Hopa'da 3 kişinin daha gözaltına alınmasının ardından Derelerin Kardeşliği Platformu, bir açıklama yayımlayarak gözaltıların ÇED toplantılarını protesto hazırlıkları sırasında yaşanmasının manidar olduğuna dikkat çekti.
Bugün Hopa'da ikisi yürütme kurulu üyesi, biri gönüllü olmak üzere Derelerin Kardeşliği Platformu'nun (DEKAP) üç üyesi gözaltına alındı. Derelerin Kardeşliği Platformu, bir açıklama yayımlayarak gözaltıların ÇED toplantılarını protesto hazırlıkları sırasında yaşanmasının manidar olduğuna dikkat çekti.
Başbakan Erdoğan’ın 31 Mayıs’taki Hopa mitingi öncesi ve sonrasında çıkan olaylar nedeniyle Hopa’da yaşanan gözaltı ve tutuklamalar devam ediyor. Polisin elinde 12 kişilik daha bir gözaltı listesi olduğu ileri sürülürken; Artvin’in Arhavi ilçesi ile Kemalpaşa beldesinde yapılması planlanan HES projeleri için düzenlenecek olan ÇED toplantılarını protesto etmeye hazırlanan Derelerin Kardeşliği Platformu üyesi 3 kişi, ‘Hopa Olayları’ nedeniyle gözaltına alındı.
Sabah erken saatlerde Hopa Belediye Parkında polis tarafından, Hopa Olayları nedeniyle ifadeye çağrıldıkları halde ifade vermedikleri için zorla ifadeleri alınmak üzere savcılıkça cebri olarak ifade vermek için verilen tutuklanma kararı tebliğ edilerek gözaltına alınan 3 kişi, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Hopa Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Buradaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından ‘Hopa Olayları’yla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı’na götürülmesi beklenen 3 kişinin ardından başka gözaltıların da olabileceği kaydediliyor.
Gözaltına alınanlardan Halkevleri Doğu Karadeniz Temsilcisi Taylan Kaya ile Kemalpaşa Halkevleri üyesi Kamil Ustabaş’ın, aynı zamanda HES projelerine karşı demokratik ve hukuksal mücadelede öne çıkan Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) Yürütme Kurulu üyesi oldukları öğrenildi. Gözaltına alınanlardan Hopa Halkevleri üyesi Bülent Ustabaş’ın da HES mücadelesinde DEKAP’ın gönüllü üyesi olduğu kaydedildi.
Bölgede HES’lere karşı yürütülen hukuksal mücadelede Şavşat HES projesine karşı alınan ‘yürütmeyi durdurma’ ve Borçka Aralık Köyündeki Taşköprü HES projesi ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının ‘iptal’ edilmesi yönündeki yargı kararlarının ardından; Kemalpaşa’nın Dereiçi Köyünde Nett Enerji şirketi tarafından yapılması planlanan Osmaniye HES projesi ve Arhavi Kapistre Çayının Sevail Deresi ve Üçırmak Deresi kolları üzerinde AB Enerji şirketi tarafından yapılması planlanan Saka HES projesi için bölgede ÇED bilgilendirme toplantıları yapılacağı duyuruldu.
ÇED toplantıları öncesinde, yöre halkının bölgede HES’leri istemediğini ve ÇED toplantılarını protesto edeceklerini açıklayan Hopa Derelerini Koruma Platformuna destek veren Derelerin Kardeşliği Platformu üyeleri, Dereiçi Köyü’ndeki HES projesine, Başbakan Erdoğan’ın 31 Mayıs’taki mitingi öncesinde polisin sıktığı biber gazından etkilenerek yaşamını kaybeden Metin Lokumcu’nun da karşı çıktığın ve HES sürecinin bu tepkiler nedeniyle başlatılmadığını kaydetmişti.
