İstanbul’un akciğerleri olan Belgrad ormanları İstanbul Büyükşehir Belediyesi eliyle su şirketlerinin yağmasına açılıyor. Belgrad ormanlarında bugün 3 şirket 2 yıl önce aldıkları geçici ruhsatlarla su şişeleme üretimine başlamış durumda. 24 adet su şişeleme şirketi ise başvuru yapmış yağma için sıra beklemekte.
ÇOK SAYIDA AĞAÇ KESİLECEK
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi aldığı karar ile su tesislerine izin vererek Belgrad ormanlarını imara açmış durumda. Verilen izinle su şirketleri Belgrad ormanının içinde belirlenen alanlara, ikişer katlı su dolum tesisi inşaatı yapabilecek. Su tesislerinin inşası sırasında çok sayıda ağaç kesilirken, yapılan tesisler ormanlara büyük zarar verecek.
İstanbul Boğazı’na yapılmak istenen 3. köprü için 2.5 milyon ağaç kesilecek. Şu ana kadar Hasdal-Tayakadın bağlantı yolu için 896 bin ağaç kesilmiş durumda, şimdi de gözler Belgrad ormanlarına dikildi. Belgrad ormanlarının hızla yok olmasına yol açacak olan bu yağma süreci, kabul edilebilecek süreç değil. Rant çarkı içinde olanlar ve her şeyi paraya ve ranta endekslemiş kişilerin destekleyebileceği bir süreç yaşanıyor.
ORMANLAR SU RANTINA KURBAN EDİLİYOR
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 2. Başkanı Yüksel Tutak İstanbul’da yalnızca Belgrad ormanlarında değil, İstanbul halkının yaşam kaynağı olan bütün ormanların da bir yağma ve talan alanına çevrildiğini belirterek “Yıllardır; 2B, maden ve taş ocakları, kaçak yapılaşma, çöp ve hafriyat döküm alanları ve sonu gelmeyecek köprü rantına kurban edilen İstanbul ormanları hızla ve sessizce su rantına kurban edilmeye başlanmıştır” dedi.
Canlıların doğal yaşam hakkı olan suyun son yıllarda ticari bir meta haline getirildiğini ve Türkiye’nin en büyük pazarı olan İstanbul ve İstanbul ormanlarının da yağmadan nasibini aldığını vurgulayan Tutak, “İstanbul Anadolu yakasında 20’nin üzerinde ticari su firması su çıkarıp şişeleyip satmaktadır. Yalnızca Şile ormanlarında 15 civarında su firması faaliyet göstermektedir. Belgrad ormanında bizim ulaşabildiğimiz 8 firma su çıkarıp şişeleyip satmaktadır. Bunlar bizim ismine ulaşabildiğimiz firmalar bir de ön izin alıp faaliyet gösteren ismine ulaşamadığımız 20’nin üzerinde firma olduğu iddia edilmektedir” şeklinde konuştu.
İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan baraj su toplama havzalarını oluşturan ormanlarda ve Belgrad ormanlarında su fabrikalarının nasıl kurulduğuna bakmak gerektiğinin altını çizen Tutak, “Ormanların bütün tasarruf hakkı Orman Bakanlığı'nındır. Belgrad ormanı da İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluğundadır. Su işletmecisi (veya işgalci) orman idaresine su arama ve ön tesis kurmak için geçici izin almaktadır. Bu geçici izinle fabrikalar yapılmakta ve imar planları çıkarılmaktadır” dedi.
ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ SUÇ İŞLİYOR
Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak Belgrad ormanı içerisinde 3 adet su fabrikasının İBB’ye imar planı onayı için başvurmaları ve İBB’nin onaylaması üzerine olaya müdahil olduklarını, planlara itiraz ettiklerini ama itirazlarının İBB tarafından reddedildiğini söyleyen Tutak, “Biz planlara itiraz ederken öncelikle; İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünün izin verirken Anayasanın 169 maddesine ve 6831 sayılı Orman Yasası’na göre suç işlediğini buna ortak olmamasını söyledik. Orman Bölge Müdürlüğü tüm raporlarında izin gerekçesini (İstanbul’un su ihtiyacını karşılaması, istihdam yaratması, başka yerlerde su çıkarılamayacağı ve bu nedenle kamu yararı olduğu) gerekçesine dayandırmıştır. 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 17. maddesinde böyle bir gerekçe yoktur. Ve ayrıca orman ekosistemi içerisinde olan orman sayılan orman içi açıklıkları orman tanımı dışına çıkararak Anayasanın 169 maddesine göre suç işlemişlerdir” şeklinde konuştu.
