1993’te 16 kişinin öldürüldüğün Lice katliamında babasını kaybeden Hanım Tosun, “Eğer bir hukuk varsa tüm sorumlular yargılansın, bir daha Liceler yaşanmasın” diyor. Lice’yle ilgili davanın ilk duruşması yarın.
Lice katliamı ile ilgili yargılama, olaydan 21 yıl sonra, yarın başlıyor.
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993’te 16 kişi öldürüldü, çok sayıda ev ve işyeri yakıldı. Yüzlerce kişi göçe zorlandı.
Zamanaşımına bir gün kala tamamlanan iddianameye göre saldırıyı, o dönem yetkililerin açıkladığının tersine, PKK yapmadı. Dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ olayın failleri olarak suçlanıyor, yarın ilk kez hakim karşısına çıkacaklar.
Peki 21 yıl önce o gün, Lice’de ne oldu?
“Bir daha Liceler yaşanmasın”
Lice’ye bağlı Licok (Çavundur) yaşayan ve katliamda babasını kaybeden Hanım Tosun, yaşadıklarını anlattı.
“O sabah köyden sabah 06:00 gibi çıktım, etraf asker doluydu yollarda panzerler vardı. Diyarbakır’a daha varmadık ki Lice’de olay çıktığı haberi geldi.”
“Ancak üçüncü gün köye dönebildim. Panzerler yolu kapatmıştı. Askerler ‘Lice’ye girmek yasak’ dediler. Köy yoluna girdik, korucular bırakmadı. Köye yaklaştığımızda yakılan evlerin dumanı yükseliyordu. Köyün girişinde teyzemi gördüm, bana ‘Başın sağolsun’ dedi, babamı öldürdüklerini böyle öğrendim.”
“Köye giren askerler, dağda veya cezaevinde çocuğu olanların evlerini yakmış. Biz de 10 ay önce ağabeyimi kaybetmiştik, korucular evimizi yakmaya gelince babam karşı çıkmış. Ona ‘Sen de teröristsin’ diyerek ahıra götürüp kurşuna dizmişler.”
“Bu olaydan sonra köyler de boşaldı, herkes göç etti. Şimdi bir hukuk varsa, Lice’yi yakanlar, insanları öldürenler ve onlara emir verenler yargılansın. Bir daha Liceler yaşanmasın.”
Yahya Berman da bianet’e yazdığı Lice ve Toplumsal Muhalefetin Yumuşak Karnı başlıklı yazısında “Bu olaydan birkaç ay önce ziyaret ettiğim kasabada devlet görevlileri, Lice’nin kurutulması gereken bir bataklık olduğunu söylemişti” diyordu.
İddianame: PKK yapmadı
Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği iddianamede, 21 yıl önceki olayda Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgenaral Bahtiyar Aydın, Jandarma Uzman Çavuş Yüksel Bayar ile 14 vatandaşın öldüğü belirtildi:
“Olayda bir uzman çavuş, bir er ve bir polis memuru ile çok sayıda vatandaş yaralanmış, çok sayıda konut, işyeri ve araç hasar görmüştür. Operasyonu Diyarbakır Jandarma Komutanı Eşref Hatipoğlu yönetmiştir.”
“Resmi tutanaklarda PKK terör örgütü mensuplarının ilçeye saldırması nedeniyle bu sonucun meydana geldiği yazılmış, ancak örgüt o gün ilçeye kendilerinin saldırmadığını ileri sürmüştür. Aradan geçen 20 yıla rağmen saldırıya katıldığı tespit edilen örgüt mensubu olmamıştır.”
“Olay günü PKK terör örgütünün Lice ilçesine saldırdığına ve Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ı öldürdüğüne dair herhangi bir delil elde edilememiştir.”
“Gündüz bir ilçenin basılıp yaklaşık 11 saat boyunca çatışmanın devam etmesine rağmen hiç bir teröristin ölü ya da sağ olarak ele geçirilemediği gibi, teröristleri gören kişilerin dahi bulunmaması, aradan geçen 20 seneye rağmen bu eyleme katılanların tespit edilememiş olması, PKK terör örgütünün bu saldırıyı gerçekleştirmediğini göstermiştir.”
İddianamede ayrıca, olayda 242 işyeri ve 401 konutun tamamen hasar gördüğü, buna karşılık emniyet ve askeri binaların ise çok az hasarlı olduğu belirtildi. Düzenlenen tutanaklara göre olaylarda en az 29 farklı silahın kullanıldığını belirten savcı, o dönemde bölgedeki PKK’li grubun başında olan Şemdin Sakık’ın “Bahtiyar Aydın’ı kendilerinin vurmadığına” ilişkin ifadesine de yer verdi.
