Diyarbakır'da eşcinsel olduğu için öldürülen R.Ç. davasında, sanık yakınlarıyla aktivistler arasında arbede yaşandı. R.Ç.'nin annesi, amcalar hakkındaki şikayetini geri aldı, "Benim çocuğum eşcinsel değil" dedi.
Diyarbakır'da eşcinsel olduğu için 17 yaşında öldürülen R.Ç.'nin babası ve iki amcasının ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasıyla tutuklu yargılandığı davanın dördüncü celsesinde, sanık yakınları ve davayı izlemek için adliyeye giden aktivistler arasında arbede yaşandı.
Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada R.Ç.’nin annesi, amcalar hakkında yaptığı şikayeti geri çekti.
bianet’e konuşan avukat Fırat Söyle, duruşma öncesinde gergin bir hava olduğunu, sanık yakınlarının aktivistlere saldırdığını ve hakimin herkesi dışarıya çıkardığını aktardı. Söyle duruşmada yaşananları şöyle anlattı:
“R.Ç.’nin annesi ‘benim oğlum eşcinsel değildi, mahkeme zabıtlarına geçsin’ dedi. Daha önce şikayetçi olduğu amcalarla ilgili şikayetini geri aldı. Ancak cezaevinden yapılan telefon görüşmelerinin kayıtları mahkemeye sunuldu ve bu belgelerin incelenmesiyle şikayetin geri çekilmesine yönelik konuşmalar açıklığa kavuşacak.
“Bunun dışında Kaos GL’nin müdahillik talebi gerekçesiz olarak reddedildi. Ama hakimlerden biri sözlü olarak zaten bir tane derneğin (SPoD LGBT) müdahil olduğunu, bunun yeterli olduğunu, duruşmaya bu şekilde devam edilmesinin uygun olduğunu söyledi.”
Bir sonraki duruşma 30 Nisan’da saat 10.50’de görülecek.
"Adli vaka değil, nefret cinayeti"
Duruşma sonrası Hebûn LGBT adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Ana akım medya bu cinayeti sıradan bir adlî vaka gibi yansıttı. Cinayetin gerçek nedeni örtbas edilmeye çalışıldı. R. Ç. cinayeti gey, lezbiyen, biseksüel ve translara duyulan nefretle işlenmiştir.
“Diyoruz ki: homofobi ve transfobi yöresel ya da töresel değildir. Sözde gelişmiş şehirlerin göbeğinde de ne yazık ki aynı şekilde nefret cinayetleri işlenmektedir.
“Bizler Ne Ahmet Yıldız’ı Ne Baki Koşar’ı ne de canları pahasına kimliklerini yaşamaktan ödün vermeyen trans arkadaşlarımızı unuttuk.
“Biliyoruz ki sözde adalet sistemi ötekiyi, farklıyı yok etmek istiyor ve bunu da katillere ceza indirimleri vererek uyguluyor.
“Lezbiyen, gey, biseksüel ve translar olarak yaşam hakkımızı istiyor, Nefret Suçları Yasasının bir an önce yeni anayasaya eklenmesini istiyoruz.”
Kaynak: Bianet