İttihat ve Terakki döneminden bu yana işlenen siyasi cinayet ve katliamlara dikkat çeken Dink ailesinin avukatları, "Bu cinayetler devlet geleneğidir" diye belirtti.
Hrant Dink davasında 22. duruşma tamamlandı. Avukatların esasa ilişkin görüşlerini dinleyen mahkeme, duruşmayı 26 Aralık 2011 tarihine erteledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün devam eden Dink Davası'nın son oturumunda avukatlar esasa ilişkin görüşlerini açıklamaya devam etti.
'DEVLETİ KORUMAK ADINA YOK EDİLDİLER'
Sabahattin Ali'nin öldürülmesine Sivas Katliamı'na kadar Türkiye'de yaşanan siyasi cinayet ve katliamlara dikkat çeken avukatlar, "Bu bir devlet geleneğidir. İttihat ve Terakki döneminde başlayan devlet geleneği bugünlere kadar devam etti. İttihat ve Terakki, bütün karşıt görüşleri, devleti korumak adına 'vatan haini' ilan etti ve yok etti" diye belirtti.
Bütün siyasi cinayet ve katliamların devlet ile bağlantılı olduğunun ortaya çıktığını söyleyen avukatlar, 1990'lı yıllarda Kürtlerin hedef alındığını hatırlatarak, Musa Anter, Vedat Aydın ve Savaş Buldan cinayetlerini anımsattı. Avukatlar ayrıca, dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in elinde Kürt iş adamlarının ölüm listesinin yer aldığını belirtti.
Alevilerin de hedef alındığına dikkat çeken Dink davası, Gazi Katliamı'nı hatırlattı. Avukatlar, "Dink cinayetinin bu süreçlerder bağımsız olarak ele alınamayacağını, deliller ve devlet geleneği dikkate alındığında bunun yine devlet eliyle örgütlendiğinin ortada olduğunu" söyledi.
Diğer siyasi cinayet ve katliamlarda olduğu gibi bu davada da sanıkların korunduğunu vurgulayan avukatlar, "Bu durumda bebekten katil yaratan zihniyet de konmuş olacaktır" dedi.
'TİB KAYITLARINI İNCELEYECEĞİZ'
Avukatlar, TİB'den bugün mahkemeye gönderilen kayıtların incelenerek daha sonra bu konuda açıklama yapılacağını söyledi.
Savcı ise, avukatların itirazı olduğunu gördüğünü ancak soruşturmanın genişletilmeyeceğini belirtti.
Mahkeme heyeti duruşmayı 26 Aralık 2011 tarihine erteledi.
Kaynak: ETHA

















