Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu ve Sınır Tanımayan Kadınlar, öldürülen göçmen işçi Jesca Nankabirwa için Kurtuluş Son Durak’tan Pangaltı’ya yürüdü.
Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu ve Sınır Tanımayan Kadınlar, tecavüz edilip öldürülen göçmen işçi Jesca Nankabirwa için Kurtuluş Son Durak’tan Pangaltı’ya yürüdü.
Uganda’lı Jesca Nankabirwa yaklaşık bir yıldır Türkiye'de yaşıyordu. Sultangazi'de bir tekstil fabrikasında aylık 900 liraya çalışarak memleketindeki iki çocuğunun masraflarını karşılıyordu. Nankabirwa, 6 Eylül’de günü kaybolduktan dört gün sonra arkadaşlarının çabaları ile Yenibosna Hastanesi'nin morgunda bulundu. Şimdilik savcılık raporlarına 'şüpheli ölüm' olarak geçti. Yakalanan kişi, ifadesi alındıktan sonra delil yetersizliğinden serbest bırakıldı.
Zanlının serbest bırakılmasına tepki gösteren kadınlar, Türkiye’de yaşayan göçmen kadınların cinsel şiddete ve sömürüye uğradığında başvurabileceği, sivil ve çok dilli bir kriz merkezi kurulması, sınır dışı edilme korkusu olmadan sağlık, barınma ve hukuki destek sağlayan koruma mekanizmalarının oluşturulması gerektiğini belirtti.
Özgül Kaplan’ın okuduğu basın açıklamasında “Biz Türkiyeli kadınlar, göçmen kadınların yanındayız ve erkeklerin göçmen kadınlara karşı işledikleri suçları tüm kadınlara karşı işlenmiş sayıyoruz. Başta Jesca'nın davası olmak üzere bundan sonra göçmen kadınların maruz kaldığı her türlü cinsel şiddetin takipçisi olacağız ve bunu yapanları teşhir edeceğiz” ifadelerine yer verildi.
Kaynak: Bianet
Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu ve Sınır Tanımayan Kadınlar, tecavüz edilip öldürülen göçmen işçi Jesca Nankabirwa için Kurtuluş Son Durak’tan Pangaltı’ya yürüdü.
Uganda’lı Jesca Nankabirwa yaklaşık bir yıldır Türkiye'de yaşıyordu. Sultangazi'de bir tekstil fabrikasında aylık 900 liraya çalışarak memleketindeki iki çocuğunun masraflarını karşılıyordu. Nankabirwa, 6 Eylül’de günü kaybolduktan dört gün sonra arkadaşlarının çabaları ile Yenibosna Hastanesi'nin morgunda bulundu. Şimdilik savcılık raporlarına 'şüpheli ölüm' olarak geçti. Yakalanan kişi, ifadesi alındıktan sonra delil yetersizliğinden serbest bırakıldı.
Zanlının serbest bırakılmasına tepki gösteren kadınlar, Türkiye’de yaşayan göçmen kadınların cinsel şiddete ve sömürüye uğradığında başvurabileceği, sivil ve çok dilli bir kriz merkezi kurulması, sınır dışı edilme korkusu olmadan sağlık, barınma ve hukuki destek sağlayan koruma mekanizmalarının oluşturulması gerektiğini belirtti.
Özgül Kaplan’ın okuduğu basın açıklamasında “Biz Türkiyeli kadınlar, göçmen kadınların yanındayız ve erkeklerin göçmen kadınlara karşı işledikleri suçları tüm kadınlara karşı işlenmiş sayıyoruz. Başta Jesca'nın davası olmak üzere bundan sonra göçmen kadınların maruz kaldığı her türlü cinsel şiddetin takipçisi olacağız ve bunu yapanları teşhir edeceğiz” ifadelerine yer verildi.
Kaynak: Bianet