Uluslararası Af Örgütü “İşkenceyi Durdur” kampanyası çerçevesinde bir rapor hazırladı. Raporda, Gezi direnişi sırasındaki polis şiddetinden, sokaktaki işkenceden ve Reyhanlı’da sınıra örülen duvardan bahsedildi.
Uluslararası Af Örgütü “İşkenceyi Durdur” adlı bir kampanya başlattı ve dünyada işkenceyi konu edinen 50 sayfalık bir rapor hazırladı.
Kampanyanın tanıtıldığı basın toplantısında konuşan Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty, son beş yılda örgütün dünya genelinde 141 ülkede işkence yapıldığını tespit ettiğini ve bunların raporlandığını söyledi.
İşkenceye Karşı BM Sözleşmesi'nin 30. yıldönümü kapsamında hazırlanan rapor için 21 ülkeden 21 bin 221 kişiyle de anket yapıldı. Shetty, anket sonucunda kişilerin çoğunun işkence korkusu yaşadığını belirlediklerini anlattı.
Hem sözleşme hem işkence
1984 yılından bu yana Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşmesi'nin 155 ülke tarafından kabul edildiğine dikkati çeken Shetty, bu sözleşmeyi kabul eden ülkelerin yarısında fazlasında son bir yıl içinde işkence yapıldığını tespit ettiklerini belirtti.
Sokakta işkence ve sınır duvarı
Gezi direnişi sırasında polis şiddetinin konu edildiği raporda, binlerce insanın katıldığı protestolarda, çok sayıda kişinin polis şiddetine maruz kaldığı ifade edildi.
Raporda örnek olarak, polis tarafından dövülerek işkenceye maruz kalan Hakan Yaman’ın bir gözünü kaybettiği, kafatası ve çenesinde kırıkların meydana geldiği olay gösterildi. Haziran 2013’teki olayda polis Yaman’ı dövdükten sonra öldüğünü düşünerek, yakınlardaki ateşin içine atmıştı.
Af Örgütü’nün raporunda Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki sınıra örülen duvardan da bahsedildi.
Örgüt, özelikle son yıllarda sınır geçişlerinde mülteci ve sığınmacılara yönelik çok fazla kötü muamele ve insan hakları ihlali tespit ettiklerini belirtti. Yunanistan-Türkiye ve İspanya sınırlarındaki ihlallere dikkat çekti.
Gözaltında işkence korkusu
Örgütün raporundaki tespitlerden bazıları şöyle:
* Dünyada en az 141 ülkede işkence yapılıyor ve kaba dayak olarak tabir edilen yöntem en sık başvurulan işkence yöntemi.
* Bilgi toplanması amacıyla işkencenin bazen gerekli olduğu düşünülen ülkelerin başında yüzde 74 ile Çin ve Hindistan geliyor. Bu fikre en fazla karşı çıkan ülke ise yüzde 87 ile Yunanistan.
* Ankete göre, katılımcıların yüzde 44'ü kendi ülkelerinde gözaltına alınmaları halinde işkenceyle karşılaşma korkusu yaşıyor, yüzde 82'si kendilerini işkenceden koruyacak güçlü yasaların çıkarılmasını istiyor.
* Anketi Türkiye'den cevaplayanların yüzde 84'ü, "İşkenceye karşı güçlü yasaların olması gerekli çünkü işkencenin kullanımı ahlak dışı ve uluslararası insan haklarını güçsüzleştiriyor" fikrine katılıyor.
Bağımsız ve etkin inceleme
İşkencenin önlenmesi ve cezalandırılması için koruyucu bir düzenlemenin geliştirilmesi konusunda çağrıda bulunan örgüt, hükümetlerin, işkencenin sorumlularını adaletin karşısına çıkarmaları gerektiğini açıkladı.
Rapordaki öneriler şöyle:
* Usule uygun doktor muayenesi
* Gözaltıların doğru bir şekilde raporlanması
* Sorgulama sırasında video görüntüsü, en azından ses kaydı alınması
* Avukatlara hızlı erişim
* Gözaltı yerlerinin bağımsızca denetlenmesi
* İşkence iddialarında bağımsız ve etkin inceleme yapılması.
