Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Vicdan ve Barış Vergisi Örgütü, Uluslararası Hukukçular Komisyonu, BM Quaker Ofisi Cenevre ve Uluslararası Savaş Karşıtları ortak basın açıklaması
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yüce Divanı, Bayatyan v. Ermenistan davasında Perşembe günü verdiği çığır açan bir kararla, devletlerin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesinde öngörülen düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğü haklarına itibar edilmesi yükümlülüklerinin bir parçası olarak, bireylerin vicdani ret haklarına da saygı göstermeleri gerektiğine kanaat getirdi. Bu karar ışığında, yukarıda bahsi geçen kurumlar, Sözleşme’ye taraf olan ülkeler arasında zorunlu askerliğe karşı vicdani ret hakkını hala tanımayan Türkiye ve Azerbaycan hükümetlerini derhal bu hakkı tanımak için gerekli adımları atmaya davet etmektedir.
ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ TÜRKİYE ŞUBESİ
BASIN AÇIKLAMASI
8 Temmuz 2011
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkını teyit etti
Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Vicdan ve Barış Vergisi Örgütü, Uluslararası Hukukçular Komisyonu, BM Quaker Ofisi Cenevre ve Uluslararası Savaş Karşıtları ortak basın açıklaması
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yüce Divanı, Bayatyan v. Ermenistan davasında (Başvuru no: 23459/03, 1/6/2011) Perşembe günü verdiği çığır açan bir kararla, devletlerin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesinde öngörülen düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğü haklarına itibar edilmesi yükümlülüklerinin bir parçası olarak, bireylerin vicdani ret haklarına da saygı göstermeleri gerektiğine kanaat getirdi. Bu karar ışığında, yukarıda bahsi geçen kurumlar, Sözleşme’ye taraf olan ülkeler arasında zorunlu askerliğe karşı vicdani ret hakkını hala tanımayan Türkiye ve Azerbaycan hükümetlerini derhal bu hakkı tanımak için gerekli adımları atmaya davet etmektedir. Ayrıca, Ermenistan da, Alternatif Hizmet Kanunu’nu, sunulan alternatif hizmetlerin, Avrupa ve uluslararası standartlar doğrultusunda, tamamen sivil niteliğe haiz, cezai ve caydırıcı özelliklerden uzak olmasını sağlayacak şekilde değiştirmelidir.
Alınan bu kararla, zorunlu askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi katında ilk kez açıkça kabul edilmiştir.
Yukarıda bahsi geçen kurumlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’de yer alan benzeri hükümlerin devletlerin Sözleşme’ye uyum sağladıklarının denetimiyle yükümlü Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu tarafından yapılan tefsiri doğrultusunda aldığı bu kararı memnuniyetle karşılamıştır.
Bayatyan v Ermenistan davası, vicdani nedenlerle zorunlu askerlik hizmetini yapmayı reddettiği için 2.5 yıl hapis cezasına mahkum edilen bir Yehova Şahidi ile ilgilidir. Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Vicdan ve Barış Vergisi Örgütü, Uluslararası Hukukçular Komisyonu, BM Quaker Ofisi ve Uluslararası Savaş Karşıtları, Yüce Divan’a üçüncü taraf olarak sunduğu raporda, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun vicdani ret hakkının düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğüne ilişkin haklar altında korunduğuna ilişkin görüşünü vurgulamıştı (http://quno.org/humanrights/CO/coLinks.htm#QUNOPUB). Söz konusu kurumlar, ayrıca, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi ve Bakanlar Komitesi’nin vermiş olduğu önerilerin de altını çizerek, Yüce Divan’a, Avrupa Konseyine üye 47 ülkede askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkının uygulanışı konusunda bilgi vermiştir.
Arkaplan
Söz konusu davaya konu olan kişi, 1983 doğumlu, Ermenistan’ın başkenti Yerevan’da yaşayan Vahan Bayatyan’dı. Kendisi bir Yehova Şahididir ve vicdani nedenlerden dolayı askeri hizmeti yapmayı reddetmişti. 2001 yılında, 1.5 yıllık hapis cezasına mahkum edildi. Cezası, savcının Bayatyan’ın vicdani reddini “asılsız ve tehlikeli” bulması nedeniyle daha ağır bir ceza verilmesi için temyiz etmesinin ardından bir yıl arttırıldı. Alınan karar, Ermenistan Temyiz Mahkemesinde de onaylanınca, Bayatyan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu.
