Cizre Kaymakamlığı, gaz bombasıyla öldürülen bebekle ilgili jandarmaya soruşturma açılmasına izin vermedi. İHD olayı AİHM’e taşıyacağını açıkladı.
Şırnak'ın Cizre ilçesinde askerlerin attığı gaz bombasının kendisine isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren 18 aylık Mehmet Uytun ile ilgili soruşturma izni talebi Cizre Kaymakamlığı tarafından reddedildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nin açıklamasına göre, olay yeri inceleme ve Adli Tıp Kurumu raporlarıyla Uytun’un ölüme gaz bombasına neden olduğuna netlik kazanmıştı.
İHD Diyarbakır Şubesi Hukuk Komisyonu üyesi, avukat Rahşan Bataray Saman, Cizre Kaymakamlığı’nın soruşturma iznini “suçlamada yeterli delil bulunmadığı ve işleme gerek olmadığı” gerekçesiyle reddettiğini söyledi. Saman hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini ve olayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacaklarını da ekledi.
Adli Tıp: Künt kafa travması
Cizre’de 9 Ekim 2009’de düzenlenen bir toplumsal gösteri sırasında, güvenlik güçleri göstericilere müdahalede bulunarak çok sayıda gaz bombası kullandı. Atılan gaz bombalarından biri, annesinin kucağındaki 18 aylık Mehmet Uytun’un başına isabet etti. Ağır yaralan Uytun 10 gün boyunca tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
İHD’nin açıklamasına göre, Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı değerlendirmesi ve Adli Tıp Kurumu raporu, Uytun’un gaz bombası fişeği ile yaşamını yitirdiği kanaatine vardı.
Savcılığın hazırladığı ön inceleme raporunda şu ifadeler yer aldı:
“Yanık görümü haricinde kapsülde her hangi bir deformasyon izine rastlanılmadığının, 6 adet jandarmaya ait gaz fişeği atan silahtan temin edilen gaz fişeğinin aynı renk ve ebatlarında oldukları ve üzerlerinde 40 MKE MOT 63 GE MEKE 06 B 101-003 ibaresi yazılı olduğunun, jandarmada yalnızca 1 adet bulunan 6'lık tamburalı yarı otomatik bomba atarın 40-TBA-6T0627-07 G 0000090 seri numaralı olduğunun tespit edildiği…”
Uytun’un yakınları ve görgü tanıkları da savcılığa verdikleri ifadede, bebeğin atılan gaz mermisinden kaynaklı yaşamını yitirdiğini belirtmişti.
Adli Tıp raporunda da “Tıbbi belgeler ile otopside saptanan bulgulara çocuğun ölümünün künt kafa travmasına bağlı kafatasının kırıldığı, beyin kanaması ve sonrasında gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği…” açıklamasıyla, Uytun’un ölüm nedeninin atılan gaz bombası fişeğinin çarpması sonucu oluştuğuna kanaat getirdi.
Savcılık, Adli Tıp Kurumu Raporu, Ekspertiz Raporu, tanık beyanları ve müşteki beyanları doğrultusunda yaptığı değerlendirmede, "Olay tarihinde görevli bulunan Uzman Jandarma Hakan Alkan'ın görevi gereği kendisine zimmetlenmiş tamburlu bomba atar ile dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde ateş ederek Mehmet Uytun'un ölümüne sebebiyet verdiği, Hakan Alkan'ın tamburlu tüfekle ateş etmesinin görevi tanımı içerisinde yer aldığı ve meydana gelen ölüm olayının Hakan Alkan'ın görevi sırasında ve görevi tanımında yer alan bu eylemi sonucunda gerçekleştiği" sonucuna vardığını açıkladı.
Savcılık, bu belgelere dayanarak Cizre Kaymakamlığı'ndan, 4483 sayılı yasanın hükümleri gereği soruşturma izni istedi. Kaymakamlık “Hakan Alkan hakkında üzerine atılı 'taksirle ölüme sebebiyet vermek' iddiasıyla ilgili olarak suçlamada yeterli delil bulunmadığı ve işleme gerek olmadığı" gerekçesi ile talebi reddetti.
Cumhuriyet Başsavcılığı da “Şikayet edilen hakkında ceza soruşturması yürütmenin yasa gereği mümkün olmadığı anlaşılmakla, şikayet edilen hakkında inceleme yapılmasına yer olmadığına" karar vererek soruşturmanın sonlandırılmasına karar verdi.
