Antalya, Boğaçay sakinleri taş ocaklarının insan sağlığını olumsuz etkilediğini, solunum yolları hastalıklarının arttığını ve bölgeden ürün alınamadığını söyleyerek taş ve mermer ocaklarının kapatılmasını talep etti.
Antalya’daki Boğaçay bölgesinde yaşayan köylüler bölgedeki taş ocaklarının kapatılmasını istedi.
Çakırlar, Zümrüt, Aydınlık, Kuruçay, Hurma, Suiçece, Demirciler, Hacısekiler, Akdamlar, Yenimahalle Halkı ve A Platformu (Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu) biraraya gelerek bölgedeki Üzümcük dağının, tarımın ve insan sağlığının taş ve mermer ocaklarına teslim edilmiş olmasına tepkilerini dile getirdi.
Yeni taş ocakları
A Platformu’ndan Hediye Gündüz’ün verdiği bilgiye göre, geçmiş yıllarda verilen mücadelelerin sonucunda Boğaçay’daki kum ve çakıl ocakları kapatılmıştı, ancak bazı ocaklara taş-mermer ocağı ruhsatı verilerek çalışmalara devam edilmesi sağlandı.
Taş ocaklarından çıkan tozun hem insan sağlığını hem de tarımı olumsuz etkilediğini vurgulayan Gündüz, bu yıl Hacısekiler Mahallesi’ne, tam tarım arazilerinin karşısına ve Kum Mahallesi civarına iki yeni taş ocağı daha eklendiğini vurguladı.
Ürün alınamıyor
Bölge halkının katılımıyla dün gerçekleşen eylemde de Üzümcük’ün karşısında yaklaşık üç bin insan yaşadığı, taş ocaklarından dolayı astım gibi solunum yolları hastalıklarında artış görüldüğü belirtildi ve tozların tarımı da etkilediği hatırlatıldı.
“Çok geniş narenciye bahçelerinin yanı başında gece gündüz toz üreten taş ve mermer ocağı çalışmaktadır. Taş ocaklarına yakın bölgede neredeyse hiç ürün alınamamaktadır.
Ürün alınamadığı gibi ağaçlar da sağlıklı değil artık. Bu durum bölge çiftçilerini canından bezdirdi.”
Çam ağaçları yok edildi
Eylemde bölge halkının yıllardır patlatılan dinamitlerden zarar gördüğü, evlerde çatlakların oluştuğu ve su kaynaklarının yerini değiştiği de vurgulandı ve binlerce çam ağacının da kesildiğine dikkat çekildi.
Konyaaltı bölgesinin Boğaçay’dan malzeme taşıyan yüzlerce kamyonunun hareket yeri haline geldiğini ve ağır tonajlı kamyonların gürültü, trafik gibi sorunlar yarattığı ifade edildi.
“Şehrin orta yerinden bu kadar ağır tonajlı kamyonların geçmesi kent yaşamına uygun değildir.”
Kaynak: Bianet
Antalya’daki Boğaçay bölgesinde yaşayan köylüler bölgedeki taş ocaklarının kapatılmasını istedi.
Çakırlar, Zümrüt, Aydınlık, Kuruçay, Hurma, Suiçece, Demirciler, Hacısekiler, Akdamlar, Yenimahalle Halkı ve A Platformu (Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu) biraraya gelerek bölgedeki Üzümcük dağının, tarımın ve insan sağlığının taş ve mermer ocaklarına teslim edilmiş olmasına tepkilerini dile getirdi.
Yeni taş ocakları
A Platformu’ndan Hediye Gündüz’ün verdiği bilgiye göre, geçmiş yıllarda verilen mücadelelerin sonucunda Boğaçay’daki kum ve çakıl ocakları kapatılmıştı, ancak bazı ocaklara taş-mermer ocağı ruhsatı verilerek çalışmalara devam edilmesi sağlandı.
Taş ocaklarından çıkan tozun hem insan sağlığını hem de tarımı olumsuz etkilediğini vurgulayan Gündüz, bu yıl Hacısekiler Mahallesi’ne, tam tarım arazilerinin karşısına ve Kum Mahallesi civarına iki yeni taş ocağı daha eklendiğini vurguladı.
Ürün alınamıyor
Bölge halkının katılımıyla dün gerçekleşen eylemde de Üzümcük’ün karşısında yaklaşık üç bin insan yaşadığı, taş ocaklarından dolayı astım gibi solunum yolları hastalıklarında artış görüldüğü belirtildi ve tozların tarımı da etkilediği hatırlatıldı.
“Çok geniş narenciye bahçelerinin yanı başında gece gündüz toz üreten taş ve mermer ocağı çalışmaktadır. Taş ocaklarına yakın bölgede neredeyse hiç ürün alınamamaktadır.
Ürün alınamadığı gibi ağaçlar da sağlıklı değil artık. Bu durum bölge çiftçilerini canından bezdirdi.”
Çam ağaçları yok edildi
Eylemde bölge halkının yıllardır patlatılan dinamitlerden zarar gördüğü, evlerde çatlakların oluştuğu ve su kaynaklarının yerini değiştiği de vurgulandı ve binlerce çam ağacının da kesildiğine dikkat çekildi.
Konyaaltı bölgesinin Boğaçay’dan malzeme taşıyan yüzlerce kamyonunun hareket yeri haline geldiğini ve ağır tonajlı kamyonların gürültü, trafik gibi sorunlar yarattığı ifade edildi.
“Şehrin orta yerinden bu kadar ağır tonajlı kamyonların geçmesi kent yaşamına uygun değildir.”
Kaynak: Bianet