Adli Tıp Kurumu, Tıp Fakültesi raporunda “kalp krizi geçirdi, tekrar geçirebilir, tahliye edilmeli” yazan hasta mahpus Abdullah Kalay’ın tahliye amaçlı başvurusunu “kalbi çalışıyor” diye reddetti. Kalay’ın kalp muayenesi kardiyoloji uzmanı olmadan yapıldı.
“Başta tüm sağlık kuruluşları olmak üzere aydın, yazar, sanatçılar, insan hakları kuruluşları, kısaca duyarlı olan herkesin sessiz kalmamalarını istiyorum. Bizi hapishanelerde öldürmelerine izin vermeyin.”
Adli Tıp Kurumu’na başvurusu “kalbi çalışıyor” denilerek reddedilen kalp hastası mahpus Abdullah Kalay, Kocaeli 2 No'lu F Tipi Cezaevi’nden yazdığı mektupta böyle seslendi.
Tıp Fakültesi: Tekrar kriz geçirebilir
Hapse girmeden önce İzmit’te esnaflık yapan 47 yaşındaki Abdullah Kalay kalp krizi geçirdiğinde, hapishanede doktor olmadığı için kendisine saatlerce müdahale edilemedi. Son anda gelen iki tekniker hastaneye sevk edilmesini tavsiye edince ölmekten kurtuldu. Kalp krizinden iki saat sonra muayene olabildi. Wernicke Korsakoff hastası da olan Kalay’ın kalbi şimdi yüzde 35 oranında çalışıyor.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı heyeti, 30 Aralık 2013 tarihli raporunda Kalay’ın tahliye edilmesi gerektiğini söyledi: “Özgeçmişinde kalp krizi öyküsü bulunan ve halen kroner arter hastalığı, angına pektoris ve kalp yetmezliği tanıları olan hastanın mevcut rahatsızlıkları dikkate alındığında cezaevi gibi kapalı, kalabalık, enfeksiyon riski ve stres yükünün fazla olduğu, hem kalp yetmezliği, hem de kroner arter hastalığı açısından uygun diyet ve çevresel koşulların olmadığı ortamlarda bulunmasının tekrar kalp krizi geçirmesine, kroner arter hastalığının ilerlemeye kalp yetmezliğinde alevlenmeye neden olabileceği gibi böyle bir durumda da cezaevi koşullarında müdahale edilmesinin beklenmediği…”
Kardiyolog olmadan kalp muayenesi
Kalay Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi. Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi ise 24 Ocak 2014’te verdiği raporla, Kalay’ın cezaevinde kalabileceğini ifade etti. Bu rapor, kardiyolog muayenesi olmadan düzenlendi.
Kalay’ın avukatı hem Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurulu raporu dikkate alınmadığı hem de kalp muayenesinin kardiyolog olmadan yapıldığı gerekçeleriyle bu rapora itiraz etti. İtirazda, “3. İhtisas Dairesinin düzenlediği beş kişilik bilirkişi heyetinde kardiyoloji uzmanının görüşü ve imzası olmak zorundaydı” dendi.
Stetoskopla “heyet muayenesi”
İtiraz üzerine cezaevi idaresi Kalay’ı 9 Temmuz 2014’te yeniden İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’na sevk etti.
Kalay olanları şöyle anlattı: “Bir doktor stetoskopla kalbimi dinleyip ‘hasta taşikardik, akciğer sesleri normal değil’ diyerek muayenesini sonlandırdı, beni dışarı çıkardılar. Beş dakika sonra da hiçbir işlem yapmadan gidebilirsiniz dediler.”
Stetoskopla yapılan muayene sonucundaki rapora, “tansiyon 140-90, nabız 138, kalp sesleri düzensiz, hasta taşikardik idi, kalbi çalışıyor!” yazıldı. Kalay da 23 Ekim’deki mektubunda “ATK stetoskopla kalp yetmezliği olup olmadığının tespitini yaptı” diye yazdı.
“İçerisi” ile “dışarısı” aynı!
Rapor, cezaevi koşullarının “dışarısıyla” aynı olduğunu da iddia etti:
“Tanımlı kardiyak patolojileri olan kişinin bundan sonraki süreçte hastalığına bağlı komplikasyon gelişme riskinin cezaevi koşulları ile dışında aynı olduğu, farklı olduğuna ait tıbbi delillerin bulunmadığı…”
Adli Tıp Genel Kurulu da 3. İhtisas Dairesinin verdiği kararları ve hazırladığı mütalaayı olduğu gibi onayladı. Kalay’ın avukatının itiraz dilekçesi dikkate alınmadı.