Söz konusu HES projesi için Kemalpaşa Derelerini Koruma Platformu tarafından Akdere Köyü’ndeki bir çay alım yerinde düzenlenen ve Dereiçi Köylülerinin de katıldı. ‘Kemalpaşa Halkı Derelerine Sahip Çıkıyor’ sloganıyla yapılan toplantıda konuşan DEKAP Yürütme Kurulu Üyesi Kamil Ustabaş, HES projelerinin doğal yaşam alanlarına vermiş olduğu geri dönüşümsüz zararları anlatarak; 22 Temmuz Cuma günü düzenlenecek ÇED toplantısını protesto edeceklerini duyurmuştu.
Yaşanan gözaltı ve tutuklamalara ilk tepki Derelerin Kardeşliği Platformundan gelirken; Platformun Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Gürkan, bölgede yoğunlaşan HES projeleri ve düzenlenmesi planlanan ÇED toplantıları öncesinde böylesine bir gözaltı olayı yaşanmasının düşündürücü olduğuna vurgu yaptı.
Gürkan açıklamasında şunları söyledi: "HES’lere karşı yaklaşık 5 yıldır sürdürdüğümüz demokratik ve hukuksal mücadelemizden hiçbir koşulda ödün vermemekte kararlıyız. Özellikle de son günlerde birbiri ardına gelen ‘yürütmeyi durdurma ve iptal’ yönündeki yargı kararları, bu mücadelede ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha ortaya koydu. Yasa ve yönetmeliklerle hukuka aykırılığı defalarca kanıtlanarak, doğal yaşam alanlarına geri dönüşümsüz zararlar verdiği bilimsel raporlar dışında yargı kararlarıyla da açıkça ortaya konan HES projeleri bizler için yıkım demektir.
"Bizler Platform olarak, vadilerimizden, köy ve yaylalarımızdan bir araya gelen yurttaşlarımızın seçerek görevlendirdiği, hiçbir kurum veya kuruluştan destek almadan tamamen gönüllülük esasına göre bu mücadeleyi ören, destek veren ve hiçbir hiyerarşik yapısı olmayan bir yapılanma içerisindeyiz. Özellikle de son dönemde yapılan yasa ve yönetmelik değişiklikleri, siyasi ve ekonomik baskılar karşısında bu özelliğimizden hiçbir şey kaybetmeden, derelerimizin, vadilerimizin her noktasında nöbet tutarak, sularımızı ve topraklarımızı, doğal yaşam alanlarımızı bu rant projelerine teslim etmeyeceğimizi bir kez daha vurgulamak istiyoruz.
"21 Temmuz Perşembe günü Arhavi’de ve 22 Temmuz Cuma günü Kemalpaşa’da yapılması planlanan ÇED bilgilendirme toplantıları öncesinde iki Yürütme Kurulu üyemiz ile birlikte bir gönüllü üyemizin, Hopa Olayları bahane edilerek gözaltına alınarak tutuklanmasını protesto ediyoruz. Gelişmeleri kaygıyla izlerken, Anayasal, yasal ve demokratik haklarını kullanarak, özellikle de Anayasa’nın bizlere vermiş olduğu görevleri yerine getiren bu arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz."
Hopa Derelerini Koruma Platformu Sözcüsü Cemil Aksu ise, yaptığı açıklamada Metin Lokumcu’nun HES mücadelesi içerisinde önemli bir konumda olduğuna vurgu yaparak, “Önceleri Metin hoca tek başına mücadele veriyordu. Sonra tüm köy ona destek verdi. Köyde dere içine debi ölçüm cihazı koymuşlardı. Gençler onu oradan kaldırdı. Aradan geçen sürede tepkiler nedeniyle bu projede adım atılamadı. Metin hocanın kırkı yeni çıkmışken, şirket HES süreci başlatmak için ÇED toplantısı yapacağını duyurdu. Biz de tüm Hopa ve Kemalpaşa halkıyla birlikte bu ÇED toplantısını protesto etmek için hazırlıklara başladık. Hopa’da gelişen tepkiler üzerine şirket Güneşli HES projesinden vazgeçtiğini duyurmuştu. Aynı tepki ile burada da karşılaşacaklar. Bu doğa cennetini kimse bırakıp da HES’çilerin cebine birkaç kuruş girsin demez. Bu insanların gidecek başka yerleri yok. Burası cennetten bir parça! Kimse halkın, bu cennet yerleri bırakıp birkaç kuruş için onurundan vazgeçeceğini sanmasın. Metin Hoca’nın köyünden böyle bir şey beklemesin” şeklinde değerlendirmelerde bulundu ve gözaltıların zamanlamasına dikkat çekti.
