2015 Avrupa
Olimpiyatları için sokak hayvanlarını diri diri yakma görüntüleri uluslararası
basına yansıyan Azerbaycan devleti; İstanbul, Ankara ve İzmir'de eşzamanlı
protesto edildi. Hak savunucuları
katliamın acilen durdurulmasını istedi.
Hayvan özgürlüğü savunucuları, Azerbaycan'da Haziran ayında
düzenlenecek 2015 Avrupa Olimpiyatları için sokak hayvanlarını diri diri
yakmaya başlayan Azerbaycan devletini protesto etmek için dün İstanbul'daki
Azerbaycan Konsolosluğu önünde eylem yaptı. Yaklaşık yüz kişilik grup,
"Bakü'de Devlet Köpekleri Yakıyor” pankartıyla yürüdü ve Konsolosluk
kapısına yakılan hayvanları temsilen kül döktü.
Aktivistler dün saat 14:00'da Levent'teki Akmerkez Alışveriş
Merkezi önünde buluşarak Azerbaycan Konsolosluğu'na doğru yürüyüşe geçti.
Yürüyüş boyunca trafiği tek yönlü olarak kapatan aktivistler, "Bakü demek, Katliam Demek",
“Azerbaycan Kan Kokuyor” ve “Susma Haykır, Özgürlük Haktır” gibi
sloganlarlar attı. Konsolosluk önüne varıldığında çevik kuvvetle karşılaşan
gruba emniyet görevlileri tarafından Konsolosluk önünde eylem yapılamayacağı
söylendi; kısa süreli tartışmanın ardından aktivistler Konsolosluk önünde
eylemlerini sürdürdü.
Basın açıklamasını okuyan Güray Tezcan, 2015 Avrupa Oyunları
için yapılan katliamın münferit olmadığını, daha önce 2012 Bakü Eurovision
Şarkı Yarışması için de sokak hayvanlarının topluca öldürüldüğünü hatırlattı ve
"Medeniyet adına sokak hayvanlarını ortadan kaldıran zihniyet, sadece
hayvanlara değil Bakü'de hayvan haklarını gündeme getiren kişilere de şiddet
uyguluyor” dedi.
Basın açıklamasının sonunda İstanbul'da çeşitli eylemlerle
gündeme gelen 20 bin kapasiteli Kısırkaya barınağından bahsedilerek,
hayvanların yerinin şehirden uzak büyük barınaklar değil sokaklar olduğu
vurgulandı.
Açıklamanın ardından aktivistler yakılan köpekleri anmak
için, Konsolosluk önüne kül yığarken “Hepimiz Hayvanız, Yakmakla Azalmayız”
sloganları attı. Bazı eylemcilerin kül üzerine Azerbaycan bayrağı
çıkartmalarını koymasının ardından polisler bayrakları topladı.
Hayvan özgürlüğü aktivistleri, bütün hak savunucularını
Avrupa Olimpiyatları için yapılan katliamlar durdurulana kadar Azerbaycan
üzerinde baskı oluşturmaya ve 2015 Avrupa Oyunları'nı boykot etmeye çağırdı.
Azerbaycan'ı protesto eylemleri, bugün
de Tiflis ve Moskova'daki Azerbaycan Konsoloslukları önünde eşzamanlı olarak
yapılacak.
Eylem videosu:
https://www.facebook.com/yeryuzuneozgurluk
(14.03.2015’te hack’lendi)
Basına ve Kamuoyuna,
Bugün burada 5 Mart 2015 tarihinde Azerbaycan'ın başkenti
Bakü'de gerçekleşen, bizlere ve tüm dünyaya gerek çekilen fotoğraflarla,
gerekse olay yerinde kaydedilen videolarla ulaşan katliamı, sokak hayvanlarının
feci şekillerde öldürülüp yakılmasını protesto etmek ve devletlerin tüm
canlılara yönelik imha politikalarını teşhir etmek için bir araya geldik.
Azerbaycan devletinin sokak hayvanlarına yönelik yok etme
ve katliam politikası yalnızca 15 Haziran tarihinde Bakü'de açılışı yapılacak
olan Avrupa Oyunları ile ilgili değildir. En son yaşanan olaydan önce defalarca
kez, kurşunlanmış, öldürülmüş ya da vücuduna isabet eden kurşunlardan dolayı
felçli kalmış kedilerin ve köpeklerin fotoğrafları bizlere ulaşmıştır.
Geçtiğimiz senelerde bir köpek karnı acıktığı için girdiği bir dükkândan
üzerine kızgın yağ dökülerek kovulmuştu. Yakın zamanda bir diğer köpek belediye
çalışanları tarafından dövülmüş, gözü çıkartılmış ve asıldığı ağaçtan son anda
kurtarılmıştı.
