Kısırkaya
Ölüm Kampı’na karşı yaşam savunucuları 28 Ocak Çarşamba Makina Mühendisleri
Odası’nda bir basın toplantısı düzenleyerek
31 Ocak 2015 Cumartesi günü saat 12.00’da Kısırkaya’daki hayvan tecrit merkezi
önüne çağrı yaptı.
Basın
toplantısında Kuzey Ormanları Savunması’ndan Balaban Cerit, Yeryüzüne
Özgürlük’ten Burak Özgüner, Mimarlar Odası’ndan Mücella Yapıcı ve İstanbul
Barosu Hayvan Hakları Komisyonu’ndan Avukat Hülya Yalçın Kısırkaya’daki
hukuksuzlukları ve hak ihlallerini anlattı. Basın açıklamasında Kadir Topbaş’ın
Mart 2014’te katıldığı bir televizyon programı görüntüleri gösterilerek (https://www.youtube.com/watch?v=DgF1GtnYYVQ),
İBB’nin 27 Ocak’ta yaptığı açıklaması da yalanlandı.
Basın
açıklaması şöyle bitirildi:
“Kısırkaya’daki
bu proje; kent, doğa ve yaşam haklarına karşı işlenen birçok suçu
birleştirmiştir, bu bağlamda tüm yaşam savunucularının doğal mücadele alanıdır.
Gerek sokakta gerekse hukuki süreçte konunun takipçisi olacağımızı duyuruyoruz.
31 Ocak 2015 Cumartesi günü saat 12.00’da Kısırkaya’daki hayvan tecrit merkezi
önünde buluşmaya davet ediyoruz.”
---
BASINA VE KAMUOYUNA,
İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı Kısırkaya
köyünde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, 72 hektarlık bir arazi
üzerine “Kısırkaya Geçici Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Bahçeli Yaşam Alanı” adı
altında, toplama kamplarından farksız bir hayvan tecrit merkezi inşa
edilmiştir. Bu inşaat, binlerce hayvanın, yaşadığı yerden toplanarak merkezde
alıkonması, bu canlıların doğalarına aykırı şekilde birlikte yaşamaya mecbur
bırakılacağı anlamına gelmektedir.
Kısa süre içinde bir hayvan soykırımı
merkezine dönüşecek olan bu tesis, hayvanların yaşam haklarının yok edilmesinin
yanında, imar mevzuatı, doğa ve kent suçları, arazilerin niteliklerinin hukuksuzca
değiştirilmesi ve ranta açılması tartışmalarını da beraberinde getirmektedir.
Kamuoyuna hayvanlar için neredeyse 5
yıldızlı bir otel konforunda tesis hazırlandığı şeklinde pazarlanan bu süreç,
fiili olarak binlerce hayvanın hapsedilmesi sonucunu getirecektir. Bu sözde
“iyi koşullar”ı diline dolamakta olan Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın ve
İBB’nin en üst düzey yöneticilerinin ve bu kurumların, hayvanların yaşam
haklarının ihlâli konusunda sicili son derece kabarıktır. Yıllarca usulsüz ve
yasa dışı köpek toplamalarıyla, binlerce köpeğin ölümünden sorumlu olan İBB,
kendi kontrolünde olan Hasdal Geçici Hayvan Bakımevi’nde, 2009’da 70 kadar
yavru köpeği hastalık şüphesini öne sürerek katletmiştir. Hasdal Geçici Hayvan Bakımevi haricinde de
İstanbul sınırlarında bulunan hayvan barınaklarının utanç verici koşulları tüm
kamuoyu tarafından bilinmektedir. Barınaklarda hastalıklardan ve sıfıra yakın
bakım koşullarından, sayısız hayvan hayatını kaybetmektedir. Barınakların
durumunu ortaya koyan birçok video, internet üzerinden kolaylıkla erişilebilir
durumdadır. Kısırkaya’da açılmak üzere olan bu tesis, İBB’nin şimdiye dek
İstanbul genelinde küçük barınaklarda sürdürdüğü bu uygulamalarını
merkezîleştireceği, hayvan katlini sistematik hale getireceği bir yapı
olacaktır. Bunun yanında, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik
öngören ve şu an TBMM Genel Kurulu gündeminde olan tasarıda yer alan, toplanan
hayvanların “okul,
hastane, ibadethane, çocuk oyun alanı gibi toplumun yoğun olarak kullandığı yerler”in yakınına bırakılamayacağının ifadesi, hayvanlara
kentte yaşatılmayacağını işaret etmektedir. Bir yasa tasarısında belli bir
alanı, “gibi” kelimesiyle muğlak şekilde tarif etmek, uygulamada keyfiliğin
önünü açmaktadır. Ayrıca, yürürlükteki 5966
sayılı Veteriner
Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun
9. maddesinin ikinci fıkrasındaki aşağıdaki b ve c bentleri de devlete son
derece geniş ve keyfi bir hayvan imha yetkisi tanımaktadır:
b) Akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu
amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda,
c) Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için
tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda,
veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verebilir.
