Vicdani retçi Aydemir davasında Ast-Üst polemiği

Vicdani retçi Enver Aydemir’in mahkemesine katılımı engellemek isteyen askeri savcılık, herhangi bir yasaklılık ve gizlilik olmamasına karşın mahkemeye izleyici olarak katılımı engelleme çabasında.

Konuyla ilgili bilgi veren vicdani retçi Enver Aydemir’in avukatı Ömer Kavilli, askeri savcılığın bu tutumunun haksız ve hukuksuz olduğunu belirtti. Sadece ilk duruşmaya katılan cezaevi müdürü, sanık Albay Mustafa Özmen daha sonraki duruşmalara gelmezken, avukatların sorgunun huzurda tespiti ve kararın iptali taleplerine rağmen yardımcısı sanık Astsubay İsmail Sümbül için “duruşmalardan bağışık tutulma” kararı bulunuyor.

Aydemir’in bulunduğu askeri hapishane duvarlarından kazınan kan ve parmak izlerinin bulunduğu delil poşetlerinin adli tıbba gitmeden, askeriyede kaybedildiğini belirten avukat Ömer Kavilli’nin yaptığı “delil karartma şüphesi” ile resen suç duyurusunda bulunulması talebi de Selimiye 1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi tarafından hukuka aykırı olarak reddedildi.

Olay tarihine ait, video kayıtları da, sanık albay Mustafa Özmen'in emriyle mahkemeye verilmeden silindiğini belirten avukat Ömer Kavilli, Vicdani redçi Enver Aydemir’in davasında yaşanan gelişmeleri şu şekilde açıkladı:

“İlk sorgularında her şeyi itiraf eden askerler, duruşmalarda önceki ifadelerini reddettiler. Avukatın soruları karşısında sıkışan bir asker, terhisinden sonra ifade vereceğini söyledi. Terhis olmuş bir başka askerse olanları açıkça anlattı. Bütün bunlara rağmen rütbeli asker sanıklar avukat tutma gereği bile duymazken duruşmalara bile gelmiyorlar. Askeri hakimin ilk duruşmada, kendisinden daha rütbeli sanık Albay’a 'komutanım' diye hitap etmesi itirazlarımıza rağmen devam etmiş ve sanık albay itirazlara karşın halen emrindeki tanık askerlerle bir arada tutulmuştu.

Referandum sonrası değişen Anayasa’da, “askerlik mesleğine dair” davaların askeri mahkemelerde görüleceği belirtilmesine rağmen, askerlerce işkence görmüş bir sivil olan Enver aydemir’in davası mevcut Anayasa’ya aykırı olarak sivil bir mahkemede değil, askeri bir mahkemede görülüyor. İşkence askerlik mesleğine dahil mi?”

Kaynak: ANF