Türkiye ekonomisinin lokomotifi dedikleri, deprem paralarını dahi duble yollarda çarçur ettikleri, yasadışı HES inşaatlarıyla, şekilsiz insanlık dışı alışveriş merkezleriyle büyüyen inşaat sektöründe bugün bir iş cinayeti daha işlendi.
Cinayet bu kez, Sarıyer’deki Ferahevler Mahallesi’nde Altınordu caddesinde yer alan Özel Ufuk Okulları Ufuk Koleji’nin arka kısmında, Hale Eğitim Hizmetleri ve Pazarlama San. Tic. AŞ’nin tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğü arazisinde yapılmakta olan sosyal tesis inşaatında işlendi.
Beşinci kat beton atılması sırasında kalıpların kırılması sonucu meydana gelen çökme sonucu, aşağıya düşen malzemelerin ve beton blokların, zemin katta çalışan işçilerin üzerine düşmesi işçilerden Şener Görgülü kaldırıldığı İstinye Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. İşçilerden Üzeyir Özdemir'in cesedine ise yapılan çalışma sonrası enkazın altında ulaşıldı. Yaralanan 1 işçi ise, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
Çevre sakinleri geçtiğimiz yıl da inşaatla ilgili uyarılarını dile getirmişlerdi. Geçen yıl hafriyat sırasında bir çökme olmuş ancak ölen ya da yaralanan olmamıştı. Ayrıntılı soruşturma halen yapılmamış olsa da, olayın yüklenici firma tarafından denetim ve gözetim sorumluluğunu yerine getirmemesi sonucu gerçekleştiği açıktır. Beton dökümü gibi işler teknik bir personel denetim ve gözetiminde yapılmalıdır. Kalıplar önceden kontrol edilmeli, kalıpları taşıyan iskelelerin ne kadar yük taşıyabileceği hesaplanmalıdır. Her kalıp ve iskele işinin ehli bir kişi tarafından kurulmalı ve yine teknik bir personel tarafından denetlenmelidir. İnşaat işi şaka kaldırmaz. Gerek inşaat sırasında, gerekse de depreme dayanıklı inşaatlar üretmek için, gerekli teknik önlemler alınmalıdır. İnşaat sırasında en basit iş güvenliği önlemlerinin dahi alınmaması, bu yapıların bittikten sonra da ne ölçüde güvenilir olduğu sorusunu akla getirmektedir. Bugün inşaatlar 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun uyarınca özel kuruluşlar tarafından denetlenmektedir. Kamu İhale Kanunu kapsamındaki inşaatlarda ise, idareler denetimi yapmakta, çoğu durumda ise özel sektörden hizmet satın alma yoluyla benzer bir şekilde denetimi piyasa koşullarına devretmektedir. Bu olayda da görüldüğü üzere, inşaatlardaki iş cinayetleri sadece iş güvenliği önlemleri alınarak değil, inşaatların teknik şartnamelere, standartlara ve en temel mühendislik ilkelerine uygun şekilde yapılması halinde önlenebilir.
İnşaat sektöründe en temel mühendislik ilkeleri hiçe sayılmaktadır.
İnşaat sektöründe en temel iş güvenliği önlemleri maliyet unsuru olarak görülmektedir.
İnşaat sektöründe insanın değeri yoktur.
İnşaat sektöründe gerçekleşen her ölüm kaza değil cinayettir!
İSTANBUL İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ MECLİSİ