Söz konusu tesis, başta Hayvanların
Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği’ne ve Orman ve Su İşleri
Bakanlığı’nın barınak kriterlerine dair yayınladığı genelgeler olmak üzere
birçok mevzuat hükmü çiğnenerek inşa edilmiştir. İBB’nin iddialarının aksine
tesis; Karadeniz’i, kıyısında korunaksız bir şekilde karşısına alan dik bir
yamacın üzerinde, su yoğunluğunun fazla olduğu, ulaşımın kolay olmadığı, kötü
hava koşullarına ve sert rüzgârlara sahip olan, toprak kaymalarının
gerçekleştiği bir noktada inşa edilmiştir. Bu demek oluyor ki, devlet burada
kendi çıkardığı mevzuatı bizzat kendisi çiğnemektedir. Ayrıca İBB, 27 Ocak 2015
tarihinde yaptığı açıklamada, tesisin tedavi, ameliyat ve yavrulu anne bölümlerinin yerden ısıtmalı
olduğunu ifade etmektedir. Bu açıklama, belirtilen bu birimlerin dışında
barındırılacak hayvanların yerden ısıtma imkânından mahrum bırakılacağına
işaret etmektedir. Bu hayvanların, Karadeniz’den esen sert rüzgârlara karşı
içine kapatılacakları dört duvar tarafından korunamayacağı açıktır.
Kısırkaya’da devlete sadece mevzuat ihlâli yetmemiştir. İnşaatın
yapılabilmesi için doğal alanlar üzerinde bir dizi yasal düzenlemeye
gidilmiştir. Orman ve Mera Kanunları
ve bu kanunların uygulama yönetmelikleri üzerinde gidilen değişikliklerle doğal
alanlar sermayenin tahribatına açılarak rant alanları haline getirilmiştir.
Kısırkaya’da bu tesisin inşasının önü de Mera Kanunu’nda gidilen değişiklikler
sonucu mümkün olmuştur.
İBB’nin bu inşaatı gerçekleştirme sürecindeki yöntemlerinden bir
diğeri de bilgi saklamadır. İBB, kendisine projenin arazi tahsis kararı ve
ilgili yazışmaları hakkında bilgi almak için, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu
kapsamında yapılan başvuruları yanıtsız bırakmıştır. İBB’nin bu kanuna uygun
hareket etmesi, ancak Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na yapılan başvuru ile
mümkün olmuştur. Yine İBB, inşaatı yaklaşık 2 sene süren ve şu an tamamlanmış
olan bu projeyi imar planlarına işlememiştir. Bu yolla İBB, projenin imar
planlarının askıya çıkmasını ve itiraz yolunun açılmasını da engellemiştir.
Projenin inşa edildiği arazi, imar planlarında hâlâ 2. derece SİT ve mera alanı
olarak görünmektedir. Arazinin bu projeye tahsisini sağlayan karar, Belediye
Encümeni tarafından alınmıştır. Fakat Belediye Encümeni’nin kararı, bir arazinin
mera alanı niteliğinin değişmesi için yeterli değildir.
İBB projeye dair gerçekleri gizlemeye çalışırken, tesisin hayvan
barındırma kapasitesi hakkında birden farklı yerde değişik veriler paylaştığını
unutmuştur. İBB, 27 Ocak 2015’te yaptığı açıklamada tesisin köpek barındırma
kapasitesini 1650 olarak
açıklamıştır. Fakat yine İBB, tesisin yürütmesinin durdurulması ve projenin
iptali talebiyle geçtiğimiz sene kendisine açılan dava kapsamında İstanbul 6.
İdare Mahkemesi’ne verdiği savunmada, hayvan barındırma kapasitesinin toplam 4 bin olduğunu belirtmiştir. Kadir
Topbaş ise 14 Mart 2014’te tüm Türkiye’ye yayın yapan bir televizyon kanalında
bu kapasitenin 20 bin olduğunu
vurgulamıştır. Topbaş, aynı televizyon programında Kısırkaya’dakine benzer bir
dev tesisin de İstanbul’un Anadolu yakasında inşa edileceğini duyurmuştur.
