Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) yıllık raporunda Türkiye'de yapılan yasal ve anayasal değişikliklerin hak ve özgürlüklerde gerekli temel ilerlemeyi sağlamaya yetmediğini vurguladı.
Türkiye'de ifade özgürlüğünü ihlal eden cezai kovuşturmaların da sürdüğünü belirten örgüt, işkence ve kötü muamele olaylarına karıştığı iddia edilen kolluk kuvvetlerine yönelik kovuşturmanın da eksik kaldığını ifade etti.
Örgütün raporunda, Türkiye'deki KCK davası ve gazetecilere karşı açılan davalarda ihlaller yaşandığından endişe edildiği belirtilirken, üniversitede baş örtüsü takma yasağının kaldırılmaması da eleştirildi.
Uluslararası Af Örgütü'nün raporu Türkiye masası görevlilerinin Türkiye'ye düzenlediği bir dizi ziyaret ve araştırmaya dayanıyor.
Yıllık raporun dört sayfalık Türkiye kısmında", "İşkence ve kötü muamele", "Cezaevi koşulları", "Adil olmayan yargılamalar", "İşçi hakları", "Vicdani retçiler", "Mülteciler ve sığınmacılar", "Lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transeksüel bireylerin hakları" gibi konularda gözlem ve vakalar da aktarılıyor.
Raporda ayrıca, Türkiye'deki silahlı grupların bombalı ve silahlı saldırılar ile ihlallere yol açtıkları da vurgulandı.
2010'da insan haklarına sosyal medya desteği
Uluslararası Af Örgütü bugün yayınladığı yıllık insan hakları raporunda Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da sosyal medyanın yaygınlaşması ile birlikte insan hakları açısından ilerleme vadeden ancak imkânların bıçak sırtında olduğu yeni bir döneme girildiğini savundu. Af Örgütü 2010 yılı olaylarını değerlendirdiği raporunda, ifade özgürlüğünün en az 89 ülkede sınırlandığını, 48 ülkenin kişileri "düşünce suçlarından" mahkum ettiğini, 98 ülkede işkence ve kötü muamale olaylarının yaşandığını ve 54 ülkede adil olmayan yargılamaların yapıldığını da vurguluyor.
Örgütün Genel Sekreteri Salil Shetty 2010 yılında insan hakları eylemcilerinin baskıcı iktidarlar karşısında gerçeği ortaya koymak için sosyal medya gibi yeni araçlara başvurduklarını bunun da etkisiyle Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da kitlelerin hak ve özgürlükleri için sokağa çıktıklarını vurguladı.
Wikileaks'in yayınladığı Amerikan belgelerinin de birçok ihlale ışık tuttuğunu belirten Shetty, sosyal medya sayesinde iktidarların ihlalleri gizlemeyi başaramadıklarını da söyledi.
2011'de 50. kuruluş yıldönümünü kutlayan örgüt, raporun tanıtımında kurulduğu günden bu yana ciddi bir "insan hakları devrimi" yaşandığını ve adalet, özgürlük ve onur çağrısının günden güne büyüyerek baskıcı güçlerin engellerini aştığını da belirtiyor.
Türkiye'de ifade özgürlüğünü ihlal eden cezai kovuşturmaların da sürdüğünü belirten örgüt, işkence ve kötü muamele olaylarına karıştığı iddia edilen kolluk kuvvetlerine yönelik kovuşturmanın da eksik kaldığını ifade etti.
Örgütün raporunda, Türkiye'deki KCK davası ve gazetecilere karşı açılan davalarda ihlaller yaşandığından endişe edildiği belirtilirken, üniversitede baş örtüsü takma yasağının kaldırılmaması da eleştirildi.
Uluslararası Af Örgütü'nün raporu Türkiye masası görevlilerinin Türkiye'ye düzenlediği bir dizi ziyaret ve araştırmaya dayanıyor.
Yıllık raporun dört sayfalık Türkiye kısmında", "İşkence ve kötü muamele", "Cezaevi koşulları", "Adil olmayan yargılamalar", "İşçi hakları", "Vicdani retçiler", "Mülteciler ve sığınmacılar", "Lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transeksüel bireylerin hakları" gibi konularda gözlem ve vakalar da aktarılıyor.
Raporda ayrıca, Türkiye'deki silahlı grupların bombalı ve silahlı saldırılar ile ihlallere yol açtıkları da vurgulandı.
2010'da insan haklarına sosyal medya desteği
Uluslararası Af Örgütü bugün yayınladığı yıllık insan hakları raporunda Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da sosyal medyanın yaygınlaşması ile birlikte insan hakları açısından ilerleme vadeden ancak imkânların bıçak sırtında olduğu yeni bir döneme girildiğini savundu. Af Örgütü 2010 yılı olaylarını değerlendirdiği raporunda, ifade özgürlüğünün en az 89 ülkede sınırlandığını, 48 ülkenin kişileri "düşünce suçlarından" mahkum ettiğini, 98 ülkede işkence ve kötü muamale olaylarının yaşandığını ve 54 ülkede adil olmayan yargılamaların yapıldığını da vurguluyor.
Örgütün Genel Sekreteri Salil Shetty 2010 yılında insan hakları eylemcilerinin baskıcı iktidarlar karşısında gerçeği ortaya koymak için sosyal medya gibi yeni araçlara başvurduklarını bunun da etkisiyle Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da kitlelerin hak ve özgürlükleri için sokağa çıktıklarını vurguladı.
Wikileaks'in yayınladığı Amerikan belgelerinin de birçok ihlale ışık tuttuğunu belirten Shetty, sosyal medya sayesinde iktidarların ihlalleri gizlemeyi başaramadıklarını da söyledi.
2011'de 50. kuruluş yıldönümünü kutlayan örgüt, raporun tanıtımında kurulduğu günden bu yana ciddi bir "insan hakları devrimi" yaşandığını ve adalet, özgürlük ve onur çağrısının günden güne büyüyerek baskıcı güçlerin engellerini aştığını da belirtiyor.
Kaynak: BBC