23 Temmuz 2011 Cumartesi

Tahliye olacaktı, F tipinde asılı bulundu

8 aydır tutuklu bulunan öğrenci, lehine olan kamera kayıtları dosyaya girdikten sonra asılı bulundu. Öğrencinin ailesi bulunduğu öne sürülen "intihar mektubu"ndaki el yazısının oğullarına ait olmadığını balertiyor.

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi'nde bir kişinin ölümüyle sonuçlanan kavgadan sonra tutuklanan üniversite öğrencisi Seyfettin Bal 'ın (28) Sincan F Tipi Cezaevi'nde kaldığı koğuşun banyosunda asılı bulunmasıyla ilgili soruşturmada ilginç bilgiler ortaya çıktı.

Sincan 2 No 'lu F Tipi Cezaevi'nde Kasım 2010'dan bu yana ülkücü ve Kürt öğrenciler arasında çıkan ve bir kişinin ölümü ile sonuçlanan kavga yüzünden, "PKK üyesi olduğu ve ölümlü kavgaya karıştığı" iddiasıyla tutuklu bulunan Bal, 20 Temmuz gecesi saat 04.30'da banyonun parmaklıklarına asılı halde bulundu. Bal'ın cesedi Keçiören Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı ve dün çıkan ön raporda ölümün "asıya bağlı olarak" gerçekleştiği belirtildi.

MEKTUPTAKİ EL YAZISI İNCELENECEK

Bal'ın hücresinde ise ailesinden helallik isteyen ve intihar ettiği için Allah'tan af dileyen, el yazısı bir mektup bulundu. Ancak ailesi kurşun kalemle yazılan mektuptaki yazının Seyfettin Bal'ın el yazısı olmadığını belirtti. Bunun üzerine savcılık, bu mektup ile Bal'ın cezaevindeki not defterindeki yazının kriminal açıdan karşılaştırılmasına karar verdi.

Bal'ın avukatı Sinem Coşkun, Bal'ın 27 Temmuz'da yapılacak duruşmada çok büyük olasılıkla tahliye olacağını bildiğini belirterek, "Lehine olan kamera kayıtları var. Onu bekliyorduk, o kayıtlar gelmediği için tutuklu yargılanıyordu. O kayıtlar dosyaya girdi ve duruşmada yüzde 90 tahliye olacaktı. Bunu kendisi de biliyordu" dedi.

Bal'ın psikolojik sorunu olmadığını, oda arkadaşları ile iyi geçindiğini ve intihar için bir nedeni görünmediğini anlatan avukat Coşkun, "Tutuklu olmaktan kaynaklı sıkıntıları dışında önemli bir sorunu yoktu. Dindar ve inançlı biriydi" dedi.

DURUŞMADA BAZI ŞEYLER SÖYLEYECEĞİM

Savcılık, cezaevi idaresinden cezaevi koridorlarını gören kamera ve ses kayıtlarını istedi. Savcılığın ifadesine başvurduğu ağabeyi Faysal Bal ise kardeşinin olaydan iki gün önce kapalı görüşte kendisine "Duruşmada bazı şeyleri söyleyeceğim" dediğini söyledi. Coşkun, Bal'ın olaydan 10 saat önce ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde yeğenlerini görüşe getirmelerini ve para istediğini de anlatarak "intihar ettiği söylenen bir kişinin bu taleplerde bulunması ilginç" dedi.

Kaynak: Emek Dünyası