Sizlere, bu kadar net bir şekilde çelişerek İBB’nin canlı yaşamına yaklaşımını
ifşa eden Topbaş’ın bu konuşmasını izletmek istiyoruz.
Projenin gerçekleşmesini sağlayan tüm bu süreç, arazi seçim ve
tahsisinde usulsüzlükleri, mevzuat hükümlerinin çiğnenmesini ve birçok
uygulamada keyfiyetin önünün açılmasını içinde barındırmıştır. Tesisin
faaliyete başlaması halinde hayvanların sistemli bir tecrit ve imha
tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı, başlayamaması veya arazi tahsis amacında
olası bir değişiklik yapılması halindeyse, tüm bölgenin imara açılacağı ve rant
politikalarıyla tahrip edilerek İstanbul’un ekosistemine onarılmaz zararlar
verileceği kaygısını taşımaktayız.
4342 sayılı Mera Kanunu’na 10 Eylül 2014 tarihindeki değişiklikle “Bakanlar Kurulunca
kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilen yerlerin, ilgili
müdürlüğün talebi, komisyonun ve defterdarlığın uygun görüşü üzerine, valilikçe
tahsis amacı değiştirilebilir” bendi eklenmiştir (Madde 14/ı
bendi). Bu tarihteki torba yasa değişikliğiyle Mera Kanunu da meraların kentsel
dönüşüm projeleri kapsamında kullanılabilmesinin önünü açmıştır. Kısırkaya
toplama kampının arazisi de statüsü değiştirilen bir meradır. Arazinin bir
kilometre ilerisinde ise İstanbul’un Kuzey Ormanları’nı yok etmekte olan üçüncü
köprünün yol güzergâhı bulunmaktadır. Kısırkaya’ya komşu olan ve İstanbul’un
meyve sebze kaynaklarından olan Gümüşdere de, mera ve tarım alanlarına bazı
sermaye gruplarının göz diktiği bir başka doğal alandır.
Siyasî iktidarın sermayeyle kurduğu rant
ittifakı, günümüz Türkiye’sinin ayyuka çıkmış bir gerçeğidir. Bu gerçek kendini
Kısırkaya’da da göstermiştir. 17 Aralık sürecinde yapılan yasal dinlemelerde,
dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve İstanbul Çevre ve
Şehircilik İl Müdürü Ahmet Ayyıldız arasında geçen konuşmalarda, Emine
Erdoğan’ın ricası üzerine Kısırkaya ve Gümüşdere çevresinin imara açıldığı
iddiası birçok haber kaynağına girmiştir.
Sorun sadece İstanbul’la sınırlı değildir. Orman ve Su İşleri
Bakanı Veysel Eroğlu, 10 Ocak 2014’te gerçekleştirdiği basın toplantısı ve
çıktığı programlarda, bu tesisin takip eden örneklerinin Kocaeli ve Trabzon’da
da açılacağını belirtmiştir. Bu demeç, hayvanların yaşam haklarının ihlâlinin
ve özgürlüklerinin gaspının tüm Türkiye’de rutin uygulama haline geleceğinin
ilanıdır.
Kısırkaya’daki bu proje; kent, doğa ve yaşam
haklarına karşı işlenen birçok suçu birleştirmiştir, bu bağlamda tüm yaşam
savunucularının doğal mücadele alanıdır. Gerek sokakta gerekse hukuki süreçte
konunun takipçisi olacağımızı duyuruyoruz. 31
Ocak 2015 Cumartesi günü saat 12.00’da Kısırkaya’daki hayvan tecrit merkezi
önünde buluşmaya davet ediyoruz.
ÇAĞRICILAR:
BAĞIMSIZ
HAYVAN ÖZGÜRLÜĞÜ AKTİVİSTLERİ facebook.com/HayvanOzgurlugu
İSTANBUL
KENT SAVUNMASI facebook.com/IstanbulKentSavunmasi
KUZEY
ORMANLARI SAVUNMASI kuzeyormanlari.org
SARIYER
KENT DAYANIŞMASI facebook.com/SariyerDayanismasi
YERYÜZÜNE
ÖZGÜRLÜK DERNEĞİ yeryuzuneozgurluk.blogspot.com
DESTEKLEYENLER:
(Liste güncellenmektedir. Her türlü destek, katılım
ve önerileriniz için: yeryuzuneozgurluk@gmail.com)
#KısırkayaOlümKampı
#KısırkayaToplamaKampı
#KısırkayaHayırsızadaOlmasın
#KanlıTasarıyıGeriÇek