Şırnak'ın Uludere ilçesinde 36 köylünün yaşamını yitirdiği katliama öfke yağıyor. Çok sayıda sendika ve sivil toplum örgütü, katliamın sorumlusu olarak AKP'ye işaret etti, sorumluların derhal cezalandırılmasını ve barış ortamının yaratılmasını istedi.
Uludere katliamına yönelik tepkiler devam ederken, sendika, meslek örgütü ve çeşitli sivil toplum örgütleri, katliamın sorumlusunun AKP olduğunu belirtti.
'KATLİAMIN HİÇBİR GEREKÇESİ OLAMAZ'
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, "'Kürt sorununun çözümü' adı altında atılan adımlar artık sivil ve masum insanları da içerisine çeken bir ölüm girdabına dönüşmüş durumdadır" dedi.
Sonuçları ölümü doğuran politikaların hiçbir makul gerekçesi olamayacağını belirten Soğancı, "Bugün, bilincimiz ve vicdanımız ölüm girdabının içerisine doğru çekilmeye çalışılmaktadır. Yaşanan katliamdır. TMMOB, bu katliamı yaratanların açığa çıkarılması için atılacak adımların insanlık adına takipçisi olacaktır" dedi.
KATLİAM MGK'DAN SONRA GELDİ
KESK Yürütme Kurulu, köylülerin anlatımının katliamın bilinçli bir şekilde işlendiği yönünde şüphe uyandırdığını belirtti, katliamın MGK toplantısının ardından geldiğine dikkat çekti.
İkinci bir Muğlalı faciası yaratan zihniyetin değişmediğini belirten KESK, "Saldırıların göz göre göre sivil halkı hedef alan bir noktaya gelmesinde sorumluluğu olanlar derhal araştırılarak açığa çıkarılmalı ve yargı önünde hesap vermelidir" dedi.
Kürt sorununun katliamlarla, savaşla çözülemeyeceğini belirten KESK, operasyonların durdurulmasını istedi, barış ortamının tesis edilmesi için herkesi üzerine düşen görevi yapmaya çağırdı.
'AKP GEÇMİŞTEKİ MUADİLLERİNİ ARATIYOR'
Tüm Bel Sen Merkez Yönetim Kurulu, siyasi iktidarın hiçbir gerçekçi adım atmadığı oyalama sürecinin ardından geçmişteki muadillerini bile aratır biçimde baskı, şiddet ve imha politikalarına başladığını belirtti.
İktidarın inkâr ve imha politikalarının geldiği boyutun kaygı verici olduğunu kaydeden Tüm Bel Sen, "AKP iktidarı, bir yandan her geçen gün bir başka hükümet yetkilisi tarafından yinelenen tehdit ve şantaj söylemleri üzerinden toplum genelinde düşmanlık ve şiddet havası yaymaya çalışırken; diğer yandan da kendisini eleştiren herkesi asılsız iddialarla gözaltına alarak cezaevlerine hapsettiği siyasi operasyonlarla ve sınır köylerinde sivil katliamlara varan askeri operasyonlarla ülkeyi içinden çıkılmaz bir şiddet sarmalına doğru sürüklemektedir" dedi. Operasyonların AKP'yi sona yaklaştırdığını belirten sendika, "AKP iktidarı sonunun Hitlerin faşist diktatörlüğü gibi olmasını istemiyorsa, çözümsüzlüğü acı pratiklerle kanıtlanmış askeri ve siyasi operasyonlara dayalı otoriter devlet politikalarından bir an önce vazgeçmeli, Uludere'de, aralarında çocukların da olduğu sivil vatandaşlarımızın Napalm bombalarıyla katledilmesi nedeniyle başta Milli Savunma Bakanı ve İçişleri Bakanı olmak üzere bütün sorumlular derhal görevden alınarak, en kutsal insan hakkı olan yaşam hakkını ihlal etmeleri nedeniyle haklarında yasal işlem başlatılmalıdır" dedi.
'36 CANIN HESABI VERİLMELİ'
CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, "Şırnak'ta yaşamını yitiren 36 canımızın hesabı verilmeli, bu vahşetin üstü örtülmemelidir" dedi. "Hangi ileri demokrasiyi yaşıyoruz" diye soran Çelebi, "Artık yaşananların hesabı verilsin" dedi. Çelebi, yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı diledi, acılarını paylaştığını ifade etti.
İMHA POLİTİKASININ SONUCU
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, "Bu yaşanan olay bölgede yürütülen imha politikalarına bağlı operasyonların bir sonucudur" dedi. Devletin tüm güç ve imkanlarını kendi halkını yok etmeye yönelttiğini belirten ÇHD, katliamı nefretle lanetnediğini dile getirdi.
'İMHA OPERASYONLARINI DURDURUN'
Yeryüzüne Özgürlük Derneği, "Devletin Kürtlere yönelik imha operasyonlarının bugünlük bilançosu; çoğunluğu lise öğrencisi 36 ölü" dedi.
Açıklamada, şöyle denildi: "Devlet "Kürt açılımı"nı ilan ettiğinden bu yana, kan, gözyaşı ve tutuklanmalar bitmek bir yana dursun, ölümler, baskılar ve devlet terörü katbekat daha da arttı. Demokratikleştirme ilüzyonu altında imha politikasının çeperini daha da genişleterek binlerce insanı hapse atmaya ve askeri operasyonlarının şiddetini arttırmaya devam eden devlet, dün akşam Uludere'de yaptığı katliamla artık sabrımızı taşırmaktadır." Dernek, operasyonların derhal durdurulmasını istedi.
'KATLETMEKLE BİTİREMEZSİNİZ'
Mücadele Birliği Platformu, Kürt halkının özgürlük mücadelesinde yine kitlesel katliamlara başvurulduğunu belirtti.