Platformun iki Yürütme Kurulu üyesinin gözaltına alınmasının zamanlama açısından oldukça ilginç ve dikkat çekici olduğunu belirten DEKAP Dönem Sözcüsü Ömer Şan ise, söz konusu kişilerin ‘Hopa Olayları’nın başlangıcından beri Hopa’da yaşadıklarına dikkat çekti.
Arhavi ve Kemalpaşa’da yapılması planlanan HES projeleri için düzenlenen ÇED bilgilendirme toplantıları öncesinde yaşanan bu gelişmenin bir anlamda HES mücadelesine ‘gözdağı’ vermek şeklinde değerlendirilebileceğini kaydeden Şan, şöyle konuştu: “Günler öncesinden bu toplantılara katılım sağlanmayarak protesto edileceği duyurulmuştu. Bu aşamada, ÇED toplantılarından 1-2 gün önce Yürütme Kurulu üyesi ve gönüllü arkadaşlarımızın gözaltına alınması çok ilginç bir tesadüf oluşturdu. Zamanlama çok ilginç. Kaldı ki bu arkadaşlarımız Hopa’da yaşıyor. Neden şimdi gözaltına alındılar? Bu olay açıkça HES’lere karşı verilen mücadeleye bir gözdağıdır. Ama unutulmasın ki hiç bir koşulda, suyumuzu, toprağımızı, derelerimizi ve vadilerimizi, tarihi, sosyal ve kültürel değerlerimizi koruyup kollamaktan ve savunmaktan geri durmayacağız. Yasa ve yönetmelikler çerçevesinde, Anayasal hak ve sorumluluklarımız doğrultusunda demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanarak, vadilerimiz üzerindeki bütün HES projeleri durdurulup, üretim lisansları iptal edilinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Kaynak: Sendika.Org
Bugün Hopa'da ikisi yürütme kurulu üyesi, biri gönüllü olmak üzere Derelerin Kardeşliği Platformu'nun (DEKAP) üç üyesi gözaltına alındı. Derelerin Kardeşliği Platformu, bir açıklama yayımlayarak gözaltıların ÇED toplantılarını protesto hazırlıkları sırasında yaşanmasının manidar olduğuna dikkat çekti.
Başbakan Erdoğan’ın 31 Mayıs’taki Hopa mitingi öncesi ve sonrasında çıkan olaylar nedeniyle Hopa’da yaşanan gözaltı ve tutuklamalar devam ediyor. Polisin elinde 12 kişilik daha bir gözaltı listesi olduğu ileri sürülürken; Artvin’in Arhavi ilçesi ile Kemalpaşa beldesinde yapılması planlanan HES projeleri için düzenlenecek olan ÇED toplantılarını protesto etmeye hazırlanan Derelerin Kardeşliği Platformu üyesi 3 kişi, ‘Hopa Olayları’ nedeniyle gözaltına alındı.
Sabah erken saatlerde Hopa Belediye Parkında polis tarafından, Hopa Olayları nedeniyle ifadeye çağrıldıkları halde ifade vermedikleri için zorla ifadeleri alınmak üzere savcılıkça cebri olarak ifade vermek için verilen tutuklanma kararı tebliğ edilerek gözaltına alınan 3 kişi, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Hopa Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Buradaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından ‘Hopa Olayları’yla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı’na götürülmesi beklenen 3 kişinin ardından başka gözaltıların da olabileceği kaydediliyor.
