Doğa Derneği: Ramsar Alanı statüsüyle Türkiye’nin uluslararası öneme sahip sulakalanlarından olan Gediz Deltası, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi nedeni ile yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nde çıkan 600 ton atık çamuru her gün Gediz Deltası’na dökülmesi nedeniyle alan benzersiz özelliklerini yavaş yavaş kaybediyor.
Doğa Derneği bu konuda şu açıklamayı yaptı:
Ramsar Alanı statüsüyle Türkiye’nin uluslararası öneme sahip sulakalanlarından olan Gediz Deltası, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi nedeni ile yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nde çıkan 600 ton atık çamuru her gün Gediz Deltası’na dökülmesi nedeniyle alan benzersiz özelliklerini yavaş yavaş kaybediyor.
İzmir Körfezi'ni temizlemek için hazırlanan Büyük Kanal Projesi, Türkiye'nin en önemli ve saygın çevresel yatırımlarından biri olmasına rağmen arıtılan çamurun bertaraf edilmesi açısından ciddi eksiklikleri bulunuyor. Büyük Kanal Projesi körfezin suyunu arıttıktan sonra günde yaklaşık 600 ton çamur üretiyor. Proje uygulanırken bu çamurun bertarafı konusunda sağlıklı bir çözüm üretilememiş olması, Delta’daki hayvancılığı, balıkçılığı ve Delta’nın Ramsar Alanı ilan edilmesini sağlayan değerlerini yok ediyor. Bunların yanı sıra tesisten yayılan koku, civardaki yerleşim yerlerinde yaşayanlar için yaşamı güçleştiriyor.
Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi, uygulamadaki eksikler nedeniyle körfezin iç kısmını temizlerken körfezin girişindeki Gediz Deltası’nı yok ediyor. Bu sebeple tesis, İzmir’in kirlilik sorununu çözmek yerine, yerini değiştirmiş oluyor.
İzmir Körfezi’nin kuzeyinde 40 bin hektarlık alanı kaplayan Gediz Deltası, 401 km uzunluğundaki Gediz Nehri'nin yedi kere yatak değiştirmesiyle şekillenmiştir. Batı Anadolu'nun en büyük sulak alanı olan Gediz Deltası pamuk, buğday başta olmak üzere birçok tarım ürünün yetiştiği bir alandır.
Birçok açıdan büyük önem taşıyan Gediz Deltası’nın özelliklerini yitirmesine neden olan faaliyetlerine son verilmesi gerektiğini vurgulayan Doğa Derneği Genel Müdürü Bahtiyar Kurt, “İzmir’in ve Gediz Deltası’nın doğasının korunmasından sorumlu olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, İzmir’in yanı başında doğa harikası için acil çözüm üretmesi gerekmektedir.” dedi.
Gediz Deltası, İzmir Körfezi’nin batı kıyısında Gediz nehrinin denizle buluştuğu noktada oluşmuş geniş bir sulak alan sistemidir.
Kuşlar açısından büyük önem taşıyan deltada bu güne kadar 263 kuş türü gözlenmiştir. Tepeli pelikan (Pelecanus crispus), küçük kerkenez (Falco naumanni), mahmuzlu kızkuşu (Vanellus spinosus), karagagalı sumru (Sterna sandvicensis) ve kocagöz (Burhinus oedicnemus) gibi nesli tehlikede olan kuş türleri alanda üremektedir. Gediz Deltası flamingonun (Phoenicopterus roseus) ülkemizdeki iki önemli üreme alanından biridir. Ayrıca özellikle doğu Avrupa’da yaşayan su kuşları için sahip olduğu uygun iklim koşulları ve beslenme alanları nedeniyle önemli bir kışlama ve konaklama alanıdır.
Alandaki önemli memeli türleri saz kedisi (Felis chaus), Akdeniz foku (Monachus monachus) ve su samurudur (Lutra lutra).İçsu balıkları için de önemli alanda ülkemize endemik Ladigesocypris irideus içsu balığı korumada öncelikli bir türdür
Kaynak: ntvmsnbc