Orman Bölge Müdürlüğünün 2009 yılında kendisinin düzenlediği çalıştayda kendi mühendislerinin ve İstanbul Orman Fakültesi öğretim üyelerinin Belgrad ormanında fazla su tesisi izni nedeniyle taban suyunun düştüğü ve Belgrad ormanlarındaki ağaçlarda kurumaların olduğu konusunda tespit ve raporları olduğunu dile getiren Tutak “Ayrıca İBB’yi; Belgrad ormanlarının Bakanlar Kurulu Kararıyla muhafaza ormanı ilan edildiğini, İstanbul 3. nolu anıtlar kurulunun bu alanı 1995 yılında Doğal SİT alanı ilan ettiğini bu nedenlerle Belgrad ormanında yapılaşmanın yasak olduğu konusunda uyardık. Yine plan tadilatlarının; 1/100 bin İstanbul Çevre Düzeni Planının, yeraltı su rezervlerinin korunması ile orman alanlarını korunması ilkelerine aykırı olduğunu, bu su fabrikalarının DSİ'den izin almadığını (167 sayılı yer altı sularının çıkarılması ve tasarrufu DSİ'ye aittir) ÇED raporlarının olmadığını (Su fabrikaları bunu aşmak için yılda 1 milyon Metreküp altında depolama tesisleri kurmaktadırlar) belirterek Orman Bakanı, Orman Genel Müdürü, orman bölge müdürü ve ilgili müdürlerin işlediği suça ortak olmamalarını istedik” dedi.
İŞGALCİ DENİLEN FABRİKAYA KİRALAMA YAPILDI
Yaptıkları İtirazların İBB tarafından reddedilmesi üzerine Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak hukuki süreci başlattıklarını anlatan Tutak Belgrad ormanları üzerinde oynanan oyunlara ilişkin şu örneği verdi; “İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü Erpınar İçme Suyu işletmesinin sahibi hakkında fabrika alanı ile ilgili orman işgali nedeniyle mahkemeye vermiş ve davalar kazanılarak 01/08/2007 yılında yer mahkeme kararıyla Orman Bölge Müdürlüğüne teslim edilmiştir. Ve Orman Bölge Müdürlüğü 24/10/2007 tarih ve 626 sayılı olur ile Erpınar şirketine ön izin vererek alanı şirkete kiralamıştır. Hem orman işgalcisi diye fabrikayı boşalttırmış 2 ay sonra aynı şahsa kiraya vermiştir. Ve düzenlediği raporda da muhakkiklerin direnmesi üzerine kurak mevsimlerde ormanda ağaç kurumalarının önlenmesi için su çıkarılmasına kısıtlama getirilebilir demişlerdir”
Yine Erpınar su fabrikasının bu yer ile ilgili; 03/11/2008 tarihinde İstanbul İl Özel İdaresine kiralamak için başvurduğunu. İBB’nin ve Orman Bölge Müdürlüğünün ne hikmetse aklına gelmeyen DSİ’ye sorma işini Özel İdare’nin gerçekleştirdiğini vurgulayan Tutak. “DSİ 14. Bölge Müdürlüğü verdiği yanıtta İlgili Firmaya verilen 12/07/25005 tarih ve İst. 085/.214, 22/10/2008 tarih Ve İst.08.365-366 nolu kullanma belgelerinde de belirtildiği gibi suyun yalnız ‘‘Sanayi proses suyu” olarak kullanılması şartıyla verildiği belirtilmiş. Bu suyun ticari amaçla kullanılmaması, kullanılmasının tespiti halinde gerekli yasal işlem yapılacağı şeklinde ilgili firmaya 14/01/2009 tarihinde yanıt verilmiştir. Bu ne demektir buradan çıkarılacak suyu yalnızca kendi ihtiyaçlarında kullanabilirsin (İçme, tarla sulama gibi) ticaret yapamazsın demektedir” şeklinde konuştu.
Orman Mühendisleri İstanbul Şubesi olarak İstanbul’un ormanlık ve tarım alanlarından su çıkaran firmalarla (Su çıkarıp satış yapan 32 firma ismi tespit edilmiştir. sayı daha da artabilir) hukuki mücadelenin yanında her türlü mücadeleyi başlattıklarının altını çizen Tutak. “İstanbul’un bütün yer altı ve yer üstü su kaynaklarının ranta kurban edilmeden önlenmesi için İstanbul halkını ve sivil toplum kuruluşlarını duyarlı olmaya çağırıyoruz” dedi.
Kaynak: haberlink