Askerlikte işkence sonucu ölen Uğur Kantar'a işkence yapan üç
kişinin adli mahkemede yargılanmasına karar verilirken, üç gardiyan ile
cezaevi müdürünün tutuksuz olarak Girne Askeri Mahkemesi'nde
yargılanması kararlaştırıldı.
Kuzey Kıbrıs'ta askerlik yaptığı sırada "Disko" olarak
tabir edilen disiplin koğuşunda gördüğü işkence sonucunda 12 Ekim'de
hayatını kaybeden Uğur Kantar'ın ölümüyle ilgili açılan davanın ikinci
duruşması bugün (16 Aralık) Girne Askeri Mahkemesi'nde görüldü.
Mahkeme, 18 Kasım'da görülen ilk duruşmada Kantar ailesinin
avukatları Teoman Özkan ve Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı
Selçuk Kozağaçlı'nın davanın askeri mahkemeden sivil mahkemeye alınması
talebini karara bağladı.
Buna göre, sanıklar Ayhan Arslan, Fırat Keser ve Recep Tekin
için görevsizlik kararı verilerek sivil mahkemede yargılanmalarına
karar verilirken diğer üç görevli gardiyan ile disiplin cezaevi müdürü
astsubay Ayhan Şentürk'ün ise Girne Askeri Mahkemesi'nde
yargılanmalarına devam edilmesi kararlaştırıldı.
Mahkeme, savcı mütalaasına uydu
bianet'e açıklama yapan Avukat Teoman Özkan, askeri savcının sanıklar
Ayhan Arslan, Fırat Keser ve Recep Tekin için, işkenceden ölüme neden
olmak suçunu işledikleri ve bu suçun da Askeri Ceza Kanunu'nda
tanımlanan bir suç olmadığını ifade ettiğini söyledi.
Ayrıca savcının, sanık Ayhan Arslan'ın 13 Aralık 2011'de
askerlikle ilişkisinin kesilmesini de gerekçe göstererek görevsizlik
kararı verilmesini istediğini söyleyen Avukat Özkan, savcının diğer
gardiyan sanıklar ve disiplin cezaevi müdürü astsubay Ayhan Şentürk
için mahkemenin görevli olduğuna karar vermesini talep ettiğini aktardı.
Savcının mütalaasına karşın Kantar ailesi avukatları Kozağaçlı ve
Özkan, işkence suçunun sistematik olarak disiplin cezaevinde
işlendiğini ifade ederek, suçun tüm sanıklar tarafından müşterek
işlendiğini, bu nedenle yargılamanın tüm sanıklar için adli yargıda
devam etmesini talep ettiler.
Askeri savcının mütalaasına uyan mahkeme, sanıklar Ayhan
Arslan, Fırat Keser ve Recep Tekin hakkında görevsizlik kararı vererek
sanıkların dosyasının Elazığ Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine ve
tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, tutuksuz yargılanan dört
sanığın dosyasının ayrılarak yargılamanın Girne Askeri Mahkemesi'nde
devam etmesini kararlaştırdı.
"Cezaevi komutanı da sorumludur"
Avukat Selçuk Kozağaçlı, basına yaptığı açıklamada, mahkemenin
kendileri açısından önemli karar verdiğini ifade ederek, "Bizim
talebimize kısmen uydu, bu yüzden temyiz etmeyi değerlendireceğiz"
dedi.
CNNTürk'te yer alan habere göre, Kozağaçlı, üç sanığın işkence suçu ile
sivil mahkemede yargılanacak olmasının çok önemli olduğunu ve
mahkemenin "işkenceyi" resmen kabul ettiğini söyledi.
Kozağaçlı, Ayhan Arslan'ın duruşmasının Elazığ Ağır Ceza Mahkemesi'nde
görüleceğini ve sivil olan sanıkların askeri hapishaneden sivil
hapishaneye sevk edileceğini bildirdi ve ekledi:
* Hapishane komutanı sanık astsubayın "görevi ihmal" suçu ile
yargılanmasına katılmıyoruz. Komutan, "ihmal suretiyle işkence suçuna
ve işkenceyle insan öldürme suçuna iştirak etmiştir."
* Hapishane komutanı astsubay tutuksuz ve hiç bir yargılamaya katılmadı. Bu kabul edilemez.
"Tanıklara da işkence yapılmış"
Askeri savcının, davanın tanıklarını dinlerken, ortaya başka eylemler
de çıktığını ifade eden Kozağaçlı, mahkemede verilen ifadelerden
hapishanede sistemli işkence yapıldığının anlaşıldığını söyledi.
Mahkemede sadece Uğur'un ölümüne dair anlatımların yer almadığının
altını çizen Kozağaçlı, tanıklara da korkunç işkenceler yapıldığına
dikkat çekti.
"Sıcakta susuz ayakta bekletmek, saatlerce esas duruşta bekletmek, bir
taşın üzerinde oturmayı emretmek, imkansız fiziksel hareketlere
zorlamak, kaba dayak gibi tamamı Türk Ceza Kanunu'na (TCK) göre işkence
olan, uluslararası sözleşmelere aykırı fillerdir bunlar."
Kaynak: Bianet