Egeçep Dönem Sözcüsü Muammer Sakaryalı, 5 yıl önce dünya çevre gününde uğradıkları saldırının, 5 yıl sonra Maden yasasında somutlaştığını ifade etti. Yapılan yazılı açıklamada şu görüşler dile getirildi.
"Tam 5 yıl önce, Bergama Çamköy’de 'Dünya Çevre Günü'nü kutlamak istemiştik.
Çamköy’e giderken Koza Altın madeninin “Turuncu adamları” tarafından yolumuz kesildi.
Taş ve yumurta saldırısına maruz kaldık. İnay köylüleri fiili saldırıya uğradı. Araçları büyük hasar gördü.
Turuncu adamların başlarında komutan edasıyla emirler veren patronları ve Halkla İlişkiler Müdürleri vardı.
Saldırıya uğramıştık, zarar görmüştük, engellenmiştik!
Bütün bunlar olurken ortalıkta hiçbir resmi güvenlik görevlisi yoktu!
Bugün, tam 5 yıl sonra, bu saldırının davası görülmeye başladı. Hukukun ne denli “etkin işlediğine” tanık oluyoruz.
Başka bir şeye daha tanık oluyoruz: Biz mağduruz, saldırıya uğrayan ve yolu kesileniz, ama hem sanık hem tanık olarak Asliye Ceza Mahkemesinin önündeyiz. Yolu kesilen, saldırıya uğrayan, zarar görenler… Havayı, suyu, toprağı, tohumu velhasıl yaşamı savunanlar değil; saldırganlar yargılanmalıdır!
Çünkü saldırı eylemi saldıranın yanına kaldığı sürece, saldırıları devam ediyor!
5 Haziran 2005 günü bize saldıranlar gereken cezaya çarptırılsaydı, Dikili’de panel-toplantı basabilirler miydi? Bu yılın Mart ayı başında Ovacık altın madenini incelemek için gelen Madencilik komisyonu üyesi milletvekillerine küstahlık yapabilirler miydi?
Bugüne değin aldığımız mahkeme kararları uygulansaydı, hukuk hakim kılınsaydı; saldırılara, yol kesmelere, taciz etmelere imkan bulabilirler miydi?
Hukuk, arkasından dolanılan bir kurum oldukça maalesef yaşam savunucularına saldıranlar, hukuksuzluktan güç alacaklardır.
Şu anda Türkiye’deki tüm madenlerin esasen yasal-hukuksal dayanağı yoktur. Maden yasası Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş, ilgili yönetmelikler (maden-orman vb) Danıştay tarafından iptal edilmiştir. O nedenle maden yasası değişikliği TBMM ne getirilmiştir. Kaşla göz arasında yasa değişikliği yapılmak istenmektedir. Yasa bu haliyle Anayasa mahkemesi kararını ve Danıştay’ın kararlarını bypass niteliğindedir ve Maden lobisinin istekleri yönünde hazırlanmıştır. Bu yasayı onaylayan milletvekilleri, ülkemizin tarihi ve coğrafyası önünde, yaşamın vicdanı karşısında vebal altında kalacaklardır.
Çocuklarımıza yaşanılası bir çevre, temiz hava-su-toprak bırakmak için bizler yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Ve yaşamı mahvedenlerin peşlerini bırakmayacağız. Hukukun uygulanması için, sesimizi çıkarmaya devam edeceğiz. Tüm insanları da suyun, toprağın, havanın, ağacın, çiçeğin, böceğin velhasıl bilcümle yaşamı savunanların yanında olmaya çağırıyoruz."
Kaynak: Ekolojistler.org