Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde bulunan ve 1985 yılına kadar dünyanın sayılı platolarının arasında sayılan Nehil Sazlığı'nın yok olmakla yüz yüze kaldığı belirtildi. Yüksekova Kent Konseyi, sazlık için duyarlılık çağrısında bulunurken, 'Bölgede yaşayan insanlar olarak böylesi bir doğa mirasına sahip çıkma noktasında kendi sorumluluğumuzu oluşturmakta eksik kaldık' dedi.
Yüksekova'da deniz seviyesinde bin 925 metre yüksekliğinde 2 bin 800 hektarlık geniş bir alana yayılmış olan Yüksekova'da bitki örtüsü ve su yönünde oldukça zengin bir yere sahip olan Nehil Sazlığı, geçmişte insan boyundan daha yüksek olan sazlık ve kamışlarla kaplı iken, operasyonlar sırasında sürekli ateşe verilmesi ve bilinçsiz kullanılmasından dolayı yok olmakla yüz yüze kaldı. Çiçeklerle süslenen ve sayısız hayvanın uğrak yeri olan sazlığın giderek yok olması üzerine hareket geçen Yüksekova Kent Konseyi, sazlık alanda yaptıkları basın açıklamasıyla duyarlılık çağrısında bulundu. BDP Genel Merkez Saymanı Salih Yıldız, Yüksekova Belediye Başkanlığı, Esendere Belde Belediye Başkanlığı, BDP, Gever Kültür ve Dayanışma Derneği, Yüksekova Ticaret ve Sanayi Odası, Şoförler ve Otomobilciler Odası, Keçi ve Koyun Yetiştiricileri Birliği, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, KESK Şubeler Platformu, KÜRDİDER Yüksekova Şubesi, Cilo Doğa Derneği, Yüksekova Ziraat Odası, Yüksekova Yerel Medyası, Yüksekova Güncel Haber ve Engeliler Derneği'nde imza attığı açıklamayı Kent Konseyi Başkanı Muhyettin Ünal okudu. Sazlığının ve içindeki ovanın bilimsel literatürde 2 milyon yılda oluştuğunu belirten Ünal, yaşanan doğa katliamının durdurulmasını istedi. Sazlığın şuanda çöplük bir alana dönüştüğünü de belirten Ünal, sazlığın kurtarılması için herkesi duyarlı olmaya davet etti.
'İnsanlar bu doğa harikasına sahip çıkmalıdır'
'Bu gün eko sistemin korunması için bütün duyarlı çevreler ve ileri medeniyetler bu gibi bir alanın muhafazası için seferber olabilirlerdi. Ancak bizler bölgede yaşayan insanlar olarak böylesi bir doğa mirasına sahip çıkma noktasında kendi sorumluluğumuzu oluşturmakta eksik kaldık' diyen Ünal, bölgede yaşanan savaştan dolayı güvenlik birimlerinin çevre felaketlerine karşın durumları ortadayken, bir duyarlılık yaratılmamasında zor olduğunu kaydetti. Ünal, 'Yörede kuluçkaya yatan kuş türlerinin başında da, erguvan, balıkçıl, saz delicesi, çayır delicesi, leylek, turna, toy, kaz, suna, ördek, karabatak ve kızıl bacak, kızıl akbaba, yılan kartalı, doğu atmacası, küçük orman kartalı, kaya kartalı, küçük kartal, doğan ve puhu kuşları gelmekte iken, günümüze koca bir hiç kalmıştır. Sulak alanlar gıda temin ederler, suyun rejimini kontrol ederler, enerji depolarlar, bu anlamıyla korunması insanın menfaatinedir. Ekolojik karakterleri bozulmuş Nehil Sazlığı'nın uluslararası Ramsar Sözleşmesi'nde korunması garanti altına alınmış olmasına karşın bu gün dahi rehabilitasyonu öngörülmemiş olması oluşan çevre felaketine kapalı kalmak bir insanlık suçu niteliğindedir. Üniversitelerin duyarlı çevre örgütlerinin bütün çabalarına cevap olunmaması sulak alanların korunmasına dair yönetmeliği de hiçe saymaktadır' dedi.
Yapılan doğa katliamına karşı sesiz kalınmaması çağrısında da bulunan Ünal, başta resmi kurumlar olmak üzere kamuoyunu duyarlı olmaya çağırdı.
Kaynak: Gündem