Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, kadına yönelik şiddet davalarına müdahil olma talebinde bulundu. Bakanlık, kadına yönelik şiddetin bir tarafı olduğunu beyan ediyor. Ancak, tek bir günde yaşanan gelişmeler, "Devlet hangi tarafta?" sorusunu sorduruyor: Kadınların mı, şiddet uygulayanların mı?
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, kadın cinayeti davalarına müdahil olma kararı aldı. Kararın ilk uygulaması ise İzmir'de yaşandı.
Boşanma davası açtığı eşi Hüseyin Civek tarafından 22 yerinden bıçaklanarak öldürülen Selma Civek'in davasına, Bakanlık Hukuk Müşaviri Birsel Kurt bakanlık adına müdahillik talebinde bulundu. Savcı, bakanlığın olaydan mağdur olmadığı gerekçesiyle müdahillik talebinin reddi yönünde görüş beyan etti. Heyet, talebi bir sonraki duruşmada değerlendirecek.
EVLİ DEĞİLSEN KORUMA YOK
Bakanlık müdahillik talebinde bulunadursun, kadına yönelik şiddeti engellemek için bakanlık tarafından hazırlanan yasa tasarısında yer alan, resmi nikah olmadan ilişki yaşayan kadınlara verilen koruma, tasarıdan çıkarıldı.
Ayşe Paşalı, eski eşi tarafından tehdit edildiği için koruma talebinde bulunmuş, ancak "Evli değilsiniz" diye koruma talebi reddedilmiş; Paşalı, İsmail Yetkin tarafından öldürümüştü. Yine geçtiğimiz günlerde, Sema Nur Döndü isimli kadın, sevgilisi tarafından tehdit edilmiş, koruma talebi aynı gerekçeyle reddedilmişti.
POLİSİN GÖZÜ ÖNÜNDE İNFAZ
Öte yandan, kadın cinayetleri devam ediyor. Adıyaman'ın Kahta ilçesinde Hacer A. adlı genç kadın, polisin gözü önünde kardeşleri tarafından öldürüldü. Daha önce evden kaçan ve polis tarafından ailesine teslim edilen genç kadın, dün tekrar Kahta Emniyet Müdürlüğü'ne başvurdu, ailesinin yanındaki eşyalarını almak istediğini beyan etti.
Genç kadın, kendisine refakat eden 3 polis memuruyla birlikte ailesinin yaşadığı eve gitti. Genç kadın erkek kardeşleri Üzeyir A. ve 17 yaşındaki M.A. tarafından öldürüldü. Polisler için henüz bir soruşturma açılmadı.
TECAVÜZCÜSÜYLE EVLENDİRİLDİ
İzmir'de 15 yaşındaki S.F.; İ.B. ve kimlikleri henüz tespit edilemeyen 3 kişinin tecavüzüne uğradı. S.F.'nin hamile olduğunu fark edip durumu ailesine anlatması üzerine, aile S.F.'yi tecavüzcü İ.B.'yle evlendirdi.
Mağdurun yaşadıkları, hamileyken İ.B.'nin fiziksel şiddet uygulamasıyla ortaya çıktı. Karşıyaka Devlet Hastanesi'ne kaldırılan S.F.'nin İ.B.'den şikayetçi olduğu ancak İ.B.'nin emniyet ifadesinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.
'İKTİDARIN İKİ YÜZÜ VAR'
Sosyalist Kadın Meclisleri Sözcüsü Birsen Kaya, ETHA'ya konuştu, söz konusu gelişmeleri değerlendirdi.
Kadına yönelik şiddetin artarak sürdüğüne dikkat çeken Kaya, bakanlığın yeni bir yasa tasarısı hazırladığını ve kadın örgütleriyle yaptığı görüşmeleri hatırlattı. Kaya, şunları kaydetti: "Devlet, doğrudan, sadece bakanlık eliyle değil, bütünlüklü olarak sorunu ele almalıdır ama almıyor. Bu iktidarın iki yüzü var. Bir kamuoyuna göstermek istediği yüz, bir de gerçek yüzü, gerçekten sorumluluk almayan, muhatap olmayan yüzü var."
'BAKANLIK GÖZ BOYUYOR'
Kaya, Bakanlık'ı eleştirdi, Bakanlık'ın kamuoyunun gözünü boyamaya çalıştığını söyledi: "Bakanlık iyi şeyler yapıyormuş gibi gösteriliyor ama somuta bakmak lazım. Bunun en güzel örneği yasa tasarısıdır. Biz kadın örgütlerinin önerisiyle eklenen 'yakın ilişkide bulunan' ifadesi taslaktan çıkarıldı. Geçtiğimiz günlerde bakanlıkta yapılan görüşmeye Bakan Fatma Şahin katılmadı, yardımcısını gönderdi. Zaten meclise gönderilmiş bir yasa tasarısıyla ilgili görüşerek kamuoyunun gözünü boyamaya amacıyla bir görüşme yapıldı. Bizim sunduğumuz talepler, görüldüğü üzere reddedildi."
'YARGI-DEVLET-ERKEK KOALİSYONU'
Yanında 3 polis varken bir kadının öldürülmesine tepki gösteren Kaya, şunları ifade etti: "Bakanlık müdahillik talebinde bulunuyor ama yargıdaki cinsiyetçi yaklaşım devam ediyor. Kahta'daki olayda da, bir kadın yanında 3 polis varken öldürülüyor. Bununla ilgili soruşturma açılması lazım. Polisin bu ülkede çok fazla yetkisinin olduğunu da göz önünde bulundurursak, kadının öldürülmesi bir soru işaretidir. Yargı-devlet-erkek koalisyonunun ifadesidir."
Kaynak: ETHA