İstanbul 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB)'nın itirazını reddetti ve kurumdan Hrant Dink cinayetinin işlendiği yerdeki tüm telefon görüşme kayıtlarının mahkemeye gönderilmesini istedi.

Dink cinayeti davasına bakan İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Dink Ailesi'nin avukatlarının talebi üzerine TİB'den cinayet yerindeki telefon kayıtların istemiş, ancak TİB şüpheli ya da sanık olmayan kişilerin kayıtlarının alınmasının özel hayatın ihlali anlamına geleceğini gerekçe göstererek talebi geri çevirmişti. TİB aynı zamanda bir üst mahkeme olan 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne giderek mahkemenin bu talebini geri çekmesini de istemişti. Ancak 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi oybirliğiyle aldığı kararda "özel hayatın gizliliğinin ihlal edileceği" gerekçesini kabul etmeyerek TİB'in isteğini yerinde bulmadı ve bir kez daha kayıtların gönderilmesini istedi.

TİB'deki kayıtların saklanması için beş yıllık zaman sınırı var. Mahkemenin istediği kayıtlar 19 Ocak'a kadar ulaştırılmazsa silinecek ve davanın seyrini etkileyebilecek çok önemli bir kanıt yok edilmiş olacak.

Dink Ailesi'nin avukatları İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak, cinayet öncesi ve cinayet sırasındaki kayıtlar incelendiğinde olay yeri fotoğraflarında görülen bir kişinin, iki ayrı görüntüde telefonla görüştüğünü bildirmişti.

GSM şirketleri: TİB'den talep yok

Bu arada TİB'i zor duruma düşürecek açıklamalar sürüyor. Turkcell ve Vodafone'dan sonra Avea da TİB'den kendilerine konuyla ilgili olarak bir talep gelmediğini açıkladı. "Değerli gazeteci merhum Hrant Dink ile ilgili olarak bizlerden; olay günü GSM operatörleri üzerinden gerçekleşen görüşmelere dair herhangi bir bilgi/döküm talebi olmamıştır. 2006 yılında çıkan kanun gereği bu tür bilge ve talepler hususunda tek yetkili merciin TİB olarak belirlenmiş olmasıdır. Bildiğiniz üzere söz konusu vahim vaka 2006 yılı sonrasında vuku bulduğu için mahkemelerin bu tür talepleri yönlendirilmiş olup, asıl bilgi ve soruşturma TİB kanalı ile yürütülmektedir."

Daha önce Vodafone'da TİB'in "Vodafone'un o bölgede kayıtlı baz istasyonu bulunmadığını" iddiasına karşılık açıklama yapmış ve TİB'i yalanlamıştı. Vodafone'nun konuyla ilgili olarak yaptığı kısa açıklamada "Şirketimiz şehir merkezi sayılan Şişli'de tam olarak kapsamayı sağlayacak yeterli sayıda baz istasyonuna sahiptir ve bölge, şirketimizin tamamen kapsama alanı içerisindedir" denilmişti.

Kaynak: Bianet