Meclis Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda benimsenen Maden Kanunu Tasarısı ile Kaz Dağlarında maden arama izni alan, ancak Zeytin Yasası'na takılan aralarında Koza şirketi, ve Kanada, ABD ve Hollanda şirketlerinin bulunduğu 80 şirketin önü açılıyor.
Rusya'ya vizenin kalkmasının perde arkası: Vize anlaşmasına karşı olan Rus yetkililer nükleer santral taleplerinin kabul edilmesiyle ikna oldu. Ancak gerekli adımlar için Akkuyu Nükleer Santralı için TBMM'nin onayı beklenecek.
Türkiye ile Rusya’nın imzaladığı vize anlaşmasıyla Türklerin vizesiz olarak Rusya’ya gideceği açıklansa da vizenin kaldırılması süreci henüz sona ermedi. Rus yetkililer, şu anda Rusya’ya vizesiz girişin mümkün olmadığına dikkat çekerek, Türk vatandaşlarını süreç tamamlanmadan Rusya’ya vizesiz gitmeye çalışmamaları konusunda uyarıyor. Vizelerin “geri kabul anlaşması” gibi teknik detaylar tamamlandıktan sonra tamamlanacağını kaydeden yetkililer, bu formalitelerin, Türkiye’nin nükleer santral ile ilgili ‘parlamento onayı’ gibi adımlarına paralel olarak kalkabileceğini belirtti. Dışişleri, gizli servis ve Kremlin yöneticilerinin üç ay öncesine dek ‘terörle mücadelede sıkıntı yaratır’ ve ‘Türkler eş bulmak için akın edecekler’ gibi gerekçelerle Türk vatandaşlarına vizenin kaldırılmasına sıcak bakmadığını vurgulayan yetkililer, Moskova’nın Mersin Akkuyu’daki nükleer santral yapımı konusundaki taleplerinin kabul edildiği için vize anlaşmasına ‘evet’ dediğine dikkat çektiler.
Üç ayda değişti
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Rusya’da üç ay öncesine dek bütün kurumlar, Türk vatandaşlarına vizenin kaldırılması konusunda olumsuz görüş bildirmişti. Gizli servis ile güvenlik kuruluşları, Çeçenistan sorunu gibi gerekçelerle vizelerin kaldırılmasının terör ve organize suç örgütlerinin hareketliliğini artıracağından ‘güvenlik sorunu’ yaratabileceğine dikkat çekerken, Türklerin turizm amaçlı gelmeyeceğini savunan bazı kuruluşlar, “Eş bulmak için akın edecekler, sosyal sorunlara kapı aralanır” diyerek vizenin kaldırılmasını istememişti. Buna karşın Türk tarafı, mevcut durumda 35-40 bin kişinin Rusya’ya seyahat ettiğini, bu rakamın 5 kat artsa bile Rusya için sorun yaratmayacağını vurgulayarak Moskova’yı ikna etmeye çalışmıştı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Vladimir Putin nezdinde bastırmasına karşın Rusya Türk tarafını geçiştirmeyi tercih etmişti. Ancak Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’in son Ankara ziyaretinde iki ülke vize anlaşması imzaladı.
Vize hâlâ var
Medvedev ziyaretinden sonra bütün yetkililer vizenin kalktığına dair açıklamalar yaptı. Bu durum, birçok vatandaşın Rusya’ya vizesiz gitmeye çalışması ve konsoloslukları ‘vizesiz gidebilir miyiz’ diye soru yağmuruna tutmasına neden oldu.
Yetkililer, iki ülkenin anlaşmayı imzaladığını, ancak sürecin henüz tamamlanmadığına dikkat çekerek, süreç tamamlanıncaya dek Türklerin Rusya’ya vizesiz gitmeye çalışmamasını istediler.
Türkiye ile Rusya arasındaki anlaşmanın yürürlüğe girmesi için, Türkiye’nin Rusya’ya, Türkiye üzerinden gidecek mültecileri geri kabul edeceğine dair taahhüdünü içeren ‘geri kabul anlaşmasını’ imzalaması gerekiyor. Rusya’nın bu tür formaliteleri yerine getirmek için Türkiye’nin nükleer santral konusundaki adımlarına bakacağı da ifade edildi. Moskova, Nükleer santral anlaşmasının (Temmuz 2011’de yapılacak) genel seçimlerden önce TBMM’den geçmesini bekliyor.
