12 Temmuz 2010 Pazartesi

Köylülerin Bilgilendirmeye İhtiyacı Yok! Melo Deresi Özgür Akmalı!

Artvin'in, eski adı Melo olan Sarıbudak Köyü'de HES santrali için bilgilendirme toplantısını protesto eden köylüler ellerinde pankartlarla eylem yaptı, toplantının yapılmasına izin vermedi

Yapılması planlanan hidroelektrik santrali hakkında halkı bilgilendirmeyi amaçlayan toplantı için köye gelen Çevre ve Orman Bakanlığı yetkililerini ellerinde "Melo'da deresi sahipsiz değildir, "Yaşam alanına sahip çık "ve "Dereler özgürdür özgür akacak" gibi pankartlarla karşılayan ve köylerinde HES istemediklerini söyleyen yöre sakinleri adına konuşan Sarıbudak köyü muhtarı Mustafa Ökdem, önce söz almak isteyince taraflar arasında sözlü tartışma yaşandı. Bakanlık yetkililerinin önce bilgi vermek istediklerini söylemesi tansiyonu arttırdı. Ancak araya giren jandarma tarafları yatıştırdı.

Burada bir konuşma yapan Muhtar Mustafa Ökdem, köy halkının HES yapımına kesinlikle karşı olduğunu belirterek, HES'lerin Sarıbudak köyünde yapılmaması için sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi. Muhtar ve köylüler bu konuşmanın ardından ellerindeki pankartlarla HES karşıtı sloganlar atarak evlerine gitti.

Bunun üzerine bilgilendirme toplantısı için köye gelenler de jandarma koruması altında araçlara binerek köyden ayrıldı.

Kaynak: Haberler.com

MELO DERESİ ÖZGÜR AKMALI!..

Artvin merkeze ilçeye bağlı Sarıbudak Köyü'nde yapılması planlanan HES için bilgilendirme toplantısı yapmaya giden şirket yetkilileri, köylülerin sert tepkisiyle karşılaştı.

Köylülerle şirket yetkilileri arasında zaman zaman gerginlikler yaşanırken, jandarma köyde olay çıkmaması için emniyet tedbirleri aldı.

Dün Sarbudak Köyü’nde yapılan HES bilgilendirme toplantısına köyde yaşayanların yanı sıra Artvin’de oturan Sarıbudak Köyü sakinleri de katıldı. Yapılması planlanan HES projesi hakkında bilgilendirme toplantısına katılan şirket yetkileri ve İl Özel İdaresi ve Artvin İl Çevre Müdürlüğü tarafından görevlendirilen heyet köylülerin sert tepkisiyle karşılaştı. Ellerinde bilgisayar ve projeksiyon cihazıyla gelen yetkililer köylülerin tepkisi üzerine köyden ayrılmak zorunda kaldı.

BBD Elektrik Üretim Tic. Ltd. Şti. tarafından Karadeniz Bölgesi’nde Artvin ili, Sarıbudak Çayı üzerinde 1/25.000 ölçekli topoğrafik haritada Artvin F47-d3 F47-d2 numaralı paftalar içerisinde yer alan Işık Regülatörü ve Hidroelektrik santrali” yapılması ve işletilmesi konusunda Sarıbudak Köylüsü ile yapılacak bilgilendirme toplantısı başlayamadan sona erdi. Şirket yetkilileri, Çevre il Müdürlüğü, İl Özel İdareden oluşan İkna heyeti Köy Muhtarı Mustafa Ökdem ve Sarıbudak sakinleri tarafından dinlenmeye gerek duyulmadan toplantı alanından dağıldılar.

SİZİN BİZE ANLATACAK NEYİNİZ OLABİLİR Kİ?

Burada köylüler ile hem fikir olma konusunda teyit alan Köy Muhtarı Mustafa Ökdem, HES konusunda konuşulacak bir şeyin olmadığını, kimseden söz alıp konuşmak gibi bir niyetinin olmadığını. Bu köyde ancak burada yaşayan köylülerle,köy muhtarının konuşabileceğini belirterek HES ikna heyetine hitaben şu konuşmayı yaptı;

“Bu dereler Ankara’da masa başında satılmış, bize sorulmamıştır. Bu anayasamıza da aykırı bir durumdur.Derelerimiz gasp edilmiştir. Biz bugün tüm Sarıbudak sakinleri olarak tek yumruk olarak şunu söylüyoruz. Bizim satılık deremiz yoktur. Size verecek tek damla suyumuz yoktur. Bizim suyumuz köyümüze yetmezken, siz köyümüzün başında bu HES’i hangi su ile yapacaksınız? Şimdi siz bize neyi anlatacaksınız? Bizim suyumuz bize yetmiyor. Bu su bizim her şeyimiz. Geçmişimiz, geleceğimiz.Siz kalkmış bu su için geliyorsunuz! Bize ne anlatacaksınız? Biz ülkemizi en az sizin kadar seviyoruz.Ama verilecek tek damla suyumuz yok.Bunu bilin. Sizin söyleyeceğiniz hiçbir şeyi dinlemeyerek köy halkı olarak buradan ayrılıyoruz.”