Gözaltına alınanlardan Halkevleri Doğu Karadeniz Temsilcisi Taylan Kaya ile Kemalpaşa Halkevleri üyesi Kamil Ustabaş’ın, aynı zamanda HES projelerine karşı demokratik ve hukuksal mücadelede öne çıkan Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) Yürütme Kurulu üyesi oldukları öğrenildi. Gözaltına alınanlardan Hopa Halkevleri üyesi Bülent Ustabaş’ın da HES mücadelesinde DEKAP’ın gönüllü üyesi olduğu kaydedildi.
Bölgede HES’lere karşı yürütülen hukuksal mücadelede Şavşat HES projesine karşı alınan ‘yürütmeyi durdurma’ ve Borçka Aralık Köyündeki Taşköprü HES projesi ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının ‘iptal’ edilmesi yönündeki yargı kararlarının ardından; Kemalpaşa’nın Dereiçi Köyünde Nett Enerji şirketi tarafından yapılması planlanan Osmaniye HES projesi ve Arhavi Kapistre Çayının Sevail Deresi ve Üçırmak Deresi kolları üzerinde AB Enerji şirketi tarafından yapılması planlanan Saka HES projesi için bölgede ÇED bilgilendirme toplantıları yapılacağı duyuruldu.
ÇED toplantıları öncesinde, yöre halkının bölgede HES’leri istemediğini ve ÇED toplantılarını protesto edeceklerini açıklayan Hopa Derelerini Koruma Platformuna destek veren Derelerin Kardeşliği Platformu üyeleri, Dereiçi Köyü’ndeki HES projesine, Başbakan Erdoğan’ın 31 Mayıs’taki mitingi öncesinde polisin sıktığı biber gazından etkilenerek yaşamını kaybeden Metin Lokumcu’nun da karşı çıktığın ve HES sürecinin bu tepkiler nedeniyle başlatılmadığını kaydetmişti.
Söz konusu HES projesi için Kemalpaşa Derelerini Koruma Platformu tarafından Akdere Köyü’ndeki bir çay alım yerinde düzenlenen ve Dereiçi Köylülerinin de katıldı. ‘Kemalpaşa Halkı Derelerine Sahip Çıkıyor’ sloganıyla yapılan toplantıda konuşan DEKAP Yürütme Kurulu Üyesi Kamil Ustabaş, HES projelerinin doğal yaşam alanlarına vermiş olduğu geri dönüşümsüz zararları anlatarak; 22 Temmuz Cuma günü düzenlenecek ÇED toplantısını protesto edeceklerini duyurmuştu.
Yaşanan gözaltı ve tutuklamalara ilk tepki Derelerin Kardeşliği Platformundan gelirken; Platformun Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Gürkan, bölgede yoğunlaşan HES projeleri ve düzenlenmesi planlanan ÇED toplantıları öncesinde böylesine bir gözaltı olayı yaşanmasının düşündürücü olduğuna vurgu yaptı.
Gürkan açıklamasında şunları söyledi: "HES’lere karşı yaklaşık 5 yıldır sürdürdüğümüz demokratik ve hukuksal mücadelemizden hiçbir koşulda ödün vermemekte kararlıyız. Özellikle de son günlerde birbiri ardına gelen ‘yürütmeyi durdurma ve iptal’ yönündeki yargı kararları, bu mücadelede ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha ortaya koydu. Yasa ve yönetmeliklerle hukuka aykırılığı defalarca kanıtlanarak, doğal yaşam alanlarına geri dönüşümsüz zararlar verdiği bilimsel raporlar dışında yargı kararlarıyla da açıkça ortaya konan HES projeleri bizler için yıkım demektir.
"Bizler Platform olarak, vadilerimizden, köy ve yaylalarımızdan bir araya gelen yurttaşlarımızın seçerek görevlendirdiği, hiçbir kurum veya kuruluştan destek almadan tamamen gönüllülük esasına göre bu mücadeleyi ören, destek veren ve hiçbir hiyerarşik yapısı olmayan bir yapılanma içerisindeyiz. Özellikle de son dönemde yapılan yasa ve yönetmelik değişiklikleri, siyasi ve ekonomik baskılar karşısında bu özelliğimizden hiçbir şey kaybetmeden, derelerimizin, vadilerimizin her noktasında nöbet tutarak, sularımızı ve topraklarımızı, doğal yaşam alanlarımızı bu rant projelerine teslim etmeyeceğimizi bir kez daha vurgulamak istiyoruz.