2000 yılında Avrupa Konseyi’ne katılımıyla beraber, Ermenistan, “Konsey’e katılımının ardından ilk 3 yıl içinde alternatif hizmete ilişkin Avrupa standartlarıyla uyumlu bir kanun çıkaracağı konusunda taahhütte bulunurken, hapis cezasına mahkum edilen ya da disiplin taburlarında görev verilen tüm vicdani retçileri affedeceğini ve Alternatif Hizmet Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte silahsız bir askeri hizmet ya da sivil hizmette görev almalarını sağlayacaklarını”[1] belirtmişti. 17 Aralık 2003 tarihinde yürürlüğe giren Alternatif Hizmet Kanunu, vicdani retçiler için “Alternatif Sivil Hizmetin” oluşturulmasına yönelik bir hüküm tanımış oldu. Ancak Bayatyan’a alternatif hizmetten yararlanma fırsatı hiç bir zaman tanınmadı. Bilakis, Yehova Şahidi olup alternatif hizmette görev alanlar, bu hizmetin sivil bir niteliğe haiz olmadığını, askeri yemin etmek ve askeri üniforma giymek gibi kendileri için kabul edilemez bir takım yükümlülüklerin olduğunu dile getirdiler. Son dört yıl içinde, 80 den fazla Yehova Şahidi, doğası, süresi (tüm dünyada uygulanan en uzun ve askerlik süresinin 1.75 kat daha fazlası olan 42 aylık bir süre) ve askeri yetkililer tarafından sıkı bir denetim uygulanması itibariyle Avrupa ve uluslararası standartlara açık bir şekilde uymayan bu “alternatif sivil hizmeti” yerine getirmeyi reddettikleri için tutuklandı.
17 kişilik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yüce Divanı tarafından verilen bu karar, 2009 yılı Ekim ayında 7 kişilik bir divanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. Maddesinin askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkını korumadığına dair almış olduğu kararın gözden geçirilmesi sonucunda verildi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. Maddesi ile Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 18. Maddesi, düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğüne yönelik neredeyse özdeş hükümler içermektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan tüm devletler aynı zamanda Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’ye de taraftırlar. 1993’ten bu yana, devletlerin Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’deki düzenlemelere riayetini denetlemek üzere kurulan ve bağımsız uzmanlardan oluşan bir organ olan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, bu düzenlemeleri, vicdani ret hakkını da kapsayacak biçimde yorumlamıştır. Bayatyan davası, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vicdani ret hakkı konusunda karar verdiği ilk dava olma özelliğini taşımaktadır. Örneğin Ülke v Türkiye[2] gibi daha önceki davalarda, vicdani retçilere askerlik hizmeti yapmayı reddettikleri gerekçesiyle uygulanan hapis ve diğer cezaların insanlık dışı ve aşağılayıcı mahiyette olduğu hükmüne varılmış ancak askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkı doğrudan ele alınmamıştır.
Habere ayrıca http://www.amnesty.org.tr/ai/node/1716 adresinden ulaşabiliriniz.
Ayrıntılı bilgi için Uluslararası Af Örgütü Kampanya Koordinatörü ile iletişime geçebilirsiniz:
Burcu Türkay –burcu.turkay@amnesty.org.tr 0212.361.62.17-18 - 0533 297 15 31 www.amnesty.org.tr
Abdülhakhamid Cd. No. 30, D:5 Talimhane Taksim / İstanbul
Uluslararası Af Örgütü 150’den fazla ülkede faaliyet gösteren, 2.2 milyon üyesiyle insan hakları için mücadele eden küresel bir harekettir. Amacı, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile garanti altına alınan insan haklarının her insan için geçerli olmasını sağlamaktır.