Köy muhtarı Mustafa Ökdem konuşmasını tamamladıktan sonra elinde bulunan dosyayı heyetin önüne atarak Sarıbudak halkı ile toplantı alanından ayrıldı. Kadını, erkeği, yaşlısı, genci, çocuğu ile bir süre Merkez köprü başında toplanan Sarıbudak halkı ikna heyetini bir daha köylerinde görmek istemediklerini belittiler. Hes ikna heyetini protesto alkışları arasında köyden gönderdiler.

BARAJLAR İÇİN HERŞEYİMİZİ FEDA ETTİK. TOZ YUTTUK İNSANIMIZ YOLDA ÖLDÜ!

Burada gözyaşlarına hakim olamayan ve duygu dolu bir konuşma yapan Sarıbudak Köyü sakinlerinden emekli öğretmen Hasan yavuz toplanan kalabalığa şunları söyledi;

“Köylülerim, komşularım sizleri böyle toplu halde gördüğümden duygulanıyorum huzurlarınızda yetkililere, ilgililere Ankara’dakilere ulaştırılmak üzere sayın basın mensuplarına bir şeyler söylemek istiyorum. hepiniz adına. Soruyorum şu Sarıbudak köy halkını düşünenler, 12 senedir baraj başladı, yolumuz kapandı, hastamız yolda öldü! Bizi düşünenler nerdeydi? Tozu yuttuk, sebzemiz, malımız, mülkümüz heba oldu. Her türlü cefayı çektik bu güne kadar kimse gelip “hey köylüler ne haldesiniz? Ne yapıyorsunuz? Zararınız nedir? diye soran olmadı. Bugün geldiler! Ne için geldiler sayın arkadaşlar? onların amaçları başka! Çıkıp karşımızda konuşamazlar çünkü niyetleri başka. Onların amaçları bizim suyumuzu çalmaktır. Biz Sarıbudak havzası olarak Sarıbudak ve çevre köyler olarak kesinlikle ve kesinlikle bir damla suyumuzu kimseye vermiyoruz, vermeyeceğiz. Bunu herkes böyle bilmelidir. Hükümetin, gücü varsa bizim halk gücümüz vardır halk gücümüz. Bunlar bizim suyumuzu dolaylı yollardan almak istiyorlar. Amerika’da Avrupa’da Afrika’da yaşanmış örnekleri vardır.Biz sulama suyumuzu içme suyumuzu kimseye vermedik vermeyeceğiz. Tekrar ediyorum. Bunu almaya sakın kalkmasınlar. Biz Sarıbudak köyü olarak misafirperver insanlarız, ama bizi anlayanlara, bizi duyanlara, bize saygı gösterenlere saygı gösteririz biz. Bizi duymayan, bizi kandırmaya yanıltmaya çalışan, takviyecilik yapmak isteyenlerin karşısındayız. Bunlara da kesinlikle ödün vermeyeceğiz. Mücadelemizi devam ettireceğiz. Sizden bir tek isteğim var sayın komşular; Şu memleket, şu topraklar tarihi topraklardır. Her karışında bizim atalarımızın kanı vardır. Bize emanet edilen şu topraklarda bu toprakları sonuna kadar korumak için her şeyimizi ortaya koyacağız.Bugün her şeyimizi ortaya koymuş bulunmaktayız. Sayın arkadaşlar komşularımız bizde bu kararlılık olduktan sonra bizi davamızdan hiç kimse vazgeçiremez. Hiç kimse davamızdan vazgeçiremez saygılarımı sunuyorum. . .

SARIBUDAK KÖYÜ OLARAK SUYUMUZU ASLA VERMEYECEĞİZ!

Emekli Öğretmen Hasan Yavuz’un ardından tekrar konuşan Köy Muhtarı Mustafa Ökdem burada yaptığı açıklamada Köy sakinlerinin kararlı tutumları ve onurlu mücadelelerinden oldukça etkilendiğini belirterek şunları ifade etti.

Öz önce Emekli Öğretmenimiz sayın Hasan Yavuz çok güzel şeyler söyledi. Evet Biz suyumuzu asla vermeyeceğiz. Her türlü Hukuki yollara baş vuracağız. Bugüne kadar hangi HES mahkemeye verilmişse “Yürütmeyi Durdurma” kararı alınmıştır.Bugüne kadar 35-40 davada bu kararlar çıkmıştır. Çünkü biz haklıyız. Çünkü yapılanlar yanlıştır. Biz köyümüzde HES istemiyoruz. Bunu bir kere daha söylüyorum.

