TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, "İktidara geldiği günden beri çevre ile ilgili tek bir politika üretmeyen bir Başbakan, olsa olsa ranta aşıktır, olsa olsa plansızlığa, politikasızlığa aşıktır, ama asla doğaya aşık değildir" dedi.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odasından yapılan, "Çevre Mühendisleri Odası'ndan Çevre Aşığı Başbakan'a Çağrı" başlıklı açıklamada, "İktidara geldiği günden beri çevre ile ilgili tek bir politika üretmeyen bir Başbakan, olsa olsa ranta aşıktır, olsa olsa plansızlığa, politikasızlığa aşıktır, ama asla doğaya aşık değildir" denildi. Maden yasası ile doğanın acımasızca katledilmesinin önünü açan bir iktidarın doğa aşığı olmasından söz edilemeyeceği kaydedilen açıklamada, "Biyogüvenlik Kanunu'nun Eylül ayına ertelenen yürürlüğünü beklemeden yamalı yönetmelik değişiklikleri ile bilim komitesi oluşturup 45 çeşit GDO'lu ürünün Kanun'un emri olan hiçbir risk ve sosyoekonomik değerlendirmesini yapmadan ithalatına izin vererek ekolojik yıkımın kapısını aralayan bir iktidar, doğa aşığı değil, olsa olsa uluslararası tohum ve gıda tekellerinin aşığıdır. Sayın Başbakan, o ürünlerin tozlaşma yolu ile geri dönülmez çevresel risklere sebep olacağını Bakanlarınız size söylemediler mi?" ifadeleri kullanıldı.
-"BUYRUN GELİN AYNI MASADA OTURALIM"-
"Ben yaptım oldu" anlayışını Türkiye'nin enerji politikasında da uygulayan Başbakan'ın, "Bazı çevreci tipler çıkıp, halkı yanlış bilgilendiriyor" diyebilecek kadar ucuz bir politika uyguladığı belirtilen açıklamada, "Nükleer santral kurmak için uluslararası anlaşma yapıp anayasa mahkemesinin arkasından dolanan bir iktidarın çevreci olduğuna inanman mümkün müdür" denildi. Çevre mühendisleri olarak tüm HES mağdurları ile birlikte, tek vücut, tek yürek olarak bekledikleri vurgulanan açıklamada, "Buyurun gelin, aynı masaya oturalım, bize şu çevre aşkınızdan bahsedin, bize doğa aşkınızdan bahsedin. Biz de size yüzlerce yıldır yaşam kaynağımız olan derelerden bahsedelim, size HES yapımı için kuruttuğuz derelerimizi anlatalım. Siz yine bildiğinizi okuyun ama bizler size, vahşi rant politikanızdan dolayı yok olan doğadan bahsedelim" ifadesi kullanıldı.
-"HİÇ Mİ ELİNİZ TİTREMEDİ"-
Doğanın ve dolayısı ile insanın ve doğal çevresinin ayrılmaz bir parçası olan dereleri, kendilerince uygun tanımladıkları bir bedele satmanın ne kadar çevreci olduğu belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"Sayın Başbakan, tek bir derenin üzerine onlarca HES projesinin onayını verirken hiç mi eliniz titremedi? Suyu boşa mı akıtalım derken o suların doğal bir ekosistemin kan damarları olduğunu hiç düşünmediniz mi? Dereler kan ağlıyor, Sayın Başbakan, su aksın biz bakalım mı diye soracağınıza, bizim ne kadar enerji ihtiyacımız var? bu ihtiyacı nasıl dengeleyebiliriz? diye neden sormuyorsunuz? Şu anda HES ve termik santrallere yapılan yatırımları, hali hazırdaki termik santrallerin enerji kayıplarını azaltmak için neden kullanmıyorsunuz? Yoksa o işlerde yeterince rant yok mu?."
Yüzde 30 verimle çalışan onlarca termik santralin verimini artırmak gerekli çalışmaların neden yapılmadığı sorusunun yöneltildiği açıklamada, "Neden hala ülkede iletim ve dağıtım hattı kayıpları konuşulmuyor? Tabi doğru ya, bu yatırımlar yapıldığında ülkenin enerji ihtiyacı karşılanacak ve yeni yatırım yapılamayacak ve dolayısıyla da rant ortadan kalkacak" denildi.
Kaynak: ANKA