24 Mart 2014 Pazartesi

Air France halkla ilişkiler ajansı basıldı, halka maymunları niçin anlatmadıkları soruldu

Hayvan özgürlüğü aktivistleri, Air France-KLM’nin Nişantaşı’ndaki reklam ajansı Mede@m’ı bugün kısa süre işgal etti. Air France-KLM, deneylere maymun taşımacılığını sürdüren son büyük firma olarak dünya çapında tepki çekiyor. Son olarak China Southern bu hafta PETA’ya gönderdiği mektupla artık maymun taşımayacağını duyurdu. Türkiye’de bu konuda çalışmalar yapan Cehenneme Giden Yol aktivistleri protesto ve boykotun işe yaradığını belirterek herkesi Air France Türkiye’yi (0212 310 1919) arayıp tepki ve şikayetleri iletmeye çağırdı.


(Video silinirse buradan da seyredebilirsiniz.)

Aktivistler bugün öğlen saatlerinde Air France-KLM reklam ajansına girdi, genel müdürün odasının penceresinden “Maymun Katili Air France-KLM” yazılı bir pankart sallandırdı ve Air France-KLM bileti şeklindeki bildirileri sokağa savurdu. Bu sırada ajanstaki birkaç çalışanla eylemciler arasında kısa süreli arbede yaşandı, eylemciler genel müdürün odasına kilitlenerek polise teslim edilmek istendi. Aynı ajansın alt katındaki çalışanlar ise, pankartı halkın görmesini engellemek için ortadan kaldırmaya çalıştı. Binanın önünde ise maymun kostümlü bir eylemci hayvanların deneyler ve taşıma esnasında yaşadıklarını canlandırırken diğer eylemciler şirketin deney endüstrisi ile bağlarını halka ifşa etti.

NEDEN AIR FRANCE – KLM?

Cehennemegidenyol.com’a göre, bu havayolu firması deney hayvanı taşımacılığında son kalan firma olduğu için hedef olarak seçildi. Kampanya, şu ana kadar Lufthansa’dan United Airlines’a kadar onlarca büyük havayolu şirketini ikna ederek vahşi hayvanların doğal ortamlarından koparılıp laboratuarlarda eziyete maruz kalmasını önledi. Asya ve Afrika’daki ormanlardan laboratuarlara getirilen maymunların beşte dördünün yakalanma ve taşınma esnasında ölmesi, bu ticaretin ‘ıskarta’sı sayılıyor.

Air France ve KLM, protestocuların çağrısına deney hayvanlarını taşımaya kanunen mecbur oldukları cevabını verse de aynı ülkelerde iş yapan firmaların çoğunun taşımayı reddetmesi bu savunmaya gölge düşürüyor. Cehenneme Giden Yol’un iddiası ise daha çarpıcı: “Air France yönetim kurulunun şimdiki ve geçmişteki bazı üyelerinin ilaç endüstrisi ile güçlü bağları var.” İlacın ticarileşmesi her zaman tartışılan konulardan biri oldu. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 2003’te gerekli ilaç sayısının 240 olduğunu açıklaması da soru işaretlerini arttırmıştı; zira piyasada 200.000’den fazla ilaç var.

HAYVAN DENEYLERİ HAKKINDA FAZLA BİLİNMEYENLER

Köpekler ve kediler dâhil olmak üzere her yıl yüz milyondan fazla hayvan, deneylerde diriyken kesiliyor; vücutlarına zehirli kimyasallar enjekte ediliyor. Bilim dünyasının bir kısmı ‘insanlığın faydası’ gerekçesi ile deneyleri savunsa da istatistikler aksi yönde. İngiltere İçişleri Bakanlığı’nın (Home Office) yayınladığı 2011 resmi hayvan deneyi istatistiklerine göre genelde ticari firmalar tarafından sipariş edilen zehirli madde (toksikoloji) deneylerinin sayısı 399.000’i bulurken kanser için yalnızca 10.200 deney yapılmış.

2004 Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) raporuna göre hayvan deneylerinden geçen 10 ilaçtan 9’u insanlar için tehlikeli veya faydasızdır. Bunun en büyük sebebi, insan hastalıklarının %98’ine hayvanlarda rastlanmamasıdır.

ALTERNATİF DENEY YÖNTEMLERİ VAR MI?

Eylemciler, mikrodoz veya bilgisayar modellemesi gibi hayvan deneylerine alternatif ve işe yarayan yüzlerce metot olduğunu belirtirken, işkencelerin bilim yapan insanın bilim yapmayan diğer hayvanları sömürmeye hakkı olduğunu iddia eden insanmerkezci modern Batı zihniyeti yüzünden gerçekleştiğini söyledi.

Kaynak: Cehenneme Giden Yol