Antalya'nın eşsiz doğasıyla ünlü turizm cenneti Çıralı'da günlerdir hayvan katliamı dehşeti yaşanıyor. Ormanlık alana bırakılan zehirli balıkları yiyen çok sayıda köpek ve tavuğun ölmesi üzerine Çıralı'ya gelen yetkililer inceleme başlattı.
Hayvan sahipleri Olimpos ve Çıralı'da sıklıkla gündeme gelen hayvan zehirlenmelerinin önüne geçilmesini isterken, Veteriner Hekim Olgun Aslan, kısır döngüye dönüşen sorunun çözümü için hayvan sahipleri ve kurumların işbirliğine ihtiyaç olduğunu söyledi.
"Kangal köpeğim haince katledildi"
Antalya'nın Kemer ilçesine bağlı Çıralı sahilinde, 27 Mart gecesi Kangal cinsi köpeği zehirlenerek ölen Erdem Şenyer, üç yıldır yaşadıkları Çıralı'da üç köpeğinin de zehirlenme yoluyla öldüğünü belirterek yetkililerden ve hayvan hakları savunucularından destek istedi. Kanga adındaki köpeğinin dışında çok sayıda köpek ve tavuğun zehirlenerek öldüğünü kaydeden Şenyer, "komşumuzun sesiyle koşup baktığımda bir çalılığın arkasında zehirlenerek öldürülen köpeğimizin cansız bedeniyle karşılaştım. 5 yaşında bir çocuğun suratını sevgiyle yalayan, kimseye en küçük bir zararı olmayan bir melek haince katledildi" diye konuştu.
Olayın ardından Kemer'den gelen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkililerinin inceleme yaparak tutanak hazırladığını anlatan Şenyer, hayvanları zehirlenen köylülerin Kemer Kaymakamlığı'na konuyla ilgili bir dilekçe ileteceklerini belirterek, "Çıralı aslında bir köy. Burada herkesin bir kaç hayvanı var. Bu nedenle hayvanları bağlamak çözüm değil. Sahipsiz köpeklerin barınağa götürülmesi gerekiyor. Bizim bir köpeğimiz ise hala kayıp. Çevrede aramaya çıktığımızda aldığımız yanıtla kanımızı dondurdu. Çünkü son bir hafta içerisinde bazılarının yavrusu olan onlarca köpek zehirlenerek öldürülmüş. Bu dünya sadece biz insanlara ait değil. Her canlının yaşama hakkı bizimle eşit. Özellikle Çıralı ve Olimpos'ta bu vahşete dur demek için yetkililerin ve kamuoyunun desteğini bekliyoruz" diye konuştu. Nejla Öztürk: "5 ayda 3 kez toplu zehirlenme oldu"
Hayvan katliamlarına tepki gösteren takı tasarımcısı Nejla Öztürk ise 5 yıldır Çıralı'da yaşadığını belirterek, geçtiğimiz yıl Ekim ayından bu yana bölgede üç kez toplu zehirlenme olayı yaşandığını ve onlarca hayvanın öldüğünü dile getirdi. Hayvanları zehire bulanıp ormanlık alan bırakılan balıkları yiyerek öldüğünü dile getiren Öztürk, "domuz ve diğer yaban hayvanlarına karşı kullanılan zehirleri yiyen tüm canlılar tehdit altında. Örneğin yumurtanın içine zehir enjekte edilip ormana bırakıldığı öne sürülüyor. Öldürülen hayvanları gören çocuklar ve turistler şoke oldular. Şifalı otlarını topladığımız bahçelerde, ormanlık arazilerde hayvanlarımız zehirli maddeler bulup yiyor ve ölüyorlar. Bitkilerimiz, doğamız ölüyor" ifadelerini kullandı. "Bir kamyon kedi ve köpek ormana bırakıldı" Kış aylarında çevre ilçelerdeki barınaklardan çok sayıda kedi ve köpeğin Çıralı'nın ormanlık alanına bırakıldığını da sözlerine ekleyen Öztürk, "bir kamyon kulağı küpeli kedi ve köpeği getirip aç bir şekilde ormana bırakıyorlar. Bu hayvanların hepsi köye geliyor" diye konuştu.
"Denetimsiz zehir satışı büyük sorun"
Bölgedeki hayvan zehirlenmelerine ilişkin sorularımızı yanıtlayan Veteriner Hekim Olgun Aslan, ormanlık alana yakın yerlerde yaşayan yurttaşların da bilinçsiz şekilde yabani hayvanlara karşı doğaya zehirli etler bıraktığını belirterek denetimsiz satışı yapılan pestisitlerin büyük sorun olduğunu dile getirdi.
"Terk edilen hayvanların trajik sonu"
12 yıldır bölgede görev yaptığını anlatan Aslan'a göre hayvan zehirlenmelerinin asıl nedeni, bu konuda ortaya çıkan ve bir türlü çözülemeyen kısır döngüden kaynaklanıyor. Turizm sezonu boyunca köpeklerinin bakımını üstelenen hayvan sahiplerinin sezon sonu Çıralı'yı terk etiğine değinen Aslan, geride bırakılan hayvanlara köylülerin bakamadığına işaret etti. Hayvanları zehirlemek kadar kaderine terk etmenin de affedilmeyecek bir suç olduğuna değinen Aslan, bu konuda caydırıcı cezai yaptırımların uygulanması gerektiğinin altını çizdi.
"Kısır döngüden çıkmak için cezai yaptırım uygulanmalı"
Kısırlaştırılarak ormanlık alana bırakılan hayvanların dramına işaret eden Aslan, bu yöntemin doğru olmasına rağmen barınaklara bırakılan hayvan sayısındaki artışın sorun yarattığının altını çizdi. Bu sorunun sosyal bir yük yarattığına işaret eden Aslan, "barınaklar çalışanlar açısından bir nevi sürgün yeri gibi görülüyor. Burada çalışanların eğitimsiz oluşu da ayrı bir sorun. Barınaklara sürekli bir hayvan girişi var ama çıkış yok. Belediyeler de düz mantıkla yapmaları gerekeni yaparak, kısırlaştırılan hayvanları ormana bırakıyorlar. Belediyeler 5 köpek aldığı bölgeye 15 köpek bırakıyor. Sonra bununla baş edemeyeceğini anlayan köylülerden biri çıkıp zehirleme yoluna gidiyor. Bu sorunun üstesinden gelmek için yaratılan bu kısır döngüyü kırmak ve hayvanlarını terk edenlere yönelik cezai yaptırımların uygulanması gerekiyor" dedi.
Kaynak: SoL
