7 Ekim 2011 Cuma

Kedi pırr uçuverdi (mi?)

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Beşiktaş Kampüsü’ne ilk kayıt yaptırmanızdan itibaren okulun birçok noktasında size ‘merhaba’ diyen kedilerle karşılaşırsınız. Üniversite tozu yutmuş kedilerdir bunlar adeta. Ağırbaşlıdırlar. Öğrencilere ‘siz burada yokken biz vardık’ mesajını verircesine ‘cool’ takılırlar. Öğrenciler ve okula gelen misafirler ise, bu ağırbaşlılık karşısında kedilere olan saygısını gizleyemezler. Bu yüzden öğrenciler ile kediler arasında saygı ve sevgi çerçevesinde bir ilişki gözlenir…

Eğer bize birkaç ay önce YTÜ ve kediler hakkında tespitte bulunsaydık muhtemelen yukarıdaki cümleleri kullanacaktık. Fakat YTÜ yönetimi bundan oldukça rahatsız olacak ki, iddialara göre geçtiğimiz günlerde kedilerin büyük bir kısmını çuvallara doldurarak kampüs dışına atma yoluna gitmiş.  Biz de iddiaları araştırmak üzere soluğu YTÜ Beşiktaş kampüsünde aldık.

KEDİLER TOPLANIYOR, KAMERALAR ‘BAKIMDA’

Öğrenciler ve öğretim üyeleri ile görüşmemizde YTÜ yönetiminin kedilere karşı beslediği ‘kötü duyguların’ bundan 2 yıl öncesine dayandığı bilgisini edindik. 2009 yılında Yıldız’daki kampüs hayvanlarının toplatılması denenmiş, fark edilen bu deneme, gönüllüler tarafından engellenebilmiş, kullanılacak çuvallara ve iplere el konulmuş. Fakat YTÜ yönetimi, yıllar önce gerçekleştiremediği girişimini yeni akademik yılın hemen öncesinde uygulama sevdasından vazgeçmemiş.  2011-2012 akademik yılın başlangıcının hemen öncesinde, “kampüs giriş-çıkışlarını izleyen kameralar da bakımda” iken, kediler bir kez daha çuvallara doldurularak okul içindeki gönüllülerin bilmediği bir alana atılmış.

KEDİ BESLEYEN HOCA GİREMEZ!

Okul içindeki gönüllülerden edindiğimiz bilgilere göre ise yönetimin bu garip tutumu, yeni garipliklerin oluşmasına da zemin hazırlamış. Gönüllülerden aldığımız bilgilere göre, bu olaylar hakkında okulun birçok bileşeni tarafından soru sormaya başlanmasından sonra, yıllardır YTÜ Beşiktaş kampüsündeki hayvanların düzenli olarak beslenmesi ve bakımını asli olarak yerine getiren, fakat Güz döneminde Yıldız Teknik Üniversitesi’nde ders vermeyen bir öğretim üyesinin Yıldız kampüsüne giriş-çıkışı engellenmeye çalışılıyor. Bu engelleme, Genel Sekreterlik’in “Yıldız Teknik Üniversitesi öğrenci ve mensupları dışında, kampüs hayvanlarına yemek getirilemeyeceği, yemek verilemeyeceği” yönündeki talimatına ve “kampüse hayvan giriş-çıkışı”na getirdiği “yasak”a dayandırılıyor.

REKTÖRLÜK BİLMEDEN YAPILAMAZ

Gönüllülerin anlatımına göre, birkaç güne yayılarak “kaybedilen” kedilerin arasında, okulun, bütün hayatını kampüs içinde geçirmiş, en yaşlı ve eski kedileri, annesi bırakılarak alınan yavrular, yavrusu bırakılarak alınan anneler ve sakatlar da var. Kampüs içinde bulunan kedilerin yaklaşık olarak üçte ikisi ise kaybolmuş(!) durumda.  Rektörlük ise 2 yıl önce olduğu gibi bu uygulamada da sorumluluğu bulunduğunu reddediyor. Fakat kampüs içindeki gönüllülerin iddiası, gelişmelerin Rektörlük’ün bilgisi dışında ve Rektörlük’ün bilgisine erişemeyeceği şekilde hayata geçeceğini düşünmenin imkânsız olduğu yönünde.

HAYVANSEVERLER ÇARESİZ

Yıldız Teknik Üniversitesi Yıldız Kampüsü’ndeki hayvansever akademik ve idari personel ve öğrenciler ise, Rektörlüğün bu umursamaz tutumuna karşı çaresiz gözüküyor.  Yönetim, yıllardır, kampüs hayvanlarının beslenmesi ve bakımının, kurulacak bir Öğrenci Kulübü eliyle organize edilmesini desteklemiyor. Ayrıca Genel Sekreterlik, bugüne kadar öğretim üyelerinin randevu talebine de olumlu bir yanıt vermemiş.  Gönüllüler ise ellerinde kesin bir kanıt olmadığı için, hukuki işlem başlatsalar bile sonuçsuz kalacağını düşünüyor.

YTÜ yönetiminin kedilere karşı beslediği bu tahammülsüzlüğü anlayabilmek için ise, YTÜ rektörlüğünün konuya ilişkin doyurucu bir açıklamaya yapması gerekiyor. Biz de bu iddialar ışığında YTÜ rektörlüğüne bir sözle hatırlatmada bulunalım: Dünya yalnız bizim değil!

Kaynak: Birgün