Trans bireylere yönelik şiddet ve ayrımcılığa dikkat çekmek için yüzlerce kişi yürüdü. Talepler; anayasanın 10. maddesine cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ibarelerinin eklenmesi, trans bireylerin istihdamı için kota uygulamasına geçilmesi ve nefret cinayetlerinin en ağır şekilde cezalandırılması.
Bu sene ikincisi düzenlenen Trans Onur Yürüyüşü İstiklal Caddesi'nde gerçekleşti. Yüzlerce kişi trans bireylere yönelik baskı, şiddet ve ayrımcılığa dikkat çekmek ve dayanışma için yürüdü.
Yürüyüş boyunca "dünya yerinden oynar, translar özgür olsa", "baskın şiddet ahlaksa biz ahlaksızız", "kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimiz", "aşk, aşk, hürriyet. Uzak olsun nefret", "transfobik polise hayır" sloganları atıldı.
Yürüyüşe katılan ve bianet'e konuşan Kaos GL avukatı Yasemin Öz yürüyüşün Beyoğlu'nda yapılmasının önemine dikkat çekti. "Transeksüeller hep Beyoğlu'nda gettolara çekiliyor, sokaklara sığınıyor. Şu anda yürüdüğümüz yolda şiddete, ayrımcılığa uğruyorlar. Burada böyle güçlü bir yürüyüş yapabilmek çok önemli. Katılımın bu kadar yüksek olması da Türkiye'de birşeylerin değişebileceğini gösteriyor."
İstanbul LGBTT'den Asya ise, "Biz devletten, toplumdan, polisten gördüğümüz şiddete, dışlanmaya karşı geliyoruz ve insanca yaşama hakkımızı istiyoruz. Bu seneki trans yürüyüşü çok iyi geçti. Biz translar artık kendimizi rahatça ifade ediyoruz, derneklerimiz var, örgütlü hareket ediyoruz. Hepimizin ortak isteği ise adalet. Ben bu ülkeye vergi veriyorum, bu ülkenin vatandaşıyım. Bu ülke onurumu geri versin" diye konuştu.
Yürüyüşte Kuveyt'ten gelen bir grup da vardı. Sakina ve Judy, Kuveyt'te Onur Yürüyüşü düzenlenmediğini, özellikle Trans Onur Yürüyüşü'ne katılmak için Türkiye'ye geldiklerini söyledi.
"Sokaklar LGBTTlerindir"
Yürüyüşün ardından Tünel Meydanı'nda LGBTT örgütleri açıklama yaptı.
Kaos GL adına yapılan konuşmada "Bugün bütün coşkumuzla sokakları işgal ettik. Sokaklar sonuna kadar bizim olsun istiyoruz. Sokaklar hayatındır, isyanındır, özgürlüğündür. Sokaklar elbet eşcinsellerin, biseksüellerin, transeksüellerin de olacaktır" dendi.
Ankara Pembe Hayat'tan Buse, "Özgürlük tek başına değil, yıllar önce de söylediğimiz gibi birlikte mücadeleyle, birlikte özgürleşerek olacaktır" diye konuştu.
İzmir Pembe Siyah Üçgen'den Deniz, yürüyüşü düzenleyen İstanbul LGBTT'ye ve katılımcılara teşekkür etti.
Anarşist Grup'tan Göksun, "Transların, eşcinsellerin meselesi sadece onların meselesi değildir. Onları bu mücadelede yalnız bırakmayalım. Bu özgürlük mücadelesi hepimiz için. Heteronormativite ve erkek egemenliğe birlikte karşı gelelim" dedi.
İstanbul LGBTT'den Ebru, Trans Onur Haftası'nda İstanbul LGBTT'ye destek olan Planet Romeo'ya da teşekkür ettikten sonra, trans yürüyüşünün amacını ve trans bireylerin taleplerini şöyle sıraladı: "Amacımız transların alanlara çıkmasını sağlamak. Taleplerimiz ise anayasanın 10. maddesine cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ibarelerinin eklenmesi, trans bireylerin istihdamında kota uygulamasına geçilmesi ve trans cinayetlerinin son bulması, arkadaşlarımızın katillerine en ağır cezaların verilmesi."
Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkan Yardımcısı Elif Karan, "Biz bir insanın sadece hemcinsini sevmesinden kaynaklı, bir insanın doğduğu değil, hissettiği cinsiyetten dolayı öldürülmesini kabul etmiyoruz. Homofobi, bifobi, transfobi politiktir. Bunun ardında yatan düzenin yarattığı bir akıldır. Bizim mücadelemiz bu akıla karşıdır, erkek egemen kapitalist düzene karşıdır. Bu düzenin bizi katletmesine ya da işsiz bırakmasına izin vermemek amacıyla buradayız" dedi.
Voltrans Trans Erkek İnsiyatifi'nden Berk, "trans erkek görünürlüğünü sağlamak için bu meydandayız. Trans erkeklerin de, yani kadından erkeğe transeksüellerin de varolduğunu göstermek istiyoruz. Bize yöneltilen toplumsal baskının devlet düzenlemeleriyle hafifletilebileceğine inanıyoruz" dedi.
Bianet / Çiçek Tahaoğlu