Nükleer santralın şifreleri
Rusya’nın bu kadar karşı oldukları bir anlaşmaya, nükleer santral konusunda istediklerini aldığı için imza attığı yorumları yapılıyor. Türkiye’de çok tartışılmasa da Rusya, Nükleer santral anlaşması ile şu avantajları elde etti:
* Rusya, yüzlerce yıllık ‘sıcak denizlere inme’ arayışlarını Mersin’de Akdeniz kıyısında 60 yıllığına sahip olacağı bir nükleer güç santralı kurarak gerçekleştiriyor.
* Rusya, bir NATO ülkesinde ve kendi bölgesi (Bağımsız Devletler Topluluğu) dışında kendine ait bir nükleer santral kurarak ABD ve Avrupa Birliği ülkelerine gol atmış olacak. Rosatom’un Başkanı Sergey Kiriyenko anlaşmanın imzalandığı gün, NATO topraklarında bir santral sahibi olacaklarına dikkat çekerek, “Rusya daha önce kendi toprakları dışında bir nükleer güç santralına sahip olmamıştı” demişti.
* Rusya, petrol ve doğalgaz satışları nedeniyle kendisine bağımlı hale getirdiği Türkiye’yi elektrik üretiminde de kendisine bağladı (Doğalgaz çevrim santralları nedeniyle mevcut durumda da elektrik üretiminde bağımlılık var, nükleerle bu bağımlılık pekişecek)
* Rusya, 15 yıl boyunca devlete 12.5 sentten elektrik satacak. Santralın 2017’de tamamlanacağı varsayılırsa, o tarihten itibaren 2032’ye dek elektrik fiyatları 3 sente düşse bile Türkler Rus nükleer santralından 12.5 sente elektrik almak zorunda kalacak. Ruslar, 2017’den 2070 yılına dek serbest piyasaya elektrik satmayı sürdürecek.
Rusların insafı
* Türkiye’den bir ortak seçme, ya da tek başına hareket etme gibi detaylar tamamen Rus şirketin insafına bırakıldı. Türkiye’de işsizlik en üst seviyede olsa da Rusya, inşaat sürecinde binlerce Rusu istihdam edebilecek.
Nükleer avantajlara karşın vizeyi kaldırmayı taahhüt eden Rusya’nın Medvedev’in son ziyaretinde Samsun Ceyhan petrol boru hattına petrol sağlamak konusunda somut bir adım atmadığı öğrenildi.
Yıldız: Sinop için Kore
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Atina’da Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, Sinop ile ilgili çalışma gruplarının, kısa bir sürede bu anlaşmayı belli bir olgunluk seviyesine getirmeye çalışacaklarını anlattı. Mutabık kalınması, ortak bir nokta bulunması halinde, bir hedef fiyat uygulamasına ulaşılması halinde anlaşma yapacaklarını belirten Yıldız, “Sinopta nükleer santral yapılması konusunda çalışıyoruz. Şu anda çalışmalar seviyeli ve verimli gidiyor. Şartların uygun olması halinde, Güney Kore ile nükleer santral anlaşması yapacağız” dedi.
Çeşitlendirme amacı
Nükleer santralın yapımında yalnızca bir ülkeyle sınırlı olmadıklarını belirten Yıldız, yapım ve finansman açısından başka tekliflere de açık olduklarını belirterek, “eğer başka teklifler alırsak bunları da değerlendiririz” dedi. Nükleer enerjide çeşitlendirmeye gitmeyi hedeflediklerinin altını çizen Yıldız, enerjide stratejik açıdan, tek bir teknoloji yerine, çeşitlendirmeyi amaçladıklarını ifade etti.
Nükleer güç santrallarının Türkiye’nin enerji politikalarının önemli kalemlerinden biri olduğunu vurgulayan Yıldız, öncelikle iki santral yapımına odaklanacaklarını söyledi. Yıldız, “şu aşamada, Türkiye’nin gündeminde iki nükleer santral yapımı bulunmaktadır, daha fazlası değil” dedi.
DENİZ ZEYREK
17.5.2010 Radikal