20 Şubat 2013 Çarşamba

KESK Operasyonuna Tepki


28 ildeki KESK üyelerine düzenlenen DHKP-C operasyonunda gözaltına alınanlar arasında KESK Örgütlenme Sekreteri ve doktorlar da var. Anne ve babası gözaltına alındığı için üç aylık bir bebek de onlarla birlikte nezarete konuldu, 12 saatten fazla "gözaltında" kaldı. KESK üyelerine yönelik gerçekleştirilen DHKP-C operasyonu kitle örgütleri tarafından protesto edildi. Protestolarda muhalif seslerin susuturulduğuna dikkat çekilerek gözaltına alınanların serbest bırakılması istendi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyelerine yönelik 28 ilde gerçekleştirilen operasyon kapsamında sendika üyelerinin gözaltına alınmasına kitle örgütleri tepki gösterdi.

KESK, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve Kamu Emekçileri Cephesi (KEC), Emek Partisi (EMEP) ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını istedi.




KESK: AKP'nin baskıları darbeleri geçti

"KESK olarak, ne zaman haklarımızı, özgürlüklerimizi yok sayan düzenlemelere, saldırılara  karşı emek ve demokrasi mücadelemizi yükseltsek karşımızda korku imparatorluğunun mimarı AKP'yi buluyoruz.

"Bu sabah gerçekleştirilen operasyonun KESK olarak ülke genelinde başlattığımız örgütlenme kampanyasının birinci  gününe denk getirilmesi de  kesinlikle tesadüf değilidir.

"AKP emek ve demokrasi düşmanlığında 'ustalaşmıştır', kendisine muhalefet eden herkesi bazen varlık nedenlerini oluşturan en doğal eylem ve etkinliklerini suç sayılarak bazen de suç yaratarak itibarsızlaştırılmak istemektedir.

"Diğer taraftan son dönemde örneklerini sıkça görmeye başladığımız bu tür operasyonlar, baskınlar demokratikleşme söylemlerinin de hazırlandığı söylenen 'yargı paketlerinin' de kof bir iddiadan ibaret olduğunu göstermektedir.

"Bugün 12 Eylül'le, 28 Şubat ile hesaplaşma iddiasında olanlar, emek mücadelesi karşısında darbe dönemi yönetimlerini bile gölgede bırakacak baskıcı politikaların altına imza atmaktadır."

DİSK: AKP suç işlemeye devam ediyor

"Yapılan bu yeni operasyon da 'gizlilik' adı altında yürütüldüğü için içeriği hakkında bir bilgimiz olmamasına karşın, muhalif kamu emekçilerinin itibarsızlaştırılmaları ve mücadelenin sekteye uğratılması hesaplarının olduğu çok açık.

"AKP pek çok kesimden muhalif hareketlere düzenlediği operasyonlar sonucunda kamu çalışanlarından hukukçulara, gazetecilerden öğrencilere, bilim insanlarından sanatçılara, Kürt siyasetçilerden CHP'lilere, devrimcilerden sosyal demokratlara varıncaya kadar binlerce muhalifi cezavlerine doldurdu. Gidişatından anlaşıldığına göre, AKP iktidarı, diktatörlüğünü pekiştirmek için dışarıda bir tek muhalif kalmayıncaya kadar operasyonlarına ve Anayasa'yı değiştirene kadar da anayasa suçu işlemeye devam edecektir.

"AKP hükümetini, yasal, anayasal ve insanlık suçlarında geri dönüşü olmayan bir yola saptığı konusunda uyarıyor, antidemokratik ve baskıcı uygulamalarını bir kez daha şiddetle kınıyoruz."

BDP: Toplum demokratikleşmeyi istiyor

"AKP hükümeti kendisine muhalif hiçbir ses istememekte, her türden örgütlenme çabasını ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Ancak daha önce de defalarca görüldüğü gibi bu operasyonlarla toplumsal muhalefeti susturamayacaktır.

"Kürt sorununda diyalog aşamasındayken, ortada bir barış umudu ve toplumsal talep varken toplumun başka kesimlerine yapılan bu sistemli saldırılar, ülkenin genel demokratikleşme umuduna uygun düşmemektedir.

"Son kamuoyu yoklamalarında da görüldüğü gibi, toplum Kürt sorununun çözümünü isterken aynı zamanda bir demokratikleşmeyi de istiyor. Kürt sorununun çözümü ile Türkiye'nin demokratikleşmesi bağlantılıdır. Sendika basmanın, gözaltına almanın, aylarca tutmanın, zorlama iddianamelerle yargılamanın demokratikleşmeyle ilgisi yoktur."

EMEP: KESK'i itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar

"Bugün DHKP-C'ye yönelik operasyon gerekçe gösterilirken dün de KCK gerekçe gösterilerek benzer biçimde KESK basılmış ve yöneticileri gözaltına alınmıştı. Bu gösteriyor ki, bu tür operasyonlarla güdülen asıl amaç sendikal hareketin en dinamik örgütü olan KESK'i, kamu emekçileri ve Türkiye kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmaktır.

"Kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldıran yasal düzenlemelerin gündemde olduğu bir dönemde, bu saldırıların gerçekleşmesi ise oldukça manidardır."

KEC: Örgütlü çalışanlar gözaltında

"Sağlıkta dönüşüm yasasına sağlığın özelleştirilmesine karşı parasız sağlığı halkın sağlık hakkını savunan doktorlar, hemşireler, 4+4+4 eğitim sistemine karşı; bilimsel, parasız halk için eğitimi savunan öğretmenler, esnek çalışmaya karşı eşit işe eşit ücret mücadelesi veren büro emekçileri, belediye çalışanları, rant için değil halk için mühendislik diyen mühendisler gözaltında!

"Onlar her zaman halkın yanında oldular. Örgütsüzlüğe, saldırılara karşı örgütlülüğü avundular. O yüzden Eğitim-SEN'de, SES'te, TTB'de, TÜMBEL-SEN'de, BES' TE örgütlüydüler. O yüzden hedeftiler o yüzden gözaltına alındılar."

Kaynak: Bianet