Canlıların ihlal edilen yaşam hakları insanların düşünce
özgürlüklerine, düşündüklerini ifade etme haklarına da yönelmiştir. Sokak hayvanlarını
"ortadan kaldırılması gereken unsurlar" olarak gören zihniyet, bu
bakış açısını insan hayvan ayırt etmeden pratiğe dökmektedir. Bunun somut örneği
Bakü'nün muhalif kesimlere uyguladığı tehdit, fiziksel şiddet ve
tutuklamalardır. İfade özgürlüğünün hiçe sayıldığı Azerbaycan'da katliamı tüm
dünya’ya duyuran hak savunucuları, aktivistler, gazeteciler ve sivil toplum
mensupları birer birer tutuklanmaktadır.
Hayvanlara yönelik ihlâller yalnızca Azerbayan'ın özelinde
gerçekleşen olaylar olmayıp Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanında hayvanlara
yönelik cinsel istismar, tecavüz, zehirleme, barınaklara kapatma, uyutma adı
altında öldürme yöntemleri ile kendini göstermektedir. Burada dikkat çekilmesi
gereken şey bunun bir devlet ve sistem politikası olduğudur.
Türkiye de bugün Kısırkaya gibi binlerce köpek kapasiteli
bir toplama kampı ile karşı karşıyadır. Tüm karşı çıkışlara, tüm protestolara rağmen
halkın üstüne basa basa bu dev ölüm kamplarından biri hizmete açılmış, bir
diğer proje olan Pendik Barınağı için ise alan tahsisinde bulunulmuştur.
Geçen hafta İstanbul, "Köpek Popülasyonu Yönetim
Konferansı"na ev sahipliği yapmış ve biz hayvan hakları savunucularının
sert tepkisi ile karşılanmıştı. O konferansta "köpekleri nasıl toplayıp
nasıl öldürmeliyiz ile köpekleri neden öldürmeliyiz" in akademik bir dil
ile sunumu yapılmış, yeni barınaklar için ürün pazarlama imkânları doğurulmaya
çalışılmıştı.
Bizlerin mücadelesi sınırları, bayrakları, ırkları aşan
bir mücadeledir. Katliamın ve sömürünün nerde olduğu ya da kim tarafından
yapıldığı bu mücadele içindeki gereksiz birer ayrıntıdır. Kendi türü içerisinde
kendinden ekonomik ya da fiziksel olarak güçsüz canlıları sömüren,
"onlardan daha fazla nasıl faydalanabilirim?"in yollarını arayan
patron ağababaların, ağabeylerin, kadına emanet, köpeğe haram diyenlerin,
canlıların bedenlerine, yavrularına, sütlerine, derilerine, etlerine,
kıyafetlerine, inandıkları ya da inanmadıkları şeylere, dillerine, kültürlerine
uzanan, ağaçların dallarına ve meyvelerine kast eden, derelerin yollarına set
kuran, ağaç kesip rezidans yapan, ormanları katledip kuşların yuvalarını bozan,
kadına ve tavuğa kaç çocuk, kaç yumurta vereceğini baskılatan aynı düzenin
patronları, aynı devlet politikalarının ürünüdür. Bu bağlamda bugün İzmir’de
İstanbul ile eş zamanlı bir protesto gerçekleşmiş,16 Mart tarihinde ise
Rusya’nın başkenti Moskova’da ve Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te İstanbul ile
eş zamanlı protestolar gerçekleşecektir.
Tüm devletlerin özelinde Azerbaycan’ın Sokak hayvanlarına
ve onların yaşam haklarına ve Azerbaycanlı aktivist arkadaşlarımızın düşünce ve
ifade özgürlüklerine uzanan kanlı ellerini, tutuklama tehditlerini teşhir
ediyoruz.
Bu eylem, Filistin'de İsrail tankını durdurmaya
çalışırken tankın paletleri altında can veren, "Zulüm bizdense ben bizden
değilim" diyen Rachel Corrie'nin,
buzağıları mezbahaya götüren kamyonun önüne dikilerek yaşamı savunurken ölümü
savunan kamyon şoförü tarafından ezilerek öldürülen Jill Phipps'in, özgür ve yeşil yarınlar için sokağa çıkan tüm Berkinlerin anısına adanmıştır.
HAYVANA, İNSANA, YERYÜZÜNE
ÖZGÜRLÜK!
#boycott2015EuropeanGames #Baku2015
#STOPKILLINGANIMALS #DOGMASSACRE
#stopkillingtryliving #dogburning #azerbaijan