Diyarbakır'da eşcinsel olduğu için öldürülen R.Ç. davasında savcı, tutuklu yargılanan baba ve amcalar hakkında ağırlaştırılmış müebbet istedi. Bir sonraki duruşmada karar bekleniyor.
Diyarbakır'da eşcinsel olduğu için 17 yaşında öldürülen R.Ç.'nin babası ve iki amcasının tutuklu yargılandığı davanın beşinci duruşması bugün görüldü.
Savcı mütalaasında baba hakkında “alt soyu tasarlayarak öldürmekten” ağırlaştırılmış müebbet ve iki amca hakkında tasarlayarak öldürmek ve cinayete iştiraktan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) üyelerin yanısıra, Keskesor, SPoD ve Hebun LGBT örgütleri ile kadın örgütleri de duruşmayı izledi. Siyah Pembe Üçgen’in ve Diyarbakır Barosu’ndan iki avukatın müdahillik talebi reddedildi.
24 Mayıs saat 10.10’da görülecek bir sonraki duruşmada, karar çıkması bekleniyor.
“Homofobiyi her duruşmada yaşıyoruz”
bianet’e konuşan avukat Fırat Söyle, SPoD LGBT olarak savcının mütalaasına katıldıklarını söyledi. Ailenin, duruşmayı izlemeye gelen hak savunucularına homofobik tavırlar sergilediğini anlattı:
“R.Ç.’nin eşcinsel olmasından kaynaklanan bir cinayet olduğunu, bunun el birliğiyle işlendiğini, ailenin aldığı kararı infaz ettiğini söyledik ve cezalandırılması talebinde bulunduk. Savcının esasa dair mütalaasında ağırlaştırılmış müebbet istemesi bizim de desteklediğimiz bir karar.
“Anne, bu duruşmada da ısrarla çocuğun eşcinsel olmadığını, bizlerin kendilerine zarar verdiğimizi söyledi. Annenin zaman içinde fikir değiştirmesi homofobik değer yargılarından kaynaklanıyor. İlk üç duruşmada amcaların oğlunu öldürdüğünü söylemiş, amcalardan şikayetçi olmuştu. Bir önceki duruşmada bu şikayetini geri çekti ve LGBT’lerin duruşmaya katılmasını istemediğini bağırıp çağırarak ifade etmeye başladı. Önceki duruşmalarda annenin böyle bir tavrı yoktu, daha ılımlıydı ama artık hiçbir şekilde iletişim kurulamıyor.
“Başka LGBT’lere tahammül edemeyen insanların çocuklarını da öldürebileceğini gördük. Aile homofobi ve transfobiyi her duruşmada bize yaşatıyor.”
Kaynak: Bianet