STK, KURULUŞ ve GİRİŞİMLERE,
Bakanlar Kurulu'nca kabul edildiği duyurulan canlı hayvan ithalatındaki vergi indirimi, beraberinde birçok hayvan hakları ihlalini de getirmiş, getirmektedir. Binlerce büyükbaş ve küçükbaş hayvan, tıka basa dolu gemilerle, kamyonlarla aç-susuz, hiçbir yaşamsal ihtiyaçları giderilmeden, tüm hakları gaspedilerek, binlerce kilometre katedilerek Türkiye'ye taşınmaktadır.
Geçtiğimiz günlerde, nakledilen hayvanların nasıl acı dolu bir süreçten geçerek Türkiye'ye ulaştığı, uluslararası hayvan hakları örgütlerince görüntülenerek belgelenmiştir. Bu görüntüleri içeren video kaydını asağıda izleyebilirsiniz:
Baştan sona acı ve korkudan oluşan bu sürecin aktörü haline gelen T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nı hak kavramının içini boşaltarak, varolan hakları yok sayarak almış olduğu bu karardan dolayı kınadığımızı açıklayan bir basın bülteni hazırladık. Bu zulmü kabul etmeyen, bu zulme karşı çıkan, haklara duyarlı tüm STK'ları, muhalif oluşumları -faaliyet konusu hayvanla ilgili olsun ya da olmasın-, Bakanlığı kınayan, nakil sürecinde yaşanan hak ihlallerini teşhir eden basın bültenimize imzacı kurum olarak katılmaya davet ediyoruz.
Basın bülteni, katılımcı kuruluş ve oluşumların isimleriyle birlikte basın ve kamuoyuna sunulacaktır. Basın bültenine destek vermek isteyen kuruluş ve girişimlerin 10 Ağustos, Çarşamba akşamı, saat 21:00'a kadar yeryuzuneozgurluk@gmail.com adresine e-mail yoluyla isimlerini yazdırmaları rica olunur.
Endüstriyel kapitalizmin kurbanı olan hayvanlarla neden dayanışmamız gerektiğini ya da toplumsal kurtuluş tasavvurlarımızda neden hayvanlar için de özgürlük istediğimizi kısaca özetleyen bu iki videoyu aşağıda sizlerle paylaşıyoruz:
simply the best from Euthanasia-brigade on Vimeo.
Yeryüzüne Özgürlük Manifestosu'ndan:
(...) İnsanın kendi yarattığı sistemde normun dışında kalan, baskı ve zulmün nesnesi haline getirilmiş tüm bireyler, yoksullar, azınlıklar, göçmenler, kadınlar, LGBTT bireyler, mahkûmlar, çocuklar, hayvanlar, evsizler, işçiler, işsizler, radikaller, asiler, “marjinal” diye tanımlananlar, kenara itilmişler, hastalar, fiziksel ve zihinsel engelliler ve ötekileştirilen tüm canlılar için yeni bir düzen ve adalet anlayışı talep ediyoruz. Mücadelenin ancak birbirimizi anlamaya çalışarak ve yan yana, beraber durarak mümkün olduğuna inanıyoruz.
(...) İnsanın kendi yarattığı sistemde normun dışında kalan, baskı ve zulmün nesnesi haline getirilmiş tüm bireyler, yoksullar, azınlıklar, göçmenler, kadınlar, LGBTT bireyler, mahkûmlar, çocuklar, hayvanlar, evsizler, işçiler, işsizler, radikaller, asiler, “marjinal” diye tanımlananlar, kenara itilmişler, hastalar, fiziksel ve zihinsel engelliler ve ötekileştirilen tüm canlılar için yeni bir düzen ve adalet anlayışı talep ediyoruz. Mücadelenin ancak birbirimizi anlamaya çalışarak ve yan yana, beraber durarak mümkün olduğuna inanıyoruz.