Uluslararası Af Örgütü, tüm hükümetlerden, politik görüşlerden, ekonomik çıkar ve inançlardan bağımsızdır. Sadece üyeleri tarafından ve şeffaf bağışlarla desteklenir.
[1] Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (PACE) Görüş No. 221 (2000): Ermenistan’ın Avrupa Konseyi’ne üyelik Başvurusu, 28 Haziran 2000
[2] Ulke v Türkiye, Başvuru numarası 39437/98, 24 Ocak 2006 tarihli karar
BASIN AÇIKLAMASI
8 Temmuz 2011
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkını teyit etti
Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Vicdan ve Barış Vergisi Örgütü, Uluslararası Hukukçular Komisyonu, BM Quaker Ofisi Cenevre ve Uluslararası Savaş Karşıtları ortak basın açıklaması
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yüce Divanı, Bayatyan v. Ermenistan davasında (Başvuru no: 23459/03, 1/6/2011) Perşembe günü verdiği çığır açan bir kararla, devletlerin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesinde öngörülen düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğü haklarına itibar edilmesi yükümlülüklerinin bir parçası olarak, bireylerin vicdani ret haklarına da saygı göstermeleri gerektiğine kanaat getirdi. Bu karar ışığında, yukarıda bahsi geçen kurumlar, Sözleşme’ye taraf olan ülkeler arasında zorunlu askerliğe karşı vicdani ret hakkını hala tanımayan Türkiye ve Azerbaycan hükümetlerini derhal bu hakkı tanımak için gerekli adımları atmaya davet etmektedir. Ayrıca, Ermenistan da, Alternatif Hizmet Kanunu’nu, sunulan alternatif hizmetlerin, Avrupa ve uluslararası standartlar doğrultusunda, tamamen sivil niteliğe haiz, cezai ve caydırıcı özelliklerden uzak olmasını sağlayacak şekilde değiştirmelidir.
Alınan bu kararla, zorunlu askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi katında ilk kez açıkça kabul edilmiştir.
Yukarıda bahsi geçen kurumlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’de yer alan benzeri hükümlerin devletlerin Sözleşme’ye uyum sağladıklarının denetimiyle yükümlü Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu tarafından yapılan tefsiri doğrultusunda aldığı bu kararı memnuniyetle karşılamıştır.
Bayatyan v Ermenistan davası, vicdani nedenlerle zorunlu askerlik hizmetini yapmayı reddettiği için 2.5 yıl hapis cezasına mahkum edilen bir Yehova Şahidi ile ilgilidir. Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Vicdan ve Barış Vergisi Örgütü, Uluslararası Hukukçular Komisyonu, BM Quaker Ofisi ve Uluslararası Savaş Karşıtları, Yüce Divan’a üçüncü taraf olarak sunduğu raporda, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun vicdani ret hakkının düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğüne ilişkin haklar altında korunduğuna ilişkin görüşünü vurgulamıştı (http://quno.org/humanrights/CO/coLinks.htm#QUNOPUB). Söz konusu kurumlar, ayrıca, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi ve Bakanlar Komitesi’nin vermiş olduğu önerilerin de altını çizerek, Yüce Divan’a, Avrupa Konseyine üye 47 ülkede askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkının uygulanışı konusunda bilgi vermiştir.
Arkaplan
Söz konusu davaya konu olan kişi, 1983 doğumlu, Ermenistan’ın başkenti Yerevan’da yaşayan Vahan Bayatyan’dı. Kendisi bir Yehova Şahididir ve vicdani nedenlerden dolayı askeri hizmeti yapmayı reddetmişti. 2001 yılında, 1.5 yıllık hapis cezasına mahkum edildi. Cezası, savcının Bayatyan’ın vicdani reddini “asılsız ve tehlikeli” bulması nedeniyle daha ağır bir ceza verilmesi için temyiz etmesinin ardından bir yıl arttırıldı. Alınan karar, Ermenistan Temyiz Mahkemesinde de onaylanınca, Bayatyan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu.
