AİHM, 12 yıl önce gözaltında işkencede öldürülen Yelden'in yaşam hakkının ihlal edildiğine ve ölümünden devletin sorumlu olduğuna hükmetti, Türkiye ailesine toplam 75 bin Euro tazminat ödeyecek.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 14 Temmuz 1999'da İzmir'de gözaltında öldürülen Alpaslan Yelden'ın "yaşam hakkının ihlal edildiğine" hükmetti.
Türkiye, Yeldan'ın ailesine toplam 75 bin Euro (173 bin 700 TL) tazminat ödeyecek. Karara üç aylık itiraz süresi bulunuyor.
Karara göre, devletin sorumluluğunda olan, gözaltındaki Yelden'in ölmesiyle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) yaşam hakkı ihlalini düzenleyen 2. maddesi ihlal edildi. Ayrıca, ölümünün ardından etkin bir soruşturma yapılmadı.
37 yaşında öldürülen Yeldan'ın annesi Cennet Yelden ile babası Halil Yelden, kardeşi Kudret Çiftçi ve oğlu Tansu Halil Yelden, olayla ilgili iç hukuk yolları tükendiğinden AİHM'e başvurmuştu.
Polisler beraat etti
Yelden, 2 Temmuz'da bir cinayet soruşturması kapsamında gözaltına alındı ve İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Gözaltına alındığında götürüldüğü sağlık muayenesinde, sağlıklı olduğuna dair rapor verildi. 3 Temmuz'da götürüldüğü hastanedeki doktor, raporuna "hayati tehlikesi olduğunu" yazdı.
Polis raporunda ise şunlar yazılıydı:
"Yelden depresif bir ruh hali içerisindeydi. Düştü ve başını zemine çarptı. Kaldırmaya çalıştık fakat tekrar düştü, hemen hastaneye götürüldü."
Yelden kaldırıldığı hastanede, 14 Temmuz'da kafatası travması nedeniyle hayatını kaybetti. Otopsi raporuyla, vücudunda yara izleri ve ayak tabanlarında morluklar olduğu belgelendi.
Babası Halil Yelden, oğlunun işkencede öldürüldüğünü söyleyerek o gün polis merkezinde bulunan polislerden şikayetçi oldu.
Polisler İbrahim Peker, Hakan Ergüden, Muharrem Çetinkaya, Tarkan Gündoğdu, Ali Akyol, Hikmet Kudu, Yusuf Oyan, Uğur Kocal, Cemil Bulut ve Nevzat Sağoğlu hakkında dava açıldı.
Adli Tıp Kurumu raporunda, kafatasındaki çarpmanın nedeni açıklanmazken, üç doktor bunun işkence sonucu oluşmuş olabileceğini ifade etti.
2002 ve 2005'te sağlık kuruluşlarınca hazırlanan iki raporda da Yelden'in falakaya yatırıldığı ve başka işkenceler gördüğü kanıtlandı. Raporlarda kafa travmasının düşme sonucu olamayacağı belgelendi.
6 Kasım 2008'de İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılanan 10 polise 3 yıl 4'er ay hapis cezası verdi.
Karar, Nisan 2010'da Yargıtay'ca "delil yetersizliğinden" bozuldu.
İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Tabipler Birliği Merkez Konseyi'nin Yelden'in işkence sonucu öldüğü yönündeki raporlarını dikkate almayan İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kez polislerin beraati yönünde karar verdi. Karar, Yargıtay'ca onandı ve iç hukuk yolları tükenince aile davayı AİHM'e taşıdı.
"Ölümünden devlet sorumlu"
AİHM, mahkemenin, doktor raporlarına rağmen işkenceyi araştırmada başarısız olduğuna ve Yelden'in ölümünden devletin sorumlu olduğuna karar verdi.
Kararda, Adli Tıp raporu ile diğer sağlık kuruluşlarından alınan raporların arasındaki çelişkinin de araştırılmadığına dikkat çekildi.
Türkiye'nin Tansu Halil Yelden'e 50 bin Euro, Halil ve Cennet Yelden'e 15 bin Euro, Kudret Çiftçi'ye 5 bin Euro ve mahkeme masrafları için de aileye 5 bin Euro ödemesine karar verildi.
Kaynak: Bianet