* Raporun tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
Kaynak: Bianet
Uluslararası Af Örgütü “İşkenceyi Durdur” adlı bir kampanya başlattı ve dünyada işkenceyi konu edinen 50 sayfalık bir rapor hazırladı.
Kampanyanın tanıtıldığı basın toplantısında konuşan Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty, son beş yılda örgütün dünya genelinde 141 ülkede işkence yapıldığını tespit ettiğini ve bunların raporlandığını söyledi.
İşkenceye Karşı BM Sözleşmesi'nin 30. yıldönümü kapsamında hazırlanan rapor için 21 ülkeden 21 bin 221 kişiyle de anket yapıldı. Shetty, anket sonucunda kişilerin çoğunun işkence korkusu yaşadığını belirlediklerini anlattı.
Hem sözleşme hem işkence
1984 yılından bu yana Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşmesi'nin 155 ülke tarafından kabul edildiğine dikkati çeken Shetty, bu sözleşmeyi kabul eden ülkelerin yarısında fazlasında son bir yıl içinde işkence yapıldığını tespit ettiklerini belirtti.
Sokakta işkence ve sınır duvarı
Gezi direnişi sırasında polis şiddetinin konu edildiği raporda, binlerce insanın katıldığı protestolarda, çok sayıda kişinin polis şiddetine maruz kaldığı ifade edildi.
Raporda örnek olarak, polis tarafından dövülerek işkenceye maruz kalan Hakan Yaman’ın bir gözünü kaybettiği, kafatası ve çenesinde kırıkların meydana geldiği olay gösterildi. Haziran 2013’teki olayda polis Yaman’ı dövdükten sonra öldüğünü düşünerek, yakınlardaki ateşin içine atmıştı.
Af Örgütü’nün raporunda Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki sınıra örülen duvardan da bahsedildi.
Örgüt, özelikle son yıllarda sınır geçişlerinde mülteci ve sığınmacılara yönelik çok fazla kötü muamele ve insan hakları ihlali tespit ettiklerini belirtti. Yunanistan-Türkiye ve İspanya sınırlarındaki ihlallere dikkat çekti.
Gözaltında işkence korkusu
Örgütün raporundaki tespitlerden bazıları şöyle:
* Dünyada en az 141 ülkede işkence yapılıyor ve kaba dayak olarak tabir edilen yöntem en sık başvurulan işkence yöntemi.
* Bilgi toplanması amacıyla işkencenin bazen gerekli olduğu düşünülen ülkelerin başında yüzde 74 ile Çin ve Hindistan geliyor. Bu fikre en fazla karşı çıkan ülke ise yüzde 87 ile Yunanistan.
* Ankete göre, katılımcıların yüzde 44'ü kendi ülkelerinde gözaltına alınmaları halinde işkenceyle karşılaşma korkusu yaşıyor, yüzde 82'si kendilerini işkenceden koruyacak güçlü yasaların çıkarılmasını istiyor.
* Anketi Türkiye'den cevaplayanların yüzde 84'ü, "İşkenceye karşı güçlü yasaların olması gerekli çünkü işkencenin kullanımı ahlak dışı ve uluslararası insan haklarını güçsüzleştiriyor" fikrine katılıyor.
Bağımsız ve etkin inceleme
İşkencenin önlenmesi ve cezalandırılması için koruyucu bir düzenlemenin geliştirilmesi konusunda çağrıda bulunan örgüt, hükümetlerin, işkencenin sorumlularını adaletin karşısına çıkarmaları gerektiğini açıkladı.
Rapordaki öneriler şöyle:
* Usule uygun doktor muayenesi
* Gözaltıların doğru bir şekilde raporlanması
* Sorgulama sırasında video görüntüsü, en azından ses kaydı alınması
* Avukatlara hızlı erişim
* Gözaltı yerlerinin bağımsızca denetlenmesi
* İşkence iddialarında bağımsız ve etkin inceleme yapılması.
* Raporun tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.
Kaynak: Bianet