Kaynak: Bianet
Şırnak'ın Cizre ilçesinde askerlerin attığı gaz bombasının kendisine isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren 18 aylık Mehmet Uytun ile ilgili soruşturma izni talebi Cizre Kaymakamlığı tarafından reddedildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nin açıklamasına göre, olay yeri inceleme ve Adli Tıp Kurumu raporlarıyla Uytun’un ölüme gaz bombasına neden olduğuna netlik kazanmıştı.
İHD Diyarbakır Şubesi Hukuk Komisyonu üyesi, avukat Rahşan Bataray Saman, Cizre Kaymakamlığı’nın soruşturma iznini “suçlamada yeterli delil bulunmadığı ve işleme gerek olmadığı” gerekçesiyle reddettiğini söyledi. Saman hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini ve olayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacaklarını da ekledi.
Adli Tıp: Künt kafa travması
Cizre’de 9 Ekim 2009’de düzenlenen bir toplumsal gösteri sırasında, güvenlik güçleri göstericilere müdahalede bulunarak çok sayıda gaz bombası kullandı. Atılan gaz bombalarından biri, annesinin kucağındaki 18 aylık Mehmet Uytun’un başına isabet etti. Ağır yaralan Uytun 10 gün boyunca tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
İHD’nin açıklamasına göre, Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı değerlendirmesi ve Adli Tıp Kurumu raporu, Uytun’un gaz bombası fişeği ile yaşamını yitirdiği kanaatine vardı.
Savcılığın hazırladığı ön inceleme raporunda şu ifadeler yer aldı:
“Yanık görümü haricinde kapsülde her hangi bir deformasyon izine rastlanılmadığının, 6 adet jandarmaya ait gaz fişeği atan silahtan temin edilen gaz fişeğinin aynı renk ve ebatlarında oldukları ve üzerlerinde 40 MKE MOT 63 GE MEKE 06 B 101-003 ibaresi yazılı olduğunun, jandarmada yalnızca 1 adet bulunan 6'lık tamburalı yarı otomatik bomba atarın 40-TBA-6T0627-07 G 0000090 seri numaralı olduğunun tespit edildiği…”
Uytun’un yakınları ve görgü tanıkları da savcılığa verdikleri ifadede, bebeğin atılan gaz mermisinden kaynaklı yaşamını yitirdiğini belirtmişti.
Adli Tıp raporunda da “Tıbbi belgeler ile otopside saptanan bulgulara çocuğun ölümünün künt kafa travmasına bağlı kafatasının kırıldığı, beyin kanaması ve sonrasında gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği…” açıklamasıyla, Uytun’un ölüm nedeninin atılan gaz bombası fişeğinin çarpması sonucu oluştuğuna kanaat getirdi.
Savcılık, Adli Tıp Kurumu Raporu, Ekspertiz Raporu, tanık beyanları ve müşteki beyanları doğrultusunda yaptığı değerlendirmede, "Olay tarihinde görevli bulunan Uzman Jandarma Hakan Alkan'ın görevi gereği kendisine zimmetlenmiş tamburlu bomba atar ile dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde ateş ederek Mehmet Uytun'un ölümüne sebebiyet verdiği, Hakan Alkan'ın tamburlu tüfekle ateş etmesinin görevi tanımı içerisinde yer aldığı ve meydana gelen ölüm olayının Hakan Alkan'ın görevi sırasında ve görevi tanımında yer alan bu eylemi sonucunda gerçekleştiği" sonucuna vardığını açıkladı.
Savcılık, bu belgelere dayanarak Cizre Kaymakamlığı'ndan, 4483 sayılı yasanın hükümleri gereği soruşturma izni istedi. Kaymakamlık “Hakan Alkan hakkında üzerine atılı 'taksirle ölüme sebebiyet vermek' iddiasıyla ilgili olarak suçlamada yeterli delil bulunmadığı ve işleme gerek olmadığı" gerekçesi ile talebi reddetti.
Cumhuriyet Başsavcılığı da “Şikayet edilen hakkında ceza soruşturması yürütmenin yasa gereği mümkün olmadığı anlaşılmakla, şikayet edilen hakkında inceleme yapılmasına yer olmadığına" karar vererek soruşturmanın sonlandırılmasına karar verdi.
Kaynak: Bianet