BASINA ve KAMUOYUNA,
10.07.2011, Pazar
Birleşmiş Milletler sığınmacısı statüsüyle Türkiye'de bulunurken 2007 yılında Taksim Polis Merkezi'nde polis kurşunu ile öldürülen Nijeryalı göçmen Festus Okey'in davası 12 Temmuz 2011, Salı günü, saat 13.00'da Beyoğlu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam edilecek.
Geçtiğimiz celsede Göçmen Dayanışma Ağı'nın çağrısıyla İstanbul ve Ankara Baroları, Helsinki Yurttaşlar Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İnsan Hakları Derneği ile birlikte Yeryüzüne Özgürlük Derneği de müdahillik talebinde bulunmuş, ancak bu kurumsal müdahillik talepleri de mahkemeye sunulan tüm bireysel müdahillik talepleri gibi mahkeme heyeti tarafından reddedilmişti. Davanın 11. ve 12. celselerinde bireysel olarak müdahillik talebinde bulunanlar hakkında başlatılan soruşturmanın aynısı, geçen celsede müdahillik talebinde bulunanlar için de başlatıldı.
Festus Okey davasının takipçisi olmak üzere başvuruda bulunanların, yasal bir hak olarak müdahillik taleplerini iletmesini "hakaret" olarak değerlendiren mahkeme heyetinin suç duyurusu üzerine, haklarında soruşturma başlatılan kişi sayısı 120'ye yaklaşmış durumda.
4 yıldır kimlik belgeleri gelmiyor
Mahkeme heyeti, polis kurşunuyla öldürülen Festus Okey'in kimlik bilgilerine halen ulaşamadı. Geçtiğimiz celsede, Dışişleri Bakanlığı'ndan beklenen cevabın hâlâ gelmediği görüldü ve duruşma ertelendi. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ise kendilerine kimlik tespiti ile ilgili herhangi bir talep gelmediğini bildirdi. Nijerya'dan bir türlü gelmek bilmeyen kimlik bilgileri nedeniyle davada herhangi bir gelişme kaydedilemezken Festus Okey'i öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan sanık polis memuru ise görevine devam ediyor.
4 yıldır bir arpa boyu ilerleme kaydedilmeyen davada, müdahillik talebinde bulunan üyelerinin ve diğer bireysel başvuru sahipleri hakkında "mahkeme heyetine hakaret" ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmuş olmasını hukuk dışı bir skandal olarak değerlendiren Yeryüzüne Özgürlük Derneği üyesi ve vekili Av. Muhsin Kemal Şimşek, "Müdahillik, kendini insan olarak gören herkesin hakkıdır. Polis kurşunu ile hayatını kaybeden Festus Okey, kendisi ya da bir yakını tarafından davada herhangi bir şekilde temsil edilemiyor. Dava konusu, insanlığa karşı işlenmiş bir fiil, dolayısıyla bu fiilin tarafı olmak, kendini insan olarak gören herkesin hakkıdır" diye konuştu.
Yeryüzüne Özgürlük Derneği'nden davaya müdahillik talebinde bulunanlardan Burak Özgüner ise "Nasıl ekolojik bir yıkımla veya bir hayvan hakları ihlaliyle ya da kadına karşı taciz, tecavüz olayıyla karşılaştığımızda ya da nefret cinayetine kurban giden trans bir bireyle, ayrımcılığa uğrayan bir canlıyla dayanışma gösterip sokaklara dökülüp tepkimizi dile getiriyorsak bu müdahillik talebi de aynı şey. Ancak mahkeme heyeti, neden böyle bir talepte bulunduğumuzu anlamaktan o kadar uzak ki doğrudan zarar görmediğimiz gerekçesiyle müdahillik talebimizi reddetti. Müdahillik dilekçemizin içinde mahkeme heyetine karşı herhangi bir hakaret unsuru bulunmamasına rağmen hakkımızda suç duyurusunda bulunuldu. Bunu bir engelleme, susturma ya da yıldırma girişimi olarak tanımlıyorum. Dava sürecindeki gözlemlerime dayanarak mahkemeye karşı itimadımın kalmadığını da söylemek istiyorum. Her şeye rağmen Festus Okey davasının takipçisi olmaya devam edeceğiz" dedi.
Göçmen Dayanışma Ağı'nın müdahillik çağrısının, Türkiye'deki hak ihlallerinin görünür kılınması ve hakları gaspedilen, yalnızlaştırılan, ötekileştirilen bireylerle dayanışmak açısından oldukça önemli olduğunun altını çizen Yeryüzüne Özgürlük Derneği, 12 Temmuz 2011 Salı günü, saat 13.00'daki basın açıklamasına ve duruşmaya, duyarlı olan tüm kesimleri davet ediyor ve davaya müdahil olmaya çağırıyor.
Yeryüzüne Özgürlük Derneği
İletişim:
E-posta: yeryuzuneozgurluk@gmail.com
Telefon: 0505 888 50 10 (Av. Muhsin Kemal Şimşek)
