12 Mayıs 2010 Çarşamba

"Çevre Bakanı Doğanın Seri Katilidir!"

Akdeniz Üniversitesi tarafından bu yıl Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’na verileceği açıklanan ‘çevre özel ödülü’, çevre örgütlerini ayağa kaldırdı. Doğa Derneği Genel Müdürü Güven Eken, Antalya çevresinde Bakan Eroğlu imzasıyla dere katliamları yapıldığını belirterek, ‘Eroğlu doğanın seri katilidir’ sözleriyle ödüle sert tepki gösterdi.

Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKÇAM) ve A.Ü Mühendislik Fakültesi’nin birlikte verdiği ‘Çevre Hizmet Ödülleri’ 19 Nisan’da açıklandı. Ancak merkezin kişi ve kurumların dışında verdiği ‘özel ödül’ün, bu yıl ‘AB'ye tam üyelik sürecinde çevre başlığının açılması için gösterdiği üstün gayretlerden dolayı’ Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’na verileceğini açıklaması tartışma yarattı. Doğa Derneği Genel Müdürü Güven Eken, AKÇAM yöneticilerini sert bir dille eleştirerek, “Bakan Eroğlu, Türkiye doğasının tarih boyunca karşılaştığı en büyük yıkımı gerçekleştiren insandır” dedi. TTKD Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz ise Bakan Eroğlu’nun HES’ler nedeniyle Antalya ve ülke genelinde kesilecek milyonlarca ağacın ahını aldığını belirterek ödülün şükran duygusuyla alay etmek anlamına geldiğini söyledi.

ÖDÜL, KATLİAMCILARIN İŞİ!

Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKÇAM) ve A.Ü Mühendislik Fakültesi’nin her yıl ortaklaşa verdikleri Çevre Hizmet Ödülleri çevre örgütlerinin sert tepkisini çekti. Merkezin, bu yıl vereceği özel ödülün, ‘AB sürecinde çevre başlığını eklediği için’ Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’na verileceğini açıklamasının ardından AKÇAM’ı sert dille eleştiren Doğa Derneği Genel Müdürü Güven Eken, Bakan Eroğlu’nun bütün dereleri inşaat makinelerine açtığını ve çok sayıda gölün kurumasına neden olduğunu öne sürerek, “Eroğlu doğanın seri katilidir. Bir katile ödül vermek ancak katliamcıların işi olabilir” dedi.

Bakan Eroğlu’nun, korunan alanları madencilere açarak Anadolu kırsalını insansızlaştırdığını ve ormanların yağmalanmasına sessiz kaldığını savunan Eken, “Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi zaten daha önceki yıllarda doğayı katleden başka insanlara ödül vererek gerçek niyetini ortaya koymuştur. Bu ödülle merkez, adının içinde geçen hiçbir kelimeyle uyumlu hareket etmeyen bir yapı olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu merkezi yönetenlerin Antalya çevresinde Bakan Eroğlu imzasıyla gerçekleştirilen dere katliamlarını yerinde görmelerini tavsiye ederim. O zaman yaptıkları hareketin ne kadar yüz kızartıcı olduğunu belki onlar da anlar” şeklinde konuştu.

İKTİDARA ŞİRİN GÖRÜNMEK AMACINI TAŞIYOR

11 Mayıs’ta verileceği açıklanan ödülle ilgili konuşan Yeşil Sol Hareketi’nden Ender Eren ise Bakan Eroğlu’nun AB sürecinde çevre başlığının açılmasıyla ilgili olarak çevre örgütlerini dışlayan antidemokratik bir tutum sergilediğini savundu. Verilen ödülün iktidara şirin görünmek amacını taşıdığını iddia eden Eren, “böyle bir ödül verilmesini yüz kızartıcı bulduğumu belirterek kınıyorum. Çevreciler bu tür menfaat ilişkileriyle verilen ödülleri çok iyi biliyorlar” diye konuştu.

DERELER AFFETMEYECEK

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz de Bakan Eroğlu’na verilen ödülün bilimi inkâr etmek anlamına geldiğini söyledi. Gündüz, ödülün

Türkiye’nin 12 bin endemik türünü göz ardı ederek şükran duygusuyla alay edildiğini dile getirdi. Türkiye’de HES kurulması planlanan 1700 derenin Bakan Eroğlu ve Akdeniz Üniversitesi’ni affetmeyeceğini öne süren Gündüz, ödülle merkezin saygınlığının zedelendiğini ifade etti.

ÜNİVERSİTE’NİN TAVRI ETİK DEĞİL

Ekoloji Kolektifi adına konuşan Av. Fevzi Özlüer ise girişimin üniversitelerin siyasal iktidardan bağımsızlığını tehdit ettiğini öne sürerek, “bugün ülkemizde pek çok HES projesi plansız biçimde yürütülmekte ve buna karşı da yüzlerce dava bakanlığa karşı açılmaktadır. Bu davlarda da dosyalar üniversitelerdeki bilirkişilere gitmektedir. Özelikle Akdeniz bölgesinde pek çok HES, taşocağı gibi büyük projeler konusunda üniversitenin akademik ve nesnel, demokratik özerk tavrını göz önünde bulundurularak bu dava dosyaları Akdeniz Üniversitesi tüzel kişiliğine gönderilmektedir. Bu durumda yurttaşa ve devlete karşı üniversitenin, en azından eşit uzaklıkta olması beklenir. Bu konuda üniversitenin tavrını etik bulmuyoruz” ifadelerini kullandı.

AKÇAM’ın tartışma yaratan ödüllerin çeşitli başlıklar altında bu yıl Fikret Otyam, İÇDAŞ A.Ş, Koç Holging, Ömer Önder, Pharma Vision, ASAT, Erdoğan Kahya, Prof. Dr. Necmettin Çepel, Prof. Dr. Sücaattin Kırımhan ve TRT Antalya Radyosu gibi kişi ve kurumlara verileceği açıklandı.

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE
11.5.2010 acikgazete.com