2000 yılında Avrupa Konseyi’ne katılımıyla beraber, Ermenistan, “Konsey’e katılımının ardından ilk 3 yıl içinde alternatif hizmete ilişkin Avrupa standartlarıyla uyumlu bir kanun çıkaracağı konusunda taahhütte bulunurken, hapis cezasına mahkum edilen ya da disiplin taburlarında görev verilen tüm vicdani retçileri affedeceğini ve Alternatif Hizmet Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte silahsız bir askeri hizmet ya da sivil hizmette görev almalarını sağlayacaklarını”[1] belirtmişti. 17 Aralık 2003 tarihinde yürürlüğe giren Alternatif Hizmet Kanunu, vicdani retçiler için “Alternatif Sivil Hizmetin” oluşturulmasına yönelik bir hüküm tanımış oldu. Ancak Bayatyan’a alternatif hizmetten yararlanma fırsatı hiç bir zaman tanınmadı. Bilakis, Yehova Şahidi olup alternatif hizmette görev alanlar, bu hizmetin sivil bir niteliğe haiz olmadığını, askeri yemin etmek ve askeri üniforma giymek gibi kendileri için kabul edilemez bir takım yükümlülüklerin olduğunu dile getirdiler. Son dört yıl içinde, 80 den fazla Yehova Şahidi, doğası, süresi (tüm dünyada uygulanan en uzun ve askerlik süresinin 1.75 kat daha fazlası olan 42 aylık bir süre) ve askeri yetkililer tarafından sıkı bir denetim uygulanması itibariyle Avrupa ve uluslararası standartlara açık bir şekilde uymayan bu “alternatif sivil hizmeti” yerine getirmeyi reddettikleri için tutuklandı.
17 kişilik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yüce Divanı tarafından verilen bu karar, 2009 yılı Ekim ayında 7 kişilik bir divanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. Maddesinin askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkını korumadığına dair almış olduğu kararın gözden geçirilmesi sonucunda verildi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. Maddesi ile Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 18. Maddesi, düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğüne yönelik neredeyse özdeş hükümler içermektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan tüm devletler aynı zamanda Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’ye de taraftırlar. 1993’ten bu yana, devletlerin Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’deki düzenlemelere riayetini denetlemek üzere kurulan ve bağımsız uzmanlardan oluşan bir organ olan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, bu düzenlemeleri, vicdani ret hakkını da kapsayacak biçimde yorumlamıştır. Bayatyan davası, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vicdani ret hakkı konusunda karar verdiği ilk dava olma özelliğini taşımaktadır. Örneğin Ülke v Türkiye[2] gibi daha önceki davalarda, vicdani retçilere askerlik hizmeti yapmayı reddettikleri gerekçesiyle uygulanan hapis ve diğer cezaların insanlık dışı ve aşağılayıcı mahiyette olduğu hükmüne varılmış ancak askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkı doğrudan ele alınmamıştır.
Habere ayrıca http://www.amnesty.org.tr/ai/node/1716 adresinden ulaşabiliriniz.
Ayrıntılı bilgi için Uluslararası Af Örgütü Kampanya Koordinatörü ile iletişime geçebilirsiniz:
Burcu Türkay –burcu.turkay@amnesty.org.tr 0212.361.62.17-18 - 0533 297 15 31 www.amnesty.org.tr
Abdülhakhamid Cd. No. 30, D:5 Talimhane Taksim / İstanbul
Uluslararası Af Örgütü 150’den fazla ülkede faaliyet gösteren, 2.2 milyon üyesiyle insan hakları için mücadele eden küresel bir harekettir. Amacı, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile garanti altına alınan insan haklarının her insan için geçerli olmasını sağlamaktır.
Uluslararası Af Örgütü, tüm hükümetlerden, politik görüşlerden, ekonomik çıkar ve inançlardan bağımsızdır. Sadece üyeleri tarafından ve şeffaf bağışlarla desteklenir.
[1] Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (PACE) Görüş No. 221 (2000): Ermenistan’ın Avrupa Konseyi’ne üyelik Başvurusu, 28 Haziran 2000
[2] Ulke v Türkiye, Başvuru numarası 39437/98, 24 Ocak 2006 tarihli karar