Kürt halkını "kaçak"çılığa sevkeden devletin, "kaçak"çılardan da rüşvetini almayı ihmal etmediğini belirten Mücadele Birliği, ekledi: "Roboski katliamında da ortaya çıktığı gibi bölgede bulunan alay komutanı 'onlar kaçakçı bilgimiz dahilinde saldırmayın' uyarısı yapmış, onlarca köylünün kim olduklarını bile bile sırf Kürt oldukları için tepelerine bombalar yağdırmıştır."
Açıklamada, "Gün, Kürt ve Türk halklarının birlikte mücadele etme, faşizme başkaldırma günüdür" denildi.
'BOMBALANAN HALKLARIMIZIN GÖNÜLLÜ BiRLİĞİDİR'
Demokrasi ve Özgürlük Hareketi Eşsözcüsü Mahmut Sürmeli, "Türkiye içinde boğulduğu, demokrasiye ve insanlık değerlerine olan mesafesinin artmasına sebep olan savaşta, yeni ölümlerle kuyunun dibine doğru hızla yol alıyor. Hükümetin baskı, imha ve askeri savaş politikaları hızlandıkça ölümler artıyor" dedi.
"Bu kanı durdurun. Siyasi soykırım operasyonlarından vazgeçin" çağrısı yapan Sürmeli, devleti Kürt siyasi hareketi ile görüşme masasına oturmaya, Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrite son vermeye çağırdı.
Sürmeli, katliamda yaşamını yitirenlerin yakınlarına sabır diledi, "Halklarımızın başı sağolsun" dedi.
'BU KATLİAMIN HESABINI VERİN'
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) Genel Başkanı Doğan Tarkan, Roboski köyünde savaş suçu işlendiğini belirtti. Tarkan, şöyle dedi: "Genelkurmay bunun hesabını vermelidir. Herkesi 'terörist' ilan ederek sivil katliamlarına siyasi zemin hazırlayan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin derhal istifa etmelidir. Hava Kuvvetleri Komutanı derhal görevinden alınmalı ve hakkında soruşturma açılmalıdır. Şırnak katliamı hakkında sivil yargı derhal soruşturma başlatmalı ve sorumlular yargılanmalıdır."
Barış ortamı sağlanmadıkça, hükümet muhataplarıyla çözüm masasına oturmadıkça, devlet Kürtlerin özgürlüğünü tanımadıkça daha çok sivilin hayatını kaybedeceğini söyleyen Tarkan, "Akan kanı durdurmak, sivillerin yaşamını savunmak için barış isteyen herkes devleti, orduyu ve hükümeti kınamalıdır" dedi.
'SORUMLULAR KOLTUKLARINDA OTURAMAZ'
Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol, "Barış taleplerini görmezden gelip on binlerce insanın ölümüne yol açan savaşı sürdürmekte ısrar edenler, kendi topraklarına bomba yağdıranlar, barış isteyen Kürt siyasetçiyi, aydını, gazeteciyi sanatçıyı cezaevlerine dolduranlar, Meclis'ten kendi halklarına karşı savaş kararı çıkaranlar bugün Uludere'de 36 insanımızın ölümünden sorumludur" dedi.
Genelkurmay'ın açıklamasının insan yaşamının "ihtimallere" kurban edildiğini, bir halkın toptan düşman edildiğini gösterdiğini belirten Birol, AKP'nin katliamın sorumluluğunu üzerine alması gerektiğini söyledi. Birol, "AKP şimdi bu katliam hakkında yalanlara sarılmamalıdır, sarılamaz. Katliamın sorumluları hesap vermeli, koltuklarında oturmamalıdır" dedi.
Yaşamını yitirenlerin acısını paylaştıklarını belirten Birol, bu acının hesabının sorulması gerektiğini söyledi.
GÖÇMENLERDEN TEPKİ
Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu, "Libya'da Kaddafi rejimine, Suriye'de Esad rejiminin katliamlarına karşı olduğunu açıklayan ve Esad'ı tehdit ederek katliamları durdurma çağrısı yapan AKP hükümeti kendi ülkesinde ve bizzat kendi sorumluluğunda yaşanan bu katliam konusunda ne uyduracağını dikkatle bekleyeceğiz" dedi.
Katliamı kınayan ATİK, öldürülen insanların ailelerine başsağlığı diledi. ATİK, "Türk devletinin bu insanlık suçunu ve vahşetini en geniş şekilde teşhir ederek, katliamın üstünün örtülmesine izin vermeyeceğimizi, bu vahşete karşı tepkimizi bütün alanlarda sokağa çıkarak göstereceğimizi ilan ediyoruz" dedi.
Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon), "Sömürgeci faşist rejimin dün Uludere'de gerçekleştirdiği sivil halka yönelik katliamı, Kürt ulusuna dönük topyekün savaşın, inkar, imha ve yok etme politikasını tüm hızı ile devam ettiğinin açık göstergesidir" dedi. KCK operasyonlarını hatırlatan AvEG-Kon, "Uludere katliamı ile Kürt halkına yönelik toplu katliamların ve sivillerin hedefte olduğu ilan edilmiştir. AKP devletinin, kirli savaşta, ısrar edeceğinin açık göstergesidir" dedi. AvEG-Kon, Gülen cemaatinin "Kürtleri yok edin" çağrısının uygulanacağı mesajı verildiğini belirterek, "Sömürgeci faşist Türk devletinin, Kürt halkının haklı ve onurlu mücadelesini boğmaya çalışmasına müsaade etmeyelim" dedi, halka inkar ve imha politikalarına karış durma, devletten hesap sorma çağrısı yaptı.
Kaynak: ETHA