Rize İdare Mahkemesi, Artvin’in Borçka İlçesi’ne bağlı Camili (Maçahel) Vadisi üzerine yapılması planlanan HES projesi için, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından verilen “Çevre Etki Değerlendirmesi (CED) gerekli değildir” kararının, “hukuka aykırılık” teşkil ettiği ve “kamu yararına uygun olmadığı” gerekçeleriyle yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yapımı planlanan HES projelerine karşı yöre halkının ve çevrecilerin yürüttüğü hukuksal mücadelede yargı, adeta ‘çevre manifestosu’ gibi bir karara daha imza attı. Mahkeme’nin hazırladığı 2009/123 Esas Nolu gerekçeli kararında, Bakanlığın, 7533 sayılı bu işleminin uluslararası anlaşmalar ve bölgenin önemi, koruma özelliği gibi birçok konunun görmezden gelinerek gerçekleştirildiği, Doğal Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün, bölgenin önemini kavramakta ve vurgulamakta ‘yetersiz’ kaldığı vurgulandı.
Camili Vadisi üzerindeki köylülerden 18 kişinin, Avukat Yakup Şekip Okumuşoğlu aracılığıyla Rize İdare Mahkemesi’nde 12.3.2009 tarihinde açılan davanın gerekçeli kararında, hazırlanan Bilirkişi Raporu’na da yer verilerek, UNESCO tarafından biyosfer rezerv alanı olarak ilan edilen bölgenin, ‘çok çok çok’ özel ve kırılgan bir yapıya sahip olduğu, Stratejik Çevre Değerlendirme Yönetmeliği’nin uygulamaya konulmaması nedeniyle ÇED sürecinin işletilemeyeceği ve inşaat dâhil hiçbir çalışmanın yapılamayacağı kaydedildi. Özellikleri nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan uzman görüşü alınması gerektiğine işaret edilen kararda, ayrıca bölgenin uluslararası sözleşmelerde korunması gereken alanlarla ilgili olarak belirtilen bütün özellikleri taşıdığı ve Doğal Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün, bölgenin önemini kavramakta ve vurgulamakta yetersiz kaldığı da belirtiliyor. Kararda ayrıca, HES projelerinin yapılması planlanan bütün alan, vadi ve akarsulardaki ekolojiyi değiştireceğine vurgu yapılırken; bu durumun kabul edilebilir bir süreç olmadığının da altı çizildi.
Bütün sıralanan nedenler dolayısıyla korunması gereken bütün alanlarla ilgili olarak “detaylı ve gerçekçi koruma planları” hazırlanması gerektiği kaydedilen kararın son kısmında ise, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından söz konusu proje için verilen ‘ÇED gerekli değildir kararı’nın, açıkça “hukuka aykırılık’ taşıdığı gibi “kamu yararına” da uygun olmadığına dikkat çekiler, “yürütmenin durdurulması” kararı verildi.
MAÇAHEL’İ VERMEYECEĞİZ
Karara ilişkin, ‘Maçahel’i Vermeyeceğiz’ başlıklı bir açıklama yapan Camili (Maçahel) Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği Başkanı Hasan Yavuz, vadinin özelliklerinden söz ederek, “Böylesi bir hazinenin gelecek nesillere bozulmadan bırakılması hem yöre halkının hem de başta Bakanlık olmak üzere her seviyeden yöneticinin vazifesi ve borcu olduğunu düşünmekteyiz” dedi.
KARARIN ÜZERİNE EKLENECEK SÖZ YOKTUR
Kararı değerlendiren davanın Avukatı Yakup Şekip Okumuşoğlu da, Rize İdare Mahkemesi’nin, Maçahel dışında bölgede yapımı planlanan HES projeleri açısından da önemli bir karar verdiğini, projelerdeki ‘açık hukuksuzluğun’ bir kez daha kanıtlandığını vurguladı. Okumuşoğlu, “Dünyada koruma öncelikli ilan edilen alanlar dışında ülkemizdeki tek Biyosfer Rezerv Alanı olarak ilan edilen, böylesine önemli bir alanı HES projelerine açan Bakanlığın, bu uygulamalarına karşı söylenecek söz ve kelime kalmamıştır. Kararda da zaten bu gerektiği şekilde vurgulanmaktadır. Bu karar üzerine eklenecek söz yoktur” dedi.
Kararın, adeta bir ‘çevre manifestosu’ ve ‘bilimsel rapor’ niteliği taşıdığına işaret eden Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan, kararda vurgulanan ‘açıkça hukuka aykırı’ ibaresinin çok önemli olduğunu, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın HES’ler konusundaki açık ve net tavrını ortaya koyduğuna işaret etti.
Kaynak: Evrensel