İddianameye göre, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında “Taammüden öldürme”, “Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik”, “Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 24 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Kaynak: Bianet
Lice katliamı ile ilgili yargılama, olaydan 21 yıl sonra, yarın başlıyor.
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993’te 16 kişi öldürüldü, çok sayıda ev ve işyeri yakıldı. Yüzlerce kişi göçe zorlandı.
Zamanaşımına bir gün kala tamamlanan iddianameye göre saldırıyı, o dönem yetkililerin açıkladığının tersine, PKK yapmadı. Dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ olayın failleri olarak suçlanıyor, yarın ilk kez hakim karşısına çıkacaklar.
Peki 21 yıl önce o gün, Lice’de ne oldu?
“Bir daha Liceler yaşanmasın”
Lice’ye bağlı Licok (Çavundur) yaşayan ve katliamda babasını kaybeden Hanım Tosun, yaşadıklarını anlattı.
“O sabah köyden sabah 06:00 gibi çıktım, etraf asker doluydu yollarda panzerler vardı. Diyarbakır’a daha varmadık ki Lice’de olay çıktığı haberi geldi.”
“Ancak üçüncü gün köye dönebildim. Panzerler yolu kapatmıştı. Askerler ‘Lice’ye girmek yasak’ dediler. Köy yoluna girdik, korucular bırakmadı. Köye yaklaştığımızda yakılan evlerin dumanı yükseliyordu. Köyün girişinde teyzemi gördüm, bana ‘Başın sağolsun’ dedi, babamı öldürdüklerini böyle öğrendim.”
“Köye giren askerler, dağda veya cezaevinde çocuğu olanların evlerini yakmış. Biz de 10 ay önce ağabeyimi kaybetmiştik, korucular evimizi yakmaya gelince babam karşı çıkmış. Ona ‘Sen de teröristsin’ diyerek ahıra götürüp kurşuna dizmişler.”
“Bu olaydan sonra köyler de boşaldı, herkes göç etti. Şimdi bir hukuk varsa, Lice’yi yakanlar, insanları öldürenler ve onlara emir verenler yargılansın. Bir daha Liceler yaşanmasın.”
Yahya Berman da bianet’e yazdığı Lice ve Toplumsal Muhalefetin Yumuşak Karnı başlıklı yazısında “Bu olaydan birkaç ay önce ziyaret ettiğim kasabada devlet görevlileri, Lice’nin kurutulması gereken bir bataklık olduğunu söylemişti” diyordu.
İddianame: PKK yapmadı
Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği iddianamede, 21 yıl önceki olayda Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgenaral Bahtiyar Aydın, Jandarma Uzman Çavuş Yüksel Bayar ile 14 vatandaşın öldüğü belirtildi:
“Olayda bir uzman çavuş, bir er ve bir polis memuru ile çok sayıda vatandaş yaralanmış, çok sayıda konut, işyeri ve araç hasar görmüştür. Operasyonu Diyarbakır Jandarma Komutanı Eşref Hatipoğlu yönetmiştir.”
“Resmi tutanaklarda PKK terör örgütü mensuplarının ilçeye saldırması nedeniyle bu sonucun meydana geldiği yazılmış, ancak örgüt o gün ilçeye kendilerinin saldırmadığını ileri sürmüştür. Aradan geçen 20 yıla rağmen saldırıya katıldığı tespit edilen örgüt mensubu olmamıştır.”
“Olay günü PKK terör örgütünün Lice ilçesine saldırdığına ve Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ı öldürdüğüne dair herhangi bir delil elde edilememiştir.”
“Gündüz bir ilçenin basılıp yaklaşık 11 saat boyunca çatışmanın devam etmesine rağmen hiç bir teröristin ölü ya da sağ olarak ele geçirilemediği gibi, teröristleri gören kişilerin dahi bulunmaması, aradan geçen 20 seneye rağmen bu eyleme katılanların tespit edilememiş olması, PKK terör örgütünün bu saldırıyı gerçekleştirmediğini göstermiştir.”
İddianamede ayrıca, olayda 242 işyeri ve 401 konutun tamamen hasar gördüğü, buna karşılık emniyet ve askeri binaların ise çok az hasarlı olduğu belirtildi. Düzenlenen tutanaklara göre olaylarda en az 29 farklı silahın kullanıldığını belirten savcı, o dönemde bölgedeki PKK’li grubun başında olan Şemdin Sakık’ın “Bahtiyar Aydın’ı kendilerinin vurmadığına” ilişkin ifadesine de yer verdi.
İddianameye göre, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında “Taammüden öldürme”, “Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik”, “Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 24 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Kaynak: Bianet