27 Ekim 2012 Cumartesi

İzmir'de açlık grevindeki tutsaklara destek

İzmir'de süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine destek amacıyla, dönüşümlü açlık grevine başlayan  bir grup, eylemlerinin ikinci gününde Konak eski Sümerbank önünde toplanarak oturma eylemlerine devam etti. Sloganlar ve basın açıklamasıyla devam eden eylemin, akşam saatlerine kadar oturma eylemiyle devam edeceği belirtildi. Eylem, Alınteri, İzmir Hareket Tiyatrosu, sosyalist ve anarşistlerin ortak inisiyatifiyle gerçekleştirilmektedir.


Açlık grevlerinin 46. gününde kritik bir döneme girildiğini belirten grup,  içeride devam eden açlık grevlerinin sokaklara taşması gerektiğine dikkat çekti. ‘’Eylem birlikteliklerinin genişletilmesi, sendika ve sivil toplum örgütlerinin sadece basın açıklamalarıyla yetinmeyip, sokakları eylem alanlarına çevirmeleri, önümüzde duran acil görevlerdir.’’ şeklinde konuştu.

"İçerde dışarıda hücreleri parçala", "Zindanlar boşalsın, tutsaklara özgürlük" sloganları atan grup, cezaevlerindeki hasta tutsaklara uygulanan anti-demokratik uygulamaların, devrimcilere uygulanan tecridin kaldırılması ile Kürt halkının anadilde savunma ve anadilde eğitim hakkı için toplumsal duyarlılığın gerekliliğine dikkat çekti.

Açıklamalarına devam eden grup ‘’İşte tam da bu noktada bizler hem tutuklu yoldaşların ölümlerinin durdurulması, hem de taleplerin karşılanması için bir dayanışma örneği gösterip, seslerine ses olmak istedik. Bu amaçla yola çıkarak bugün itibariyle, iki günlük açlık grevine başlamış bulunmaktayız. Bu yaşanan sürecin bir insanlık meselesi olduğunu ve buna istinaden bu eylemimizin duyarlı olan herkese bir çağrı olduğunu belirtmek isteriz. Burada olan ve desteğini esirgenemeyen herkese teşekkür ederiz.’’ dedi.

Basın Açıklaması Metni

BASINA VE KAMUOYUNA,

46. gündür T.C. coğrafyasından bedenlerine açlığa yatıran Yurtsever tutsaklar, bugün itibariyle 46. Gününe girdi. Yapılan açlık grevleri Yurtsever tutsakların ve Kürt halkının anadilde savunma hakkı en temel insani bir hak olarak güncelliğini korumaktadır.

Cezaevlerindeki hasta tutsaklara uygulanan anti-demokratik uygulamaların kaldırılması, tüm cezaevlerinde devrimcilere uygulanan tecridin kaldırılması ile Kürt halkının anadilde savunma ve anadilde eğitim hakkı için bu süreçte içeride ve dışarıda örülmüş olan hücreleri yıkmaktan geçecek olan mücadele ve bunu örmek tüm devrimcilere, sosyalist ve duyarlı demokratlar için acil önem taşımaktadır.

Bu anlamda 19 Aralık cezaevleri direnişleri ve geçmişte yaşanan cezaevi direnişleri bizlere yol göstermelidir. İçeride devam eden açlık grevleri dışarıda sokaklara taşınmak ve sokaklarda tutsakların söylemleri eylemli pratikler ile cevap bulmalı. 

Kritik günlere giren ‘açlık grevi’ tutsaklara yönelik bir müdahale hazırlığı içinde olan faşist T.C. diktatörlüğüne karşı tüm işçi ve emekçilere sokağa çıkmaya ve Yursever tutsakların taleplerini sahiplenmeye, Kürt halkının onurlu direnişlerine tepki vermeye çağırıyoruz. 

İçeride ve dışarıda hücreleri parçala şiarıyla meydanları faşist T.C. diktatörlüğüne teslim etmemek için kardeşlik bilinci ile eylem birlikteliklerine genişletilmesi, sendika ve sivil toplum örgütlerini sadece basın açıklamalarıyla yetinmeyip, sokakları eylem alanlarına çevirmeleri, önümüzde duran acil görevlerdir. 

İşte tam da bu noktada bizler hem tutuklu yoldaşların ölümlerinin durdurulması, hem de taleplerin karşılanması için bir dayanışma örneği gösterip, seslerine ses olmak istedik. Bu amaçla yola çıkarak bugün itibariyle, iki günlük açlık grevine başlamış bulunmaktayız. Bu yaşanan sürecin bir insanlık meselesi olduğunu ve buna istinaden bu eylemimizin duyarlı olan herkese bir çağrı olduğunu belirtmek isteriz. Burada olan ve desteğini esirgenemeyen herkese teşekkür ederiz.