5 Mayıs 2012 Cumartesi

Cumartesi Anneleri: Onlar yargılanmadan bu dava kapanmaz

Cumartesi Anneleri, 20 yıl önce bugün gözaltına alınarak kaybedilen Hüsamettin Yaman ve Soner Gül'ün ölümünden, Hayri Kozakçıoğlu, Reşat Altay ve Necdet Menzir'ın sorumlu olduğunu vurgulayarak, "Onlar yargılanmadan, hak ettikleri cezayı almadan bu dava bizim için kapanmayacak" dedi.


Cumartesi Anneleri, 371. kez Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi yaptı. Gözaltına kaybedilişlerinin 20 yılında Hüsamettin Yaman ve Mehmet Soner Gül'ün akıbetlerini soran Cumartesi Anneleri, sorumluların yargılanmasını istedi.

'ADALETİN TERAZİSİNİ BOZANLAR UTANSIN'

Oturma eyleminin ardından gözaltına kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız ilk sözü aldı. "Konuşmak zor, kayıp yakını olmak daha da zor" diyen Yıldız, 17 yıldır kayıpların bulunması, kaybedenlerin yargılanması için mücadele ettiklerini hatırlattı. "Kendinden olmayanları cezaevlerine koyanlar, Erdal Eren'in yaşını küçülterek idam ettirenler 1000 operasyondan, yüzlerce kişinin ölümünden, işkence edilmesinden sorumlu Mehmet Ağır'ı 2 yıl hapis cezasına çarptırıyorlar" diyen Yıldız, Ağar'ın Aydın'da Yenipazar K1 Tipi Cezaevi'ne konulduğunu hatırlattı. Yıldız, "Ege" adını verdiği şiiriyle Aydın halkına seslendi: "Sen utanma Aydın, sen utanma Aydınlı. Onu orada ağırlayanlar, adaletin terazisini bozanlar utansınlar"

'YÜZLEŞMEYİ GERÇEKLEŞTİRMEK ZORUNDASINIZ'

Hüsamettin Yaman'ın ağabeyi Feyyaz Yaman, "Bu insanlar için kaybedildiler demek yanlış. Onlar devletin kontgerilla güçleri tarafından kaçırılarak katlediler" dedi. Ayhan Çarkın'ın "Onları canlı aldık ve infaz ettik" sözlerini hatırlatan Feyyaz Yaman, şunları söyledi: "Faiiler belli. Durum bu kadar net iken utanması gereken bu devletin kendisi, adalet mekanizmasıdır. Yapılacak tek akıllı şey var. Bu insanların acılarını dindirmek için yüzleşmeyi gerçekleştirmek zorundalar. Aksi taktirde eşitlikten, adaletten, demokrasiden kimse bahsedemez."

'20 YIL ÖNCE BUGÜN KAÇIRILDILAR...'

Bu haftaki metni cumartesi insanlarından Selin Altunkaya okudu. Üniversite öğrencileri Hüsamettin Yaman ve Mehmet Soner Gül'ün 5 Mayıs 1992'de otobüs durağında beklerken polis tarafından gözaltına alındıklarını söyledi. Altunkaya, bulunmaları için ailelerin, arkadaşlarının ve İHD'nin girişimlerinin sonuçsuz kaldığını kaydetti.

Altunkaya, eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın'ın, Hüsamettin Yaman ve Soner Gül'ün öldürülmelerine ilişkin, "kafalarına ve esnelerine birer kurşun sıkmak suretiyle öldürdük. Çerkezköy kırsalında gömdük. Ölürken son sözleri 'İnsanlık onuru işkenceyi yenecek"ti" şeklindeki ifadelerini hatırlattı. Çarkın'ın ifadelerini ardından Ailelerin yeniden suç duyurusunda bulunduğu hatırlatan Altunkaya, savcıların soruşturmayı nasıl yürütecekelerine karar vermedikleri için dosyanın halen oradan oraya gönderildiğini hatırlattı.

'KOZAKÇIOĞLU, MENZİR VE ALTAY YARGILANSIN'

Altunkaya, Hüsamettin Yaman ve Soner Gül'ün gözaltına kaybedildiğinde Hayri Kozakçıoğlu'nun İstanbul Valisi, Necdet Menzir'in İstanbul Emniyet Müdürü, Reşat Altay'ın İstanbul Emniyet Müdürü Terörle Mücadele Şube Müdürü görevlerinde olduğunu hatırlattı. Selin Altunkaya, sözlerini şöyle noktaladı: "Onlar terfi üstüne terfi aldılar, her hükümet döneminde korundu, kollandılar. Hüsamettin Yaman ve Soner Gül'ün kaybedilmesinden öncelikle onları sorumlu tutuyor, yargılanmalarını istiyoruz. Onlar yargılanmadan hak ettikleri cezayı almadan bu dava bizim için kapanmayacak."

Kaynak: ETHA