Kaynak: Bianet
“Başta tüm sağlık kuruluşları olmak üzere aydın, yazar, sanatçılar, insan hakları kuruluşları, kısaca duyarlı olan herkesin sessiz kalmamalarını istiyorum. Bizi hapishanelerde öldürmelerine izin vermeyin.”
Adli Tıp Kurumu’na başvurusu “kalbi çalışıyor” denilerek reddedilen kalp hastası mahpus Abdullah Kalay, Kocaeli 2 No'lu F Tipi Cezaevi’nden yazdığı mektupta böyle seslendi.
Tıp Fakültesi: Tekrar kriz geçirebilir
Hapse girmeden önce İzmit’te esnaflık yapan 47 yaşındaki Abdullah Kalay kalp krizi geçirdiğinde, hapishanede doktor olmadığı için kendisine saatlerce müdahale edilemedi. Son anda gelen iki tekniker hastaneye sevk edilmesini tavsiye edince ölmekten kurtuldu. Kalp krizinden iki saat sonra muayene olabildi. Wernicke Korsakoff hastası da olan Kalay’ın kalbi şimdi yüzde 35 oranında çalışıyor.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı heyeti, 30 Aralık 2013 tarihli raporunda Kalay’ın tahliye edilmesi gerektiğini söyledi: “Özgeçmişinde kalp krizi öyküsü bulunan ve halen kroner arter hastalığı, angına pektoris ve kalp yetmezliği tanıları olan hastanın mevcut rahatsızlıkları dikkate alındığında cezaevi gibi kapalı, kalabalık, enfeksiyon riski ve stres yükünün fazla olduğu, hem kalp yetmezliği, hem de kroner arter hastalığı açısından uygun diyet ve çevresel koşulların olmadığı ortamlarda bulunmasının tekrar kalp krizi geçirmesine, kroner arter hastalığının ilerlemeye kalp yetmezliğinde alevlenmeye neden olabileceği gibi böyle bir durumda da cezaevi koşullarında müdahale edilmesinin beklenmediği…”
Kardiyolog olmadan kalp muayenesi
Kalay Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi. Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi ise 24 Ocak 2014’te verdiği raporla, Kalay’ın cezaevinde kalabileceğini ifade etti. Bu rapor, kardiyolog muayenesi olmadan düzenlendi.
Kalay’ın avukatı hem Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurulu raporu dikkate alınmadığı hem de kalp muayenesinin kardiyolog olmadan yapıldığı gerekçeleriyle bu rapora itiraz etti. İtirazda, “3. İhtisas Dairesinin düzenlediği beş kişilik bilirkişi heyetinde kardiyoloji uzmanının görüşü ve imzası olmak zorundaydı” dendi.
Stetoskopla “heyet muayenesi”
İtiraz üzerine cezaevi idaresi Kalay’ı 9 Temmuz 2014’te yeniden İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’na sevk etti.
Kalay olanları şöyle anlattı: “Bir doktor stetoskopla kalbimi dinleyip ‘hasta taşikardik, akciğer sesleri normal değil’ diyerek muayenesini sonlandırdı, beni dışarı çıkardılar. Beş dakika sonra da hiçbir işlem yapmadan gidebilirsiniz dediler.”
Stetoskopla yapılan muayene sonucundaki rapora, “tansiyon 140-90, nabız 138, kalp sesleri düzensiz, hasta taşikardik idi, kalbi çalışıyor!” yazıldı. Kalay da 23 Ekim’deki mektubunda “ATK stetoskopla kalp yetmezliği olup olmadığının tespitini yaptı” diye yazdı.
“İçerisi” ile “dışarısı” aynı!
Rapor, cezaevi koşullarının “dışarısıyla” aynı olduğunu da iddia etti:
“Tanımlı kardiyak patolojileri olan kişinin bundan sonraki süreçte hastalığına bağlı komplikasyon gelişme riskinin cezaevi koşulları ile dışında aynı olduğu, farklı olduğuna ait tıbbi delillerin bulunmadığı…”
Adli Tıp Genel Kurulu da 3. İhtisas Dairesinin verdiği kararları ve hazırladığı mütalaayı olduğu gibi onayladı. Kalay’ın avukatının itiraz dilekçesi dikkate alınmadı.
Kaynak: Bianet