Dünyanın ayakta kalmış 2000 yıllık tek sağlık yurdu, Allianoi antik Yortanlı Barajının suları altında. Allianoi ile ilgili açılan ve sonuçlanan bütün davalarda mahkemenin “antik kent korunsun, baraj su tutmasın” demesine rağmen alınan kararlar antik kenti koruyamadı. Arif Ali Cangı mahkemenin verdiği kararları suya yazılan kararlar olarak yorumladı.
Dünyanın bugüne kadar sağlam olarak ayakta kalabilmiş 2000 yıllık tek sağlık yurdu, Allianoi antik Yortanlı Barajının suları altında. Allianoi ile ilgili açılan ve sonuçlanan bütün davalarda mahkemenin “antik kent korunsun, baraj su tutmasın” demesine rağmen bu kararlar antik kenti koruyamadı.
Allianoi ile ilgili açılan davaları yürüten Arif Ali Cangı, mahkemelerin verdiği bu kararların gelinen noktada artık “suya yazılan kararlar” olarak nitelendirilebileceğini söyledi.
Son olarak geçtiğimiz günlerde gelen 25.09.2009 tarihli kararın iptali ile ilgili mahkeme kararını gösteren Cangı, EGEÇEP, Tarih Vakfı, Çağdaş Hukukçular Derneği gibi kurumlar ve bireysel katılımlarla açılan davanın, antik kentin “mille örtülerek korunması”na karar veren Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun İlke Kararı ile ilgili olduğunu aktardı. İzmir 4. İdare Mahkemesi, daha önce Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan eski ilke kararında olduğu gibi, sonradan alınan yeni ilke kararının da Allianoi’yi korumayacağına hükmettiğini kaydetti.
Danıştay’da çok yakında sonuçlanmasını bekledikleri bir başka davaya daha dikkat çeken Cangı şunları söyledi; “Bu dava Allianoi’yi yok edecek Yortanlı Barajı’nın yer seçiminin hukuka uygun olup olmadığının tartışıldığı dava. Baraj projesinde değişiklik yapılması ya da aks yerinin değiştirilmesi istemi DSİ’ce reddedilince açılan davada Danıştay’ın; “…1. derece arkeolojik sit alanı olarak tecilli olan Allianoi’nin korunması konusunda yetkili organ tarafından alınmış bir karar olmadığı…” belirtilmişti. Dava dosyası karar düzeltme incelemesinde. Danıştay’dan büyük olasılıkla baraj yeri seçiminin yanlış olacağı kararının çıkmasını bekliyoruz. Üstelik, yeni ÇED düzenlemesi ile ilgili karara göre barajın ÇED’inin de yapılması gerekecek. Su tutmuş, Allianoi’yi sulara gömen bu barajın yerinin yanlış olduğu, şu saatten sonra ortaya konsa neye yarayacak ki?” diye konuştu. Bundan sonra Allianoi ile ilgili verilen her kararın suyun üzerine yazılan kararlar olacağını belirten Cangı, artık antik kentin gömülmesine karar verilenlerle ilgili idari ve cezai sorumluluk davalarının açılacağının işaretini verdi. Cangı, “Hukuka aykırı idari işlem nedeniyle, sorumlular hakkında maddi-manevi tazminat davaları açılıp, bunlar sorumlu olan yetkililere rücu edilmeli. Bilinçli ihmali söz konusu olan devlet görevlileri bu kusurları nedeniyle cezai ve hukuki yönden sorumlu tutulacaklarken, siyasilerin sorumlulukları ise politik zeminlerdoe ve seçimlerde gündeme getirilecek” dedi.
YOK SAYILAN KARARLAR
* “Allianoi’yi koruyacak proje üretilene kadar Barajda su tutulmaması”nı içeren 13 Ekim 2005 tarihli Korum Kurulu Kararının iptali davası reddedildi. İzmir 1.İdare Mahkemesi’nin 23.11.2006 tarih ve 2005/1758 E. 2006/1950 K. Danıştayca onanarak kesinleşti. Gerekçede “…Bilimsel raporlara göre, taşıma çağdaş bir koruma anlayışı değil, mille tabakası ile örtüp su tutulması, koruma önlemi olamaz…” denildi.
*04.10.2006 tarihli 717 sayılı Koruma Yüksek Kurulu kararı - İPTAL EDİLDİ
*27.11.2006 İzmir 2 Numaralı KTVK Bölge Kurulu kararı - İPTAL EDİLDİ.
*10.10.2007 tarihli İzmir 2 Numaralı KTVK Bölge Kurulu kararı - İPTAL EDİLDİ.
*20.03.2009 tarihli 749 Sayılı Koruma Yüksek Kurulu kararı - YÜRÜTMESİ DURDURULDU. Bu karara yapılan itirazlar reddedildi.
*25.09.2009 tarihli İzmir 2. Numaralı KTVK Bölge Kurulu kararı - İPTAL EDİLDİ.
Kaynak: Evrensel