Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin "bozma" kararının ardından tekrar görülmeye başlanan Nijeryalı göçmen Festus Okey'in, 2007 yılında Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde polis tarafından öldürülmesine ilişkin davada İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi, bozma kararına karşı direnme kararı aldı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin "bozma" kararının ardından İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tekrar görülmeye başlanan Nijeryalı göçmen Festus Okey'in, 2007 yılında Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde polis tarafından öldürülmesine ilişkin dava Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlandı.
Dava öncesinde adliye önünde davayı başından bu yana takip eden ve müdahillik talebinde de bulunan Göçmen Dayanışma Ağı üyesi "Sınırsız ulussuz sürgünsüz bir dünya", "Göçmenlere karşı ayrımcılık ve şiddete hayır", "Festus için adalet" yazılı pankartları açtı. Grup adına açıklamayı Göçmen Dayanışma Ağı üyesi Çağdaş Önder yaptı. Mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararına uyarsa Festus Okey'in kardeşinin davaya katılma talebini ve delilleri ile tekrar değerlendireceğini ve bu sayede kaybedilmiş delillerin akıbetinin sorgulanabileceğini söyledi. Böylelikle yeterince araştırılmamış hususların tekrar dava gündemine girmesinin yolu açılacağını söyledi. "Umuyoruz ki adalet tecelli" edecektir diyen Önder, "Bizler ne kin güttüğümüzden, ne de bir nefret söylemi ile intikam peşinde olduğumuzdan burdayız. Tam tersine, kamuoyu vicdanında simge dava haline gelmiş bu davanın adil bir sonuca ulaşmasının, hem polis şiddetine dur denebilmesi, hem de göçmenlere karşı yükselen ırkçı ve ayrımcı dalganın gerilebilmesi için olumlu bir adım olabileceğine inandığımız için buradayız" diye konuştu.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nce usulden bozulan ve Festus Okey'in ailesinin ve avukatlarının müdahillik talebinin reddedilmesini hatalı bulunarak iade edilen dosya üzerinden yeniden başlayan yargılamanın ilk duruşmasına müdahil avukatlar ve sanık polis katıldı. Duruşmada, mahkeme başkanı tarafından salona alınmayan yurttaşların aleniyet ilkesi gereği salona alınması gerektiğini talep eden Avukat Can Atalay'ı dinlememesinin ardından mahkeme heyeti ile avukatlar arasında gerginlik yaşandı. Gerginliğin ardından talebi yineleyen Atalay'ın talebi mahkeme heyetince reddedildi. Sanık Cengiz Yıldız'ın kimlik tespitinin ardından mahkeme heyeti ara kararını açıklamak üzere duruşmaya ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, bozma kararına karşı direnme kararı aldı.
Mahkemenin kararı ardından dosya, C genel Kurulu'na gönderilecek.
Duruşma salonunu tepkiyle terk eden avukatlar adliye binası önünde basın açıklaması yaparak karara tepki gösterdi. Avukat Alptekin Ocak, Okey davasının kimlik tespitinin bahane edilerek sürüncemede bırakıldığını söyledi. Okey davasının takip etme nedenlerinden birinin de Türkiye'de kolluk kuvvetlerinin insanlık dışı muamelelerinin yargılanması olduğunu söyleyen Ocak, Yargıtay kararına rağmen mahkemenin bu kararı reddettiğini ifade etti. Kararı, "hukuka aykırı" olarak niteleyen Ocak, "Bu ülkede işkence edenler hakkettiklerini bulana kadar mücadele edeceğiz. Bu dava Türkiye'de ciddi bir güven problemi yarattı. Bizler de bu güveni tesis etmek için bu davanın peşini bırakmayacağız" dedi.
Mahkemenin direnme kararını bianet’e değerlendiren Avukat Ömer Kavili, dosyanın Yargıtay Ceza Kurulu’na gideceğini ve nihai kararın burada belirleneceğini ifade etti.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Festus Okey’in ailesinin avukatlarının müdahillik talebinin reddedilmesini hatalı bulmuş ve bu dosyayı iade etmişti.
Zamana yayma taktiği
Kavili, mahkemenin direnme kararı için şu görüşleri ifade ediyor:
“Mahkeme olayı zamana yayarak yatıştırma, hak ettiği cezayı vermeme tavrını sergiliyor. Söz konusu devletin memuru olunca genellikle böyle bir taktik izliyorlar.
“Yargıtay, ‘Okey’in kardeşinin DNA örneğini incele de kardeşiyse müdahillik talebini kabul et’ diyor.
“Bu mahkeme dört yıl boyunca ölenin Festus Okey olup olmadığının anlaşılması için Nijerya Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü'ne yazı yazarak nüfus kaydının getirtilmesini bekledi. Sırf bu bahaneyle dava dört yıl uzatıldı.
“En nihayetinde ben talepte bulundum. Dedim ki, ‘Devletten devlete ceset teslim tutanağı var. Eğer o kişi olmasa bir devlet diğer devlete cenazeyi teslim etmez. Kimlik konusundaki tartışmaya son verilsin.’ Mahkeme o duruşmada beklenme kararından vazgeçilmesine karar verdi.
“Şimdi Yargıtay Ceza Dairesi kardeşinin gerçek kardeşi olup olmadığına karar ver ona göre müdahillik talebini kabul et diyor.
“Burada amaç davayı zaman aşımına sokarak sanık polis memurunun görevine devam etmesini sağlamaktır. Bu dükkanda adalet madalet yok, başka dükkana gidin mesajı veriliyor.”
NE OLMUŞTU?
Okey, 20 Ağustos 2007'de Beyoğlu Polis Merkezi'nde polis Cengiz Yıldız'ın silahından çıkan kurşunla yaşamını yitirdi. Beyoğlu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne taşınan davada sanık polisin avukatlarının Okey'in gerçek kimliğinin Okey olmadığı yönündeki iddiası üzerine Okey'in kimliğiyle ilgili Nijerya Büyükelçiliği'nden 4 yıl belge beklendi. Bu süre içerisinde hiçbir müdahillik başvurusu kabul edilmediği için Okey Ailesi'ni de mahkemelerde kimse temsil edemedi. Göçmen Dayanışma Ağı'nın Okey'in Nijerya ve Güney Afrika'daki ailesine ulaşmasının ardından Okey'in kardeşi Tochukwu Gameliah Ogu avukatlara vekalet verdi fakat mahkeme avukatlara verilen vekaletleri kabul etmedi sanık polise de 4 yıl 2 ay hapis cezası verdi.
* Bu haber bianet ve Evrensel'den derlenmiştir.