Sarıbudak sakinleri Merkez köprübaşında bir araya gelerek köye gelen “HES İkna heyetinin köyden ayrılmasını bekledi.Hiç bir olay çıkarmadan köyden ayrılan heyetin ardından köylüler burada bulunan kahvehanede ve gölge alanlarda oturarak bir süre sohbet ettiler.

SUYU ELİMİZDEN ALDIKLARI AN KIYAMET KOPMUŞ DEMEKTİR. BU KÖY O ZAMAN YOK OLUR!

Birçok gazeteci ve TV temsilcilerinin katıldığı toplantının başlamadan bitmesi nedeni ile çeşitli yorumların yapıldığı konuşmalara şahit olduk. Özellikle hayatları bağ, bahçe işinde geçmiş olan köyün ileri gelen yaşlı teyzeleri HES’e büyük tepki gösteriyorlar. Oldukça tepkililer. Bu dere sayesinde Sarıbudak diye bir köyün olduğunu, derenin kesilmesi durumunda köyün yok olacağını, burada yaşamın sona ereceğini belirterek şunları söylediler;

“Siz şu küçücük deremizi elimizden aldığınızda bu köyün tümünü elimizden almış olursunuz. Biz 80’nimize merdiven dayadık. Böyle bir şeyi ilk defa duyuyoruz. Kıyamet mi geldi ne? Suyu elimizden aldıkları an kıyamet gelmiş demektir. Daha ne olacak evladım. Yazın suyumuz neredeyse yok. Nöbet suyunda kavgalar çıkıyor. Bizim derdimiz bize yetmedi, şimdi de başımıza HES’i çıkardılar. Kim çıkardı ise Allah onu bildiği gibi yapsın.

MELO DERESİ CAN ÇEKİŞİYOR. NERESİNE HES YAPILACAK?

Daha sonra Köy sakinlerinden Mehmet Uygun Basın mensuplarını Melo Deresi’nin halini göstermek için köyden, anayola kadar olan mesafede küçük bir gezi yaptırdı. Melo Deresi’ne yapılanlar söz ile anlatılmaktan öteye geçmiş durumda. Melo Deresi uzun bir şerit boyunca yeryüzünü terk etmiş. Derenin içine boca edilen pasa yüzünden dere yatağı karşı vadiye kadar molozlarla dolunca dere kaybolmuş. Yapılanlar insanlık suçu olabilecek boyutta. Belki bu bölge suyun altında kalıyor. Onun için biz derenin yatağını doldurduk açıklaması yapacak olanlar çıkacak. Bari bu dereyi yok ederken bu kadar korkunç işkence yapmasaydınız!

Artvin İlinde yapılması planlanan HES sayısı hakkında kimse kesin rakam veremiyor. Resmi ağızlarda düşünülen HES sayısı 116. gayri resmi rakamların bu sayının çok üstünde olduğu, 176 HES’ten söz edildiği bilinmektedir. HES’ler sadece dere yataklarına, köylere, yerleşim yerlerine zara vermekle kalmayıp, her HES’in kendi iletim hattı oluştururken geçiş güzergahına denk gelen ormanların kesilerek zarar göreceği açıklanıyor. Buna karşılık yetkililerden Artvin halkını rahatlatacak açıklamaların yapılmaması insanları tedirgin ediyor.

İKİZDERE ÖRNEĞİ KARADENİZ’İ TEDİRGİN ETTİ!

İkizdere’de hayata geçirilen ilk HES ile dere yatağının tamamen kuruması Karadeniz’deki bütün dere HES’lerinin sorgulanmasına neden oldu. Bu tabloyu görenlerin, bu haberi okuyanların ortak fikri “Biz derelerimizde HES görmek istemiyoruz. Bunun için yasal bütün haklarımızı kullanacağız. Susuz vadinin ne kadar çirkin olduğunu İkizdere haberindeki fotoğraflarda gördük. Biz asla razı olmayacağız. Dere HES’ lerine halen ses çıkarmayanların bu suça iştirak edenlerin safında yer alacağını belirtmek istiyoruz. Şeklinde açıklamalarda bulunuyorlar.

Artvin dereleri genellikle az su akan derelerden oluşuyor. Özellikle yaz aylarında ve kış aylarında sular çok çok az akmakta kendi yatağını zoraki besleyebilmektedir. Birkaç büyük dere var ki bunlardan bir tanesi Balcı Deresi tünelle bir havza’dan bir başka havzaya alınarak Erenler HES’e nakledildi. Şimdi Borçka’da kokusu, sesi yankılanıyor! Yeni çıkan bir kararla bundan sonra Havza değişikliğinin yasaklandığı belirtilmekte. Ama bu durumda Balcı Deresi kurban mı seçilmiş oldu?Demek ki yapılan hatalar şimdi fark ediliyor! Kim bilir daha içinde ne hatalarla dolu projelerle karşı karşıya kalacağız!

Kaynak: SAMİ ÖZÇELİK-08HABER