Japonya’daki yunus katliamını anlatan ‘The Cove’, En İyi Belgesel Oscar’ını alınca işin merkezi Taiji ayaklandı.
Japon yunus avcıları, yunus katliamını anlatan ‘The Cove’un En İyi Belgesel Oscarı'na layık görülmesinin ardından, geleneksel avlarını savundu. Japonya, Taiji’deki balıkçılar her yıl 2 bin yunus yakalıyor, bir kısmını akvaryumlara satıyor, geri kalanı etinden faydalanılmak üzere kesiliyor. Hayvan hakları savunucuları bu uygulamayı uzun süredir protesto ediyordu. ‘The Cove’ ekibi de yıllarca geceleri, öfkeli balıkçılara ve yerel otoritelere yakalanmadan gizlice çalışmış, suyun altına ve ormanlık tepelere kamufle edilmiş kameralar yerleştirmiş.
Taiji’li balıkçılar yabancı basına konuşmayı kabul etmese de 3 bin 700 nüfuslu kasabada yüzyıllardır süren bir gelenek olan yunusların ve küçük balinaların avlanmasını savunan yerli insanların desteğini almışlar.
‘Yanlış bilgiler içeriyor’
‘The Cove’, Oscar alınca kasabanın Belediye Başkanı Kazutaka Sangen ve yerli balıkçılar kooperatifi “Film yanlış bilgiler içerdiği ve bilimsel gerçeklerden uzak olduğu için üzgünüz” dedi. İki açıklamada da “Taiji’de deniz canlılarının avlanması balıkçılık yasalarına uygun olarak ve Wakayama valiliğinin izniyle yapılmaktadır, illegal bir durum yoktur” denildi.
Bölgedeki birçok insanın yunus ve balinaların avlanması konusundaki görüşleri de açıklamadakilerle ortak. Benzincide çalışan 47 yaşındaki Takehisa Kobata, “İşlerinin bir parçası olarak yunusları avlayan balıkçılar için üzgünüm. Bana göre bu film sadece eğlencelik bir iş ve buradaki yaşamı ciddi biçimde ele almıyor” diyor.
Taiji Toplum Merkezi’nin yöneticisi, 65 yaşındaki Akio Usagawa ise “Akademi Ödülleri’nin saygınlığı zedelendi” diyor ve filmin yerel balıkçıları mafya gibi göstermesinden şikâyet ediyor: “Öfkeli balıkçıları çekmişler ama bu balıkçıların işlerini yapmaya çalışırken rahatsız edilince sinirlenmeleri doğal.”
National Geographic fotoğrafçısı Louie Psihoyos’un yönettiği belgesel, bölge sakinleriyle aktivist Ric O’Barry’nin öfkeli karşılaşmasını gösteriyor. O’Barry, 60’larda ABD’deki TV programı ‘Flipper’ için yunusları eğitiyordu. Film ayrıca, bölgede okul yemekhanelerinde de kullanılan yunus etinin, yüksek oranda civa içermesi nedeniyle sağlık açısından da tehlikeli olduğuna dikkat çekiyor.
Yazar: Herkes kazanabilir
Filmi destekleyen aktivistlerden ve filmin temel aldı ğı kitabın yazarlarından biri olan Hans Peter Roth, dün yine kasabadaydı. “Yerli halkla konuşmaya çalıştım ama olmadı” diyen Roth, yunusların avlanmasındansa onların seyredilmesini sağlayacak geziler düzenlenmesinin turizmi geliştireceği kanısında. “Ben herkesin kazanabileceği bir durum için buradayım. Hem balıkçıların, hem lokal ekonominin hem de yunusların kazanmasından bahsediyorum” diyen Roth, “Tüm kültürel gelenekler faydalı değildir. Kültürden bahsediyorsak, bir zamanlar İsviçre’de kadınların oy hakkının olmaması da bir gelenekti ve çok açık ki bu iyi bir gelenek değil” diye konuşuyor.
Kaynak: Radikal