"21 Temmuz Perşembe günü Arhavi’de ve 22 Temmuz Cuma günü Kemalpaşa’da yapılması planlanan ÇED bilgilendirme toplantıları öncesinde iki Yürütme Kurulu üyemiz ile birlikte bir gönüllü üyemizin, Hopa Olayları bahane edilerek gözaltına alınarak tutuklanmasını protesto ediyoruz. Gelişmeleri kaygıyla izlerken, Anayasal, yasal ve demokratik haklarını kullanarak, özellikle de Anayasa’nın bizlere vermiş olduğu görevleri yerine getiren bu arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz."
Hopa Derelerini Koruma Platformu Sözcüsü Cemil Aksu ise, yaptığı açıklamada Metin Lokumcu’nun HES mücadelesi içerisinde önemli bir konumda olduğuna vurgu yaparak, “Önceleri Metin hoca tek başına mücadele veriyordu. Sonra tüm köy ona destek verdi. Köyde dere içine debi ölçüm cihazı koymuşlardı. Gençler onu oradan kaldırdı. Aradan geçen sürede tepkiler nedeniyle bu projede adım atılamadı. Metin hocanın kırkı yeni çıkmışken, şirket HES süreci başlatmak için ÇED toplantısı yapacağını duyurdu. Biz de tüm Hopa ve Kemalpaşa halkıyla birlikte bu ÇED toplantısını protesto etmek için hazırlıklara başladık. Hopa’da gelişen tepkiler üzerine şirket Güneşli HES projesinden vazgeçtiğini duyurmuştu. Aynı tepki ile burada da karşılaşacaklar. Bu doğa cennetini kimse bırakıp da HES’çilerin cebine birkaç kuruş girsin demez. Bu insanların gidecek başka yerleri yok. Burası cennetten bir parça! Kimse halkın, bu cennet yerleri bırakıp birkaç kuruş için onurundan vazgeçeceğini sanmasın. Metin Hoca’nın köyünden böyle bir şey beklemesin” şeklinde değerlendirmelerde bulundu ve gözaltıların zamanlamasına dikkat çekti.
Platformun iki Yürütme Kurulu üyesinin gözaltına alınmasının zamanlama açısından oldukça ilginç ve dikkat çekici olduğunu belirten DEKAP Dönem Sözcüsü Ömer Şan ise, söz konusu kişilerin ‘Hopa Olayları’nın başlangıcından beri Hopa’da yaşadıklarına dikkat çekti.
Arhavi ve Kemalpaşa’da yapılması planlanan HES projeleri için düzenlenen ÇED bilgilendirme toplantıları öncesinde yaşanan bu gelişmenin bir anlamda HES mücadelesine ‘gözdağı’ vermek şeklinde değerlendirilebileceğini kaydeden Şan, şöyle konuştu: “Günler öncesinden bu toplantılara katılım sağlanmayarak protesto edileceği duyurulmuştu. Bu aşamada, ÇED toplantılarından 1-2 gün önce Yürütme Kurulu üyesi ve gönüllü arkadaşlarımızın gözaltına alınması çok ilginç bir tesadüf oluşturdu. Zamanlama çok ilginç. Kaldı ki bu arkadaşlarımız Hopa’da yaşıyor. Neden şimdi gözaltına alındılar? Bu olay açıkça HES’lere karşı verilen mücadeleye bir gözdağıdır. Ama unutulmasın ki hiç bir koşulda, suyumuzu, toprağımızı, derelerimizi ve vadilerimizi, tarihi, sosyal ve kültürel değerlerimizi koruyup kollamaktan ve savunmaktan geri durmayacağız. Yasa ve yönetmelikler çerçevesinde, Anayasal hak ve sorumluluklarımız doğrultusunda demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanarak, vadilerimiz üzerindeki bütün HES projeleri durdurulup, üretim lisansları iptal edilinